90. Sayı: Ağustos 2021

Ağustos sayımızdan merhaba. Büyük evimiz, yani dünyamız yeni felaketlerle boğuşuyor. Yangınlar, savaşlar, onun sonucu olan kitlesel göçler ve bu göçleri yaşamak zorunda kalanların karşı karşıya kaldığı korkunç ayrımcılık. Şu yeryüzü, üzerinde nefes alan tüm canlıların değilmiş gibi ötekileştiriliyor göçmek zorunda kalanlar. Biz bu ötekileştirmeyi iyi tanırız. Nedenler farklı olsa da aynı sonuçları yaşarız. Çünkü göçmen karşıtlığıyla sağlamcılık birbirini besler. Aydınların büyük bir kısmının da henüz bu gerçekliğin farkında olmamasına karşın biz farkındalık yaratmaya kararlıyız. Umuyoruz ki Meral Sözen’in oldukça yalın ve güzel yazısı daha çok insanın bu konu üzerine düşünmesine sebep olur.

Sevinerek öğrendik ki dünyanın başka köşelerinde bu işlere kafa yoran körler de var. Merak eden, dostumuz Ali Çolak’ın sıcağı sıcağına sayfalarımıza işlediği NFB kongresi izlenimlerini okuyabilir.

İnsanın kendine özgü davranışlarının kısıtlanması bir özgürlük sorunudur. Niye mi? Yanıtı Merhaba! Spektrum köşemizde.

Ya iletişim? Tek bir iletişim yöntemi olabilir mi? Burak Sarı soruyor, ADİS uzmanı Ersin Sınay yanıtlıyor.

Toplu taşıma araçlarında bazı amcalar ve teyzeler vardır ki sabır sınamak için nefes alırlar adeta, hele de yeti farklılığı olan birisiyle karşılaşırlarsa. Hadsizlikte hem kendi sınırlarını hem de karşısındakilerin sinirlerini zorlayan bir amcanın yarattığı huzursuzluğu Nurşen Korkmaz’ın kaleminden okuyoruz.

Acaba Gülcan Altun, “Olmasaydı içimde kalacaktı” derken ne demek istiyor?

Sevgi Mart Göcen ise kısa bir süre sonra tekrar aramızda. Hem de tek başına değil, bebişiyle birlikte. “Hoş geldin bebek. Yaşama sırası sende” diyelim bizler de.

Dilek ise tecrübeli bir anne olarak hemen koşuyor yardıma. Bebeğinize erişilebilir bir şekilde nasıl ilaç içireceğinizi anlatıyor.

Bakalım görme engelli bir bebek, ebeveynlerine nasıl sesleniyor bu ay? O zaman Canan’ın köşesine bir göz atmanın zamanı geldi.

Word üzerinde imla kontrolü yapmayı öğrenmek isteyenler, Can Deniz tarafından çağrılıyorsunuz.

Bu aylık da bizden bu kadar. Eylül sayımıza kadar özleyin bizi.