Toplam Okunma 0

Günümüzde engellilerle ilgili birtakım konulara değilnilmektedir. Erişim koşulları, sosyal hayatları, yaşam tarzları, eğitim ve iş durumları ve son zamanlarda da engellilerle iletişim hakkında birçok bilgiler verilmektedir. Aslında engelli ve engelsiz bireyler olarak ayırmak bana göre çok yanlış bir görüştür. Ne yazık ki günümüzde engellilere karşı olan ön yargılar hala kırılamamıştır. Bu yüzden engellilere nasıl davranılması gerektiği bilinmemektedir.

Engelli kişilerle iletişim kurmak sandığınız kadar zor değildir. Sadece engelli insanların engelli olduğunu ve engeli dışında sizden farklı bir birey olmadığını düşünürseniz otomatik olarak onlarla iletişim kurmak çok kolay olacaktır. Örneğin görme engelli birisinin sadece gözleri görmez ama diğer duyu organlarını kullanabilir. Buna kendi yaşantımdan bir örnek verebilirim. Bir gün çok kötü hastalanmıştım. Bu nedenle annemle doktora gitmiştim. Sıranın bize gelmesiyle doktorun odasına girdik, görme engelli olduğumu anlamış olacak ki doktor anneme bakıp “Nesi var?” diye sordu. Annem de tepkisini şöyle belirtmişti: “Lütfen kendisine sorun kendisi sadece göremiyor, onun dışında konuşabiliyor yürüyebiliyor, düşünebiliyor.” Doktor da biraz çekinerek sorusunu bana yineledi. İşte bu olayda insanların engelliler hakkında ne kadar yanlış düşündüğünü göstergesidir.

Tabii engelli kişilerle toplum tarafından iletişim kurulması konusunda ailelerin de büyük rol oynadığını söylemek gerekir. Ailelerin, Engelli Çocukların toplumla rahat İletişim Kurabilmesi İçin Yapması Gerekenler Şunlardır:

1- Aile, çocuğunun engelli bir insan olduğunu kabul etmelidir. Çocuğun engel durumuna göre hareket etmelidir. Eğer doktorlar tarafından kesin olarak çocuğunuzun hayatı boyunca iyileşemeyeceği bildirilmişse çocuğunuzu ve kendinizi iyileşecekmiş gibi avutmayın. Bu sizin ve çocuğunuzun, durumu kabul etmenizi zorlaştırır.

2- Engelli bireylerin engeli dışında her şeyi yapabileceklerini, toplumda bir birey olduklarını, çevresine de anlatmak gerekir.

3- Çocuğunuzla bir yere gittiğinizde ve çocuğunuz hakkında bir soru sorulduğunda, sorulan sorunun kendisine sorulabileceğini karşınızdaki kişiye bildirmenizi tavsiye ederim. Böylece çocuğunuzla toplum arasındaki iletişimin sağlanması için temel atmış olursunuz.

4. Çocuğunuza bir birey gibi davranın ve sorumluluk verin. Örneğin ev işi öğretin, yemek yapması için yüreklendirin. Çocuğunuz hata yapar diye korkmayın. Siz nasıl ilk defa yemek yaparken ya da herhangi tecrübeli olmadığınız bir konu üzerinde çalışırken, hata yapa yapa öğreniyorsanız, çocuğunuz da aynı şekilde öğrenecektir. Böylece ileride hayata atılacağı zaman zorlanmaz.

5. Çocuğunuza gerçek fikirlerinizi ve eleştirilerinizi söyleyin; incinir, üzülür diye düşünmeyin. Çocuklarınız toplum tarafından iyi ya da kötü eleştirilecektir. Müdürü, öğretmenleri, arkadaşları…

Genel İletişim Kuralları:

1. Engelli bir birey gördüğünüzde heyecanlanıp telaşlanmayın. Onlarla sakin ve rahat iletişim kurmanızı tavsiye ederim.

2. Engellilere acıyarak ve üzgün yüzle bakmayın. Herkesin hayatı zorsa onlarınki de zordur. Ayrıca mutlu ve her olaya pozitif bakan engelli bireyler de vardır. Siz her duyguyu yaşayabiliyorsanız, engelli kişiler de her tür duyguyu yaşayabilirler. Engelli bir kişi ağladığında, lütfen engelinden dolayı ağladığını, alındığını düşünmeyin. Bazı kişiler nasıl hassas olabiliyorlarsa, engelli bireyler de başka nedenden üzülmüş olabilirler. Sizler arasında kişilik yapısı ve karakter farkı varsa, engellilerinki de farklıdır.

3. Engellileri gereğinden fazla yüceltip, aşırı derecede övmeyin. Engelliler arasında da rekabet vardır. Sizler arasında nasıl zeka farkı varsa engelliler arasında da zeka farkları vardır. Sizler nasıl yeteneklerinize göre ve ilgi alanlarınıza göre bilgiye ve başarıya ulaşabiliyorsanız, onlar da aynı şekilde bilgiye ve başarıya ulaşabiliyorlar.

4. Engelli bireylerle sadece engellilik hakkında konuşmayın. Başka konularda da konuşabilirsiniz.

5. Engelli hakkında herhangi bir karar verileceği zaman, engellinin kendisine danışmanız daha doğru bir yaklaşım olur. Tabii vereceği kararın ne gibi sonuçlar doğuracağını kendisine bildirerek danışmanız gerekir.

6. Bazı kurumlar, engellilerin kırılacağını düşünerek yanlış davranışlarda bulunabiliyor. Örneğin: Bazı öğretmenler, engelli öğrencilere başarısız olduğu halde fazladan not veriyorlar. Bu da engelli öğrencilerin çalışmamalarına, kendilerini kandırmalarına ve kendilerini geliştirmemelerine neden olabilir. Başka bir örnekle açıklayacak olursak bazı engelliler, müdürleri onlara tolerans gösterdiği için işe geç gidebiliyor. Maalesef müdürleri de müdahale edip uyarıda bulunmuyorlar. Herkes nasıl işine vaktinde gidiyorsa, engelliler de vaktinde gitmeliler.

Umarım engellilerin toplumla sağlıklı iletişim kurmasına biraz da olsa katkıda bulunabilmişimdir.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.