Sonbaharın bir ılık bir serin esen rüzgârları arasından kocaman bir merhaba değerli Eşit Erişilebilir Engelsiz Hayat Dergisi okurları. 86. sayıdaki yazımı nefis seslendirişinden ötürü Engin Yılmaz'a teşekkür ediyorum.
Bu yıl onuncusu düzenlenen Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali İstanbul Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin ev sahipliğinde 13-14 Ekim tarihleri arasında Beyazıt Yerleşkesinde gerçekleşti.
Hayatı yaşanılmaz kılan şeyin yeti farklılıkları değil, içselleştirilemeyen erişilebilirlik olduğuna inanan, Türkiye'nin dört bir yanından gelen yüzlerce insan bir kez daha erişilebilirliğin tek şifa olduğunu haykırdı.
On yıldır süregelen bir festivali tek bir yazıda anlatmanın imkansız ve festivalimize haksızlık olacağını düşündüğüm için festivalimizden bana kalan güzel hatıralara sizleri de ortak etmek için bu yazıyı yazma kararı aldım.
Ben bu yıl festivale ilk kez katılan katılımcılardanım. Festival alanına ilk adım attığımda hissettiğim büyük bir pişmanlık oldu. Ben bu festivale neden daha önce katılmamıştım? Bu pişmanlığın tek güzel yanı birazdan başlayacak olan yürüyüşümüzde sesimin daha gür çıkmasını sağlayacak olmasıydı. Yürüyüş tamamlanıp sıra erişilebilirlik sözünün söylenmesine geldiğinde ise deyim yerindeyse alanda coşku doruk noktasına ulaştı.
Bundan sonrası ise birbirinden merak uyandıran stantlarda hayatın farklı yöntemlerle nasıl eşit bir şekilde yaşandığını görmeye geldi. Kimseye haksızlık etmek istemiyorum ama beni en çok etkileyen Stant oyun standı oldu. Çünkü burada, görüşümü kaybettikten sonra vedalaştığım iskambil oyununa Braille kartlar kullanarak geri dönebileceğimi keşfettim.
Tek tek saymaya kalksam mutlaka emeği geçen bir paydaşı unutacağımı adım gibi bildiğim için teşekkürümü toplu olarak etmek istiyorum. Yıllardır bu festivale emek veren herkese bir kez de buradan kendi adıma teşekkür ediyorum. Ve sözlerimi festivalimizde olduğu gibi erişilebilirlik sözümüzü alıntılayarak bitirmek istiyorum.
“Bir gün
Herkesle aynı anda
Erişilebilir biçimde
Her görsel içeriğe erişinceye
Her filmi izleyinceye
Her kitabı okuyuncaya
Her Eğitim kurumuna engelsizce girinceye
Üretime eşit katılıncaya
İmzalarımızı bağımsızca atıncaya
Oyumuzu tek başına verinceye
Her yazılım, donanım ve Web sayfasını dolu dolu kullanıncaya
Her cadde, sokak ve mekânı özgürce gezinceye
Tüm yaşamı eşit, erişilebilir, engelsiz kılıncaya dek
Mücadelemize devam edeceğiz.”