Çok hareketli bir seçimi geçtiğimiz ay geride bıraktık. Öyle ki son birkaç ay ülke gündemi sadece buydu. Önceki yıllardan seçim öncesi liderlerin atışmalarına alışıktık da Cumhurbaşkanı’nın bir parti başkanı gibi bu atışmalara taraf olduğunu daha önce görmemiştik. HDP'nin barajı aşıp aşamayacağı da bir o kadar merak ediliyordu. Birçok sebeple ama en çok da bu iki özelliğinden ötürü 07.06.2015 genel seçimlerinin yıllar sonra dahi adından söz ettiren bir seçim olacağı kanısındayım.
Tüm bu bağrış çığrış arasında hangi partiden kimin aday gösterileceği, Bülent Arınç gibi deneyimli siyasetçilerin parti içi tüzük gereği milletvekilliğinin sona ermesi, Abdullah Öcalan'ın yeğeni Dilek Öcalan'ın HDP tarafından Urfa'dan milletvekili adayı olarak açıklanması, paralel yapı olarak adlandırılan cemaatin milletvekilliklerine bağımsız adaylıklarını açıklamaları, mesela Hakan Şükür gibi vs vs… Yani sonuç olarak pek çok özelliğiyle çok konuşulan ve unutulmayacak bir seçimdi.
Ancak unutulan bir şey vardı tüm bu tantana arasında. Her zamanki gibi göz ardı edilen bir kesim arada kaynamıştı. Tabii ki biz engelliler. Benim gerek seçim öncesi izlediğim haberlerden gerekse yazıyı yazmadan önce yaptığım küçük çaplı araştırmalardan edindiğim bilgi: HDP ve MHP'nin engelli adaylar konusunda eşitlendikleri. Her ikisi de adayları seçilebilecek sıradan listeye sokmadılar denilebilir. Dolayısıyla hali hazırda seçilmiş engelli milletvekilleri bulunmamakta.
CHP ve AKP ise seçilebilecek sıradan aday gösterdikleri toplamda üç milletvekilini meclise soktular.
Nüfusunun, Engelliler İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı istatistiğe göre % 12,29’unu engellilerin oluşturduğu bir ülkede ki bu seksen milyonluk Türkiye nüfusunu düşünürsek ortalama on milyon kişiye karşılık gelir, seksen milyon insanı temsil eden 550 milletvekili arasında on milyonu temsil eden üç kişi. Yüzdelik hesabını almaya uğraşmıyorum bile. Üstelik bu on milyon insan tek başına yaşamıyor sonuç olarak hayatta. Ülkemiz genel yapısı açısından bir aileyi dört kişi olarak düşünürsek, kırk milyon kişi demek. Yani ülkenin yarısını etkileyen bir durum söz konusu. Neyse içimize sindiremediğimiz bir neticeye iç çekerek mevcut vekillerimiz hakkında yorumsuz kısa bilgiler vermek istiyorum sizlere.
Vekillikte daha kıdemli olan Pavey ve Kubat arasından basından adını daha sık duyduğum Şafak Pavey ile başlıyorum tanıtıma.
Şafak Pavey: 25. Dönem İstanbul 1. Bölge milletvekilidir Bununla birlikte CHP Merkez Yönetim Kurulu'nda Doğa Hakları ve Sosyal Politikalardan sorumlu Genel Başkan yardımcılığı görevini yürütmektedir. Bunun yanı sıra Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyesi ve Türkiye - Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısıdır.
TBMM ve kendi resmi sitelerinden öğrendiğimize göre 1976 Ankara doğumlu olan Pavey, Londra Westminster Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını London School of Economics'te tamamladı. Diplomat olan Şafak Pavey, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği dış ilişkiler sorumlusu ve insani yardım görevlisi olarak Cezayir, Mısır, İran, Lübnan, Suriye ve Cenevre ofislerinde, Orta Avrupa sözcüsü olarak Macaristan'da ve İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinde Sekreterya Başkanı olarak çalıştı. Afganistan ve diğer çatışma bölgelerinde çözüm aktivisti olarak yer aldı. Agos gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 3 kitap ve makalelerinin yanında çok sayıda belgesel filme imza attı. "Eşit Hayat Hakkı", "Tasarımda İnsani Düşünce" ve "Erişilebilirlik" hareketlerinin öncülerinden oldu. Harvard Üniversitesi, İngiltere Kraliyet Sanat Akademisi ve Norveç Tasarım Konseyi ile ortak projeler yürüttü. 3 uluslararası ve 5 ulusal ödülün sahibidir.
2011 yılında Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğindeki yönetici görevinden ayrılarak CHP İstanbul Milletvekili olan Pavey, uluslararası kamuoyunda insan hakları, insani yardım ve küresel barış konusundaki çalışmalarıyla tanınıyor.
Ana dili Türkçenin yanı sıra İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır. Temel seviyede Arapça ve Farsça dillerine hâkimdir. Akıcı olarak uluslararası işaret dili konuşabilmektedir
Zürih’te sanat ve film eğitimi aldığı sırada geçirdiği tren kazası onun engelli dünyasıyla tanışmasına yol açtı. Uzun süren ve cesaret isteyen iyileşme sürecindeki sıra dışı duruşu Zürih Üniversite Hastanesi’nde tez konusu oldu ve bu çalışma kitap olarak yayınlandı. Bu kaza dünyaya bakışını yeniden şekillendirdi. Kendisi için verdiği mücadeleyi diğerleri için de vermeyi seçti. Engelliler, azınlıklar, çocuklar, şiddete uğramış kadınlar, mülteciler, işkence kurbanları, hakları fütursuzca çiğnenen bütün mağdurlar ilgi alanı oldu.
2003 yılında başladığı BM Mülteciler Yüksek Komiserliği bünyesinde görevi sırasında BM’nin, engelli olmanın saha çalışmasında engel olmayacağını ispatlayan zorlu görevlerini üstlendi.
Kendi resmi sitesinde, hakkında verilen bilgiler arasında seçme filmler başlığı altında altı adet film sayılıyor ve isimlerinden anladığım kadarıyla hepsi de görülmeye değer. Buranın yorumsuz olmadığının farkındayım. Bu da benim merakım. Sesli Betimleme Derneği’nin bu hususta kapısını çalmak gerek en kısa zamanda. Biz konumuza dönecek olursak, Şafak Pavey’in gene resmi sitesinde hakkında bağlantısı altında bir de yayınlar bölümü bulunuyor. İnceleyenler görecektir ki altı farklı kitapta da imzası bulunuyor kendisinin. Ayrıca 1997 yılında 13 Numaralı Peron adlı kitabı yılın en iyi kitabı seçilmiş.
Hepsine ve daha fazlasına buradan ulaşabilirsiniz:
TBMM sitesinde Şafak Pavey ile ilgili sayfaya ise buradan bakabilirsiniz:
Mehmet Doğan Kubat: Geçen yasama döneminde AKP’den milletvekili olarak TBMM’ye girmeyi başaran Kubat, 25. Dönemde de yine AKP’den 3. Bölge İstanbul milletvekili seçildi.
1969'da Ankara Polatlı'da doğdu. Avukat olan M. Doğan Kubat, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yaptı.
1991 yılından itibaren İstanbul'da serbest avukatlık ve danışmanlık yaptı. 2002-2005 tarihleri arasında Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulundu. 2001-2002 ve 2006-2007 AK Parti İstanbul Seçim İşleri Başkanı, 2003-2014 AK Parti Genel Merkez Seçim Koordinasyon Merkezi Başkan Yardımcılığı yaptı. 24. Dönem İstanbul Milletvekilliği sırasında AK Parti Grup Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürüttü. Halen bu görevine devam edip etmediği yönünde doyurucu bir bilgiye ulaşamadım.
Mahalli idareler ve seçim hukuku alanında çeşitli kitapları yayınlandı. Birçok sivil toplum örgütlerinde üye ve yönetici olarak çalıştı. Kubat, Orta düzeyde İngilizce bilmektedir.
Engel durumuna ilişkin aşağıda açıkladığım gibi kendisine özel bir resmi web sitesi bulamadığımdan ve TBMM’deki özgeçmiş bilgileri arasında bu konuda bir açıklama da yer almadığından diğer kimi haberlerdeki verilen bilgilendirme ile yetinmek durumunda kalıyorum. Haber sitelerindeki bilgilerden anladığıma göre Doğan Kubat da tıpkı 25. Dönem diğer iki milletvekili gibi fiziksel engelli olarak yaşamını sürdürmekte.
Mehmet Doğan Kubat’ın resmi sitesini bütün bir öğleden sonra arama motorundan bulmaya çalıştım ama başaramadım. Engelliler Biz sitesinde daha önceki yasama yılından yayımlanmış engelli milletvekilleri haberi içinden adına açılmış bir linke ulaştım ama tıklandığında mümkün değil adres açmıyor. Hatta TBMM sayfasındaki iletişim bilgilerine de dikkatle baktım ama kişisel web sitesi adresine rastlamadım. Eğer böyle bir site varsa ben bulamamışsam özür diliyorum. Bulabilenlerden iletişim adresimden bana da bildirmelerini önemle rica ederim.
Bennur Karaburun resmi WEB sitesi için tıklayınız:
Nilay Vardar’ın 08.04.2015 tarihinde Bianet’te yayımlanan yazısı için tıklayınız:
Bursa Haber’de yayımlanan Bennur Karaburun röportajı için bakınız:
Bennur Karaburun’un yemin töreni haberi için buraya bakabilirsiniz: