Adem Vural Hakkında

E-posta Adresi:

Adem Vural Tarafından Yazılan Yazılar


4. sayı, Haziran 2014

 

Çocukluğumdan beri denizciliğe, tekne ile açılmaya merakım vardır. Bunda ailemin büyük çoğunluğunun denizci olması etkili sanırım. Babam, amcam, büyükbabam, onun babası, kardeşleri hep denizciydi. Denizcilik, benim genlerimde var anlayacağınız. Denize kıyısı olmayan bir şehirde birkaç günden fazla yaşayamayacağımı düşünüyorum. İstanbul gibi bir şehirde yaşıyor olmak benim için mutluluk kaynağı.


Her insan, akşam evine dönüp kapısını kapadığı zaman kendini güvende hisseder. Çünkü artık tüm değişkenlerini kontrol edebildiği bir yerdedir. İstediği zaman eşyalarının yerini değiştirebilir, temizlik yapar, yeni eşyalar alır vs. Peki, görme engelliler olarak bizler kalemizde daha rahat yaşayabilmek için neler yapabiliriz?


Bir görme engelli olarak, sabah kalkıp "Ben bugün arkeoloji müzesini gezeceğim" demezsiniz. Gezseniz bile merakınızın az bir kısmını giderebilirsiniz. Cam arkasındaki eserler, dokunabildiğiniz ve dokunamadığınız eserlere ait bilgiler bir müzeyi gezerken ulaşamadığınız şeylerdir. Geriye ne kaldı? Gezilen bir bina, yorgunluk ve merakınızı giderememenin verdiği mutsuzluk.

 


Bu yıl 23, 24 ve 25 Eylül tarihlerinde Dokuz Eylül Üniversitesi’nde düzenlenen Engelsiz Bilişim Kongresi’ne katıldık. Güzellikleri ile eksiklikleri ile bir kongreyi daha geride bıraktık. Biz de bu kongrede, Eğitimde Görme Engelliler Derneği (EGED) ile birlikte navigasyon uygulamaları ile ilgili bir sunum yaptık. Sunumumuzun ayrıntılarına geçmeden önce, biraz kongreden bahsetmek istiyorum.


Bu yazımda sizlere iki farklı etiketleyiciden bahsedeceğim.

Bunlardan ilki Penfriend Audio Labeler adlı bir cihaz. Gerçekten de kalem biçiminde ve sizin evinizdeki, iş yerinizdeki etiketlemeleriniz konusunda bir arkadaşınız olmaya namzet.

Şimdi gelin bu cihazı birlikte tanımaya çalışalım:

Kalem biçimindeki cihazı ucu aşağıya gelecek ve butonları bize doğru bakacak şekilde tuttuğumuzda, cihazın en tepesinde hoparlör bulunmaktadır. Ben bu kısmı bizim topuzlu Braille kalemlere benzetiyorum.

En üstteki buton power (güç) butonu:


Üniversitedeyken hep merak ettiğim; fakat internette yaptığım araştırmalarda çok da bilgi bulamadığım konulardan biri de Japonya’nın görme engelliler açısından erişilebilirliğiydi. 1994 yılında İstanbul’da bir fuara katılan Japon firmasının ürettiği bir sesli kitap dinleme cihazını incelemiştim. Teknolojide iyi olan, robotlar ve otomobiller üreten bu ülkede görme engelliler için neler yapıldığı o zamandan kalan bir meraktır bende.

Bu merakımı bir ölçüde giderme fırsatını 2013 yılının Ocak ayında eşimle birlikte yaptığımız Japonya gezisi ile buldum.


Çocukluğumdan beri denizciliğe, tekne ile açılmaya merakım vardır. Bunda ailemin büyük çoğunluğunun denizci olması etkili sanırım. Babam, amcam, büyükbabam, onun babası, kardeşleri hep denizciydi. Denizcilik, benim genlerimde var anlayacağınız. Denize kıyısı olmayan bir şehirde birkaç günden fazla yaşayamayacağımı düşünüyorum. İstanbul gibi bir şehirde yaşıyor olmak benim için mutluluk kaynağı.

 


Hani bazı anlar vardır, bir kişi, bir oluşum için heyecan doruğa ulaşır. Engelsiz Erişim için de 2008’den bu güne, bahar Gelince heyecan yükselmeye başlar. Yükselmeye başlar diyorum çünkü heyecanın başlangıcı yeni yılın başıdır. Katılanlar hemen anlamıştır. Evet, evet, bilgi yarışmamızdan bahsediyorum. 2010 yılından bu yana herkesin benimsediği ve sevdiği adıyla, "Selen Özel Bilgi Yarışması’ndan.