Toplam Okunma 0
Plajda yüzünü görmediğimiz hafif yan dönmüş, düz saçları omuzlarına kadar inmeyen, mavi bir üst giymiş, tekerlekli sandalyesinde oturarak denize bakan tek başına bir kadın. Yerde havlusu ve çantası da var. İlerde kumsalda ayakta duran, kumda veya sandalyesinde oturmuş insanlar, merdivenle çıkabildiğiniz bir cankurtaran kulübesi görünüyor.

Merhaba değerli Eşit Erişilebilir Engelsiz Hayat Dergisi okurları.

 

Zemheri yağmurunu, karını, rüzgarını aldı, kapıya dayandı. Bizler de atkımızla, beremizle, eldivenlerimizle karşıladık onu. Üç ay sonra güllerle uğurlayacağız.

 

Sonbaharın son günlerinden birinde çaldı telefonum. Arayan kişi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Engelliler Müdürlüğü’nden aradığını, istemem doğrultusunda İstanbul'un dinlenmek için Görece daha tercih edilebilen bir ilçesi olan Şile'de ailemle birlikte beş gece her şey dahil konaklayabilmemiz için rezervasyon alabileceğini söyledi. Konuyu ailemle görüşmek istediğimi, müsaitlik durumlarına göre kararımı vereceğimi söyledim. Birkaç gün sonra yeniden iletişime geçmek istediğimi belirttim. Tabii ki müsaitliğimiz yoktu. Malum tatil sezonu bitmişti. Birkaç gün sonra aynı müdürlükten tekrar arandığımda konaklama imkanı için müsait olmadığımızı belirttim. Sadece kendim için rezervasyon alıp alamayacaklarını sordum. Aldığım cevap “Hayır” oldu. Bu cevap karşısında açıkçası çok şaşırmadım. Günde birkaç kez mutlaka karşılaşmak zorunda kaldığımız tanıdık ayrımcılıklardan birisiydi. Sunulan gerekçe ise kısaca engelli vatandaşın konaklama tesislerinde başına bir olumsuzluk gelmesi durumunda Müdürlüğün sorumluluk almak istememesiydi. Konuyu fazla uzatmadan telefonu kapattım. Çünkü rezervasyon yapan görevlinin bu konuda bence de yapabileceği bir şey yoktu.

 

Evde, işte, okulda, tatilde, sokakta, aklımıza gelen her yerde hepimizin başına olumsuzluk gelme ihtimali var. Buna engelliler de dahil. Olmasını istemesek de bu doğal bir süreç ama Engelliler Müdürlüğü’nün engellilere sunduğu sözüm ona konaklama hakkından engelli vatandaşların tek başına faydalanabilmesi için gerekli olan erişilebilirlik düzenlemelerini yapmaktansa, engelli kişiyi bir yakınına zimmetlemek istemesi ve sağlayamadığı erişilebilirlik koşullarından dolayı engellinin tek başına konaklama hakkını elinden alması hiç doğal değil.

 

Doğal olmayan bir diğer şey ise aynı şehirde yaşadığımız diğer ailelere konaklama imkanının sunulamıyor olması. Belediyelerin kent sakinleri için nefes alma alanları yaratması önemli. Ama bu herkes için olmalı. Temel görevleri olan erişilebilir bir kent yaratma çabaları yerine pozitif ayrımcılık yaparak sadece engelli ailelerine yönelik tatil hizmeti vermeleri, böyle trajikomik sonuçlar doğuruyor.

 

Şehirde yaşayan engellilerin karşılaştıkları problemlere gerekli çözüm yollarını bulması gereken müdürlüğün, engellilerin verdiği bunca erişilebilirlik mücadelesini görmezden gelip engelli kişinin tek başına bir konaklama tesisinde kalabileceğini düşünememesi ve Bu doğrultuda gerekli düzenlemeleri yapmaması düşündürücü. Bu konunun takipçisi olacağımı belirterek hepimize erişilebilir günler diliyorum değerli okurlar. Seneye görüşürüz.

 

 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.