
Cıvıl cıvıl, rengarenk bahar şarkıları söyleyen ve söyleten bir mart ayıtandan herkese merhaba.
Yazamıyorduk bir süredir size. Ama özledik, vaktidir artık kavuşmanın.
Yeni kitaplar, yeni hikayeler anlatmanın.
Düşündük ne anlatsak diye, sonra dedik ki, madem ki kadınlar günü, o zaman kadına dair bir kitap anlatalım.
Kadın, kitap, farklılık… işte bütün bunlar da bizi Rosa Parks’a götürdü.
Bir gün bir avm’de girdiğimiz bir kitapçıda, tesadüfen gördük onu. Çocuk bölümünde bir rafta öylesine uzandı elimiz, sonra sorduk görevliye bu nedir diye. Görevli de kitabın adını söyleyince, bu bir tesadüf olmamalı deyip aldık, kattık onu da Mısra’nın kendinden büyük kütüphanesine.
Kitabımızın adı Ben Rosa Parks. İndigo Yayınları’ndan çıkmış... Bizce sadece okul öncesi çocuklarla değil, ilkokul çağındaki çocuklarla da okunup konuşulabilecek bir kitap. Kitapta Rosa Parks üzerinden o dönemdeki siyah- beyaz ayrımı, ayrımın ne boyutlarda olduğu, yaşamlarının nasıl keskin çizgilerle ayrıldığı gayet net anlatılıyor. Mesela aynı çeşmelerden su içemedikleri, aynı asansöre binemedikleri, otobüste yerlerinin hep arka taraflar olduğu, boş bir koltuk varsa oraya asla bir siyahın oturamadığı gibi.
Biz kitabı okurken, Mısra bize çok tatlı sorular soruyor ya da çok tatlı yorumlar yapıyor. Bunlar hiç hoş cümleler değil enne. “İnsanları ayırmak çok kötü bir şey babiş”, gibi.
“Rosa Parks çok mu üzülmüştür ona kötü davranıldığı için?” Diye sormuştu bir defasında. İşte o zaman başlıyor çocuğunuzla aranızda tatlı mı tatlı bir sohbet. İnsan önce ve sadece insandır diye başlayıp anlatıveriyorsunuz uzun uzun. Farklı renkte olmayı, azınlık olmayı, engelli olmayı... kısaca kendinizi miniğinizle ötekinin varlık mücadelesi verdiği bir toplumda var olma çabasını konuşurken buluveriyorsunuz.
Bazen geceleri uykuya hazırlanırken o kitabı seçip getiriyor. Bu da bizi mutlu ediyor açıkçası. Kitaba dönecek olursak, başka pek çok çocuk kitabına oranla biraz daha bol cümleli, ama sıkıcı değil kesinlikle.
Kitabı Brad Meltzer yazmış. Dünyayı Değiştiren Sıradan İnsanlar diye bir seriden sadece biri Ben Rosa Parks. Da Vinci, Einstein, Ameila Earhart gibi kitapları da var. Açıkçası bu serinin tamamını mı öneririz, bilemedik. Çünkü bu insanların anlatıldığı ve daha güzel ele alındığı kitaplar var. Ama Rosa Parks’ı ilk kez görünce dayanamayıp almıştık. Siz de görünce dayanamayın alın diye, burada da anlatalım dedik.
Kitabı anlattık, biraz da yazarından söz edelim istedik, ama hakkında öyle çok detaylı bilgi yok. Remzi Kitabevi’nden çıkan Sıfır Oyunu isimli bir romanı var. Onun dışındaki kitapları çevrilmemiş sanıyoruz. Tabii ki kesin bilgi değil bu. Ancak gözümüze çarpan başka bir kitabını bulamadık.
Bu arada son bir tavsiye, İndigo Yayınları da çocuk kitaplarında fena değildir. Oradan da çok tatlı kitaplar keşfetmiştik biz. Yolunuz düşünce kitapçılara, bu tavsiyemizi anımsayıp belki bakarsınız raflara. Çocuklarla okunacak, okunup anlatılacak nice pek çok kitaba, deyip son veriyoruz bu ayki yazımıza.
Tabii ki her zamanki sloganımızla:
Bizi okumaya devam edin anacım.