, | Yıl: 2024, | Ay: Ekim
Editörler: Burak Sarı
Yazım Denetimi: Gülcan Altun, Canan Çam Yücel.
Web Sorumlusu: Kadir Ahıska, Ramazan Derin
Yayınlayan: Engelsiz Erişim Derneği

PDF olarak İndirmek için tıklayınız

İletişim Bilgileri


E-Posta:
eeehdergi@engelsizerisim.com

Yine geldi ekim ayı ve Engelsiz Erişim Derneği için ekimin en anlamlı etkinliği olan Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali. Adı üstünde, erişilebilirlik... Hayatın her alanında her şeyin herkes için ulaşılabilir ve kullanılabilir olması... Festivalin bu yılki teması sporda erişilebilirlikti ve mottosu ise: “Kapsayıcılığı seç, harekete geç.”

 

Çoğu zaman sosyal mecralardan ortak spor alanlarında sakatların yaşadıkları ayrımcılıkları okuyoruz. Çünkü bir alanda faaliyette bulunabilmek için herkesten daha fazla uğraşmamız, insanların sağlamcı tutumlarını değiştirmek için kılı kırk yarmamız gerekiyor. Maalesef çoğunlukla gayet rahatsız edici ve gereksiz bahanelerle engelleniyoruz. Tüm bunlara rağmen olumlu örnekler de var elbette. Sevgi Mart Göcen oldukça nadir karşılaşılan bu örneklerden birini bizlerle paylaşıyor.

 

Erişilebilirlik bağlamında yaşadığımız çağın en önemli olgularından biri teknoloji. Onun erişilebilir olması ise çok hayati. Şüphesiz gelişen teknolojilerin erişilebilir olmasının sebeplerinden biri, gören test uzmanlarının yanı sıra artan görme engelli test uzmanları ve bu kişilerin yaptığı erişilebilirlik testleri. Erişilebilirlik testlerinde kullanabileceğimiz yöntem ve yazılımları, bu testlerin ne olduğunu ve neden gerektiğini anlatıyor bize Sarper Arıkan.

 

Körlerin fotoğraflar dahil pek çok şeye erişimini kolaylaştıran ve hayatımızın önemli bir parçası haline gelen yapay zekayı daha yakından tanımak ister misiniz? Kadir Ahıska’nın özgün kaleminden yapay zekâ ile neler yapabileceğimizi öğrenecek, bazı yapay zekâ araçlarını tanıyacağız.

 

Ekran okuyucular yardımıyla dijital ortamda hazırlanmış veya dijital ortama sonradan aktarılmış metinleri okumak aslında hiç zorlayıcı bir uğraş değil. Ah bir de şu Pdf’ler olmasa... Konuk yazarımız Doğan Aydın başımızın belası pdf dosyalarının nasıl erişilebilir biçimde ekran okuyucularla verimli okunabileceğini Bookworm, QRead ve Adobe Acrobat Reader uygulamalarını inceleyerek anlattı. 

 

Bizim aylak adam ve aylak madamın aylaklık yapamayacağı konulardan birisi, çocuk kitaplarını erişilebilir hale getirme çabasıdır. Çünkü Tipitoş aylaklık tanımaz. Evet, doğru bildiniz. Ayşe-Turgay Gümüş çifti çocuk kitaplarını erişilebilir hale getirme çalışmalarını festival özel sayımıza aldığımız bu yazılarında detaylı biçimde anlatıyor.

 

Kör bir anne olarak Dilek Başar Açlan, kızı Ela Hipatya ile ilgili pek çok deneyimini paylaştı daha önce bu satırlarda biliyorsunuz. Ela Hipatya dergimizle birlikte büyüyen çocuklardan yalnızca biri. Artık okullu oldu. Rengarenk başka bir dünya açıldı önünde. Ailesi onun ilk okul heyecanını, yani ana sınıfı alışverişini nasıl halletti dersiniz? Yanıtlar Dilek'in yazısında. 

 

"Origami" sözcüğü size ne hatırlatıyor? Gülcan Altun origamiyle ilgili anılarından başlayıp Cem Yılmaz'a uzandıktan sonra sizi origami sanatının kaynağına ve beklenmedik bir duygu yoğunluğuna taşıyor. Ama niye, neden ve nasıl!

 

Bakmak ille de gözle mi olur? Evinizde dekorasyon değişikliği yapmak istiyorsunuz, bütün inisiyatifi tasarımcıya mı bırakırsınız? “Tanecik” kitabı öyle demiyor. Peggy Elliott paylaşımını Ali Çolak’ın güzel çevirisiyle okuyoruz. 

 

Canavarca işlenen kadın cinayetlerinin tüm gündemi kapladığı bu günlerde, arşivden kadın konulu bir paylaşım alalım istedik. Kadın olmanın da engelli olmanın da oldukça zor olduğu bir toplumda engelli kadın olmanın zorlukları da saymakla bitmiyor maalesef. Elif Emir Öksüz bu konuyla ilgili harika bir çalışmayı bizlerle paylaşmış.

 

Önyargı bariyerleri her yerde, her zaman, herkesin önüne çıkan bir şey. Ya onu parçalamak mümkün mü? Karşıdaki onu parçalamaya niyetli mi ki? Bunun yanıtı bulunabilir mi? Neyse bu sorular uzar gider ama Burak Sarı'nın sorgulamasını okudukça okuyasınız gelir. 

 

Önyargılar o kadar hâkim ki hayatımıza, karşıdakini salt engelliliği ya da etnik kimliğiyle görürüz çok zaman. Şeyma Büyükurvay Şatay, geçmiş yazılarından birinin başlığından yola çıkarak bu kavramı düşünmüş. Gözetlemek, dahası bizim sık sık yaşadığımız bir şey: Gözetlenmek... 

 

Sağlamcı kafa yapısı, kendisinden farklı olanı her zaman ve her yerde gözetlemekte hiçbir sakınca görmez. Öyle ki ne özel hayat durdurur onları ne mahremiyet. Konuk yazarımız Nuri Turhan tam da bu konuda söyleyecekleri olanlardan...

 

Sağlamcıların bir derdi de bizim yemek yiyip yiyemememiz. Ayça Balcı Güngör biz körlere kolaylık sağlayacak deneyimler paylaştığı yazı dizisinin ilk yazısında bizlere neler anlatmıştı anımsayalım. 

 

Nurşen Korkmaz Sağlamcılığı yerle bir eden bir kitap ile karşımızda bu ay. Yazarı Sharon M. Draper olan İçimizdeki Müzik adlı kitap hakkındaki değerlendirmelerine kulak verelim. 

 

Genç yazarımız Ecrinnur Aytekin söylenen sözlerin, tarihe düşülen notların boş olmadığına dair bir yazı ile selamlıyor bu ay sizleri.

 

Dergimiz sayfalarında, yalnız yaşayan hem kör hem işitme engelli biri olarak kişisel çözümlerini okuduğumuz biri de Murat Kefeli. Yeni bir yazı dizisinde çamaşır işleriyle ilgili deneyimlerini anlattı bizlere. Özel sayımıza bu dizinin de ilk yazısını almayı uygun bulduk. Devamını takip eden sayılardan okuyabilirsiniz. 

 

Arşivden bir kez daha sizlere hatırlatmak üzere seçtiğimiz yazıları kattık bu ay heybemize. Gelecek sayıda yepyeni anlatılarla hiçbir kadının cinayete kurban gitmediği, hiçbir insanın açlıktan ölmediği, savaş haberlerinin televizyondan üstümüze dökülmediği bir dünya diliyoruz. Bizi izlemeye devam edin.

Sesli Dinle

Editörden