Toplam Okunma 0

0-1 Yaş Arasındaki Gelişimim

Sevgili anneciğim ve babacığım. Bu sayıda sizlere 0-1 yaş arasında hangi gelişim özelliklerine sahip olabileceğim konusunda ipuçları vermek istiyorum. Ben bu yazı dizisinde, genel gelişim özelliklerinden bahsediyorum. Bazen bu özelliklerin görüldüğü zamanlar farklılaşabilir. Çünkü bir önceki yazıda da belirttiğim gibi tüm bebekler hemen hemen aynı gelişim evrelerinden geçerler ancak zamanı farklılaşabilir. O nedenle, burada bahsedeceklerimin genel gelişim özellikleri olduğunu ve bireysel farklılıklara göre zamanının değişebileceğini belirtmek isterim.

Doğduğum andan itibaren yüksek bir öğrenme potansiyelimin olduğunu bilerek hareket etmelisiniz. Davranışlarım ya da hareketlerim ilk başlarda sınırlı olmasına karşın, çevremde olup bitenleri her zaman anlamaya çalışırım. Bu nedenle, benimle sürekli konuşmanız, bana çevremde olup bitenleri anlatmanız, gelişimim için çok önemli. Görme engelli bir bebek olduğum için nesnelerden ziyade seslere ilgi duyabilirim. Nesnelerin parlaklığını ya da hareketliliğini göremediğim için onların sesleriyle ilgilenmemden daha doğal ne olabilir? Ancak bu sizi yanıltmasın; siz beni mutlaka farklı nesnelerle, farklı doku ve yüzeylerle tanıştırın ki bende de ilgi ve merak uyansın. Gören bebekler özellikle insan yüzüne ilgi duyarken, ben göremediğim ya da az gördüğüm için beklediğiniz tepkileri veremediğimde, ses tonunuzu değiştirerek farklı seslere farklı tepkiler vermemi sağlayabilirsiniz. Kolaylıkla sesleri algılayabilirim, sallanıp ses çıkaran oyuncaklardan da hoşlanırım. Bu nedenle, beşiğime bu tür oyuncaklar asabilir ve dikkatimi çekmesini sağlayabilirsiniz. Bazı eşyaların seslerini tanıyabilir ve başımı sesin geldiği yöne çevirebilirim. Anneciğim, özellikle de senin sesini bebekliğimin ilk haftalarından itibaren ayırt edebilirim. Eğer bir şeye ihtiyacım olursa, ağlayarak seni çağırırım. Derdimi sözcüklerle anlatamam ama sen benim her çıkardığım sesin ne anlama geldiğini bilirsin ve ihtiyaçlarımı karşılarsın.

İkinci ayımdan itibaren, benimle konuştuğunuzda sesler çıkarırım, tanıdık seslere başımı çeviririm. Benimle konuşurken, hafifçe bedenime; yüzüme, ellerime, ayaklarıma dokunup sizinle iletişime geçmemi teşvik edebilirsiniz. Çünkü sizinle göz teması kuramadığımdan, dokunarak iletişimi başlatmak ve sürdürmek iyi bir yol olabilir. Beni kucağınıza aldığınızda, farklı uyaranlar verebilir ve farklı yönlere doğru başımı hareket ettirmemi sağlayabilirsiniz. Böylece bebekliğimden itibaren merak duygusunun bende uyanmasına katkı sağlamış olursunuz.  

Üçüncü aydan itibaren, nesneleri tanımaya çalışırım. Bu nedenle, farklı oyuncak ve nesnelere dokunmam için fırsatlar yaratabilirsiniz. Elime tutabileceğim nitelikte çıngırak ve sesli oyuncaklar verebilirsiniz. Bu dönemde, beslenirken ya da kendimle baş başayken, ağlama dışında sesler de çıkarırım. Eğer bana fırsatlar yaratırsanız; eşyalara uzanır, eşyaları elime alıp inceleme fırsatı bulurum. Ancak bu dönemde, elimdeki nesneyi ağzıma götürme davranışını çok fazla gösteririm. Bu nedenle, elime küçük nesneler vermemelisiniz çünkü küçük nesneleri ağzıma götürdüğümde tehlikeli olabilir.

Anneciğim ve babacığım, 5-6 aylıkken size sarılarak sevgimi göstermeye başlarım. Yani aramızdaki sevginin karşılıklı olduğunu, bu dönemde öğrenmiş olacaksınız. Ama sizin ne kadar sabırsızlandığınızı biliyorum. O nedenle, ben şimdiden söylüyorum.  

Altıncı aydan itibaren farklı sesler çıkararak dikkatinizi çekmeye çalışırım. Birinin geldiğini duymak beni çok heyecanlandırır ve onun kucağına gitmek için sabırsızlanabilirim. Artık bu dönemde kendi adımı bilirim. Destekle oturmaya başlarım. Bu nedenle, yerde güvenli bir biçimde oturabileceğim ortamlar yaratabilirsiniz. Bu esnada önüme farklı sesleri ve dokuları olan oyuncaklar koyarak keşfetmemi sağlayabilirsiniz. Ya da siz de yanıma oturarak benimle sohbet edebilir, küçük oyunlar oynayabilirsiniz.

Dokuzuncu aya doğru, kollarımın altından tutulduğunda, yürüme hareketleri yaparım. Yürüme hareketleri, bağımsızlaşmanın da ilk adımlarıdır. Bu nedenle, tüm bebekler için önemli olan bu ilk adımlar, benim için çok daha büyük önem taşır. Artık önüme konan şeyleri de almaya çalışırım. Bardağı iki elimle tutarım. Sakın görmediğim için düşürürüm, kırarım diye tedirgin olmayın. Beni hep desteklemeye ve bağımsızlaştırmaya çalışın, beni tabii ki denetleyin ama bunu yaparken aşırı koruyucu olmayın. Çünkü aşırı koruyucu tutumlar, beni bağımsız bir birey olmaktan uzaklaştırır. Bu dönemde, nesneyi bir elimden diğerine geçirme, nesneleri avuçlayarak alma gibi hareketleri de yapmaya başlarım. Duygularımı da ifade etmeye bu dönemde başlarım. Örneğin; oyun oynarken gülücükler atar, kızdığımda ya da canım sıkıldığında bağırırım. Bu dönemde çok dikkatli olmalısınız çünkü her şeyi aldığım gibi ağzıma götürürüm. Elimde tuttuğum nesneleri yere düşürdüğümde, eğilerek ararım. Lütfen, böyle durumlarda hemen yere düşen nesneyi elime vermeyin, arayıp bulmama fırsat tanıyın. Çünkü o nesneyi ararken belki başka şeylerin varlığını keşfederim. Tabii ki beni ve hareketlerimi gözlemleyin, takip edin ancak benim için her şeyi siz yapmayın. Sonra yaşamımın ilerleyen dönemlerinde de bunu önce sizden, sonra etrafımdaki kişilerden beklemeyi bir davranış haline dönüştürebilirim. Dokuzuncu aya doğru çenem de iyice açılır ve “ba-ba, da-da, ma-ma” gibi hecelemeler yaparım.

Dokuzuncu ayda artık “Hayır” kelimesini anlarım, isteklerimi yerine getirmediğinizde, sinirlenebilirim. Ama gelişimim için bu da çok önemli, zaman zaman isteklerimin karşılanamayacağını da öğrenmem gerek. Artık desteksiz 10-15 dakika oturabilirim. Emeklemeye de bu dönemde başlarım. Emekleme davranışını gerçekleştirmem için beni teşvik etmelisiniz. Farklı uyaranlar vererek belli bir yöne doğru hareket etmemi sağlamalısınız. Yürümeden önce, emeklemek de bağımsızlaşmak için önemlidir. Yabancı kişilerle tanıdık kişiler arasında belirgin biçimde ayrım yaparım. Siz bana yemek yedirirken, kaşığı tutmaya çalışırım. Burada kaşığı tutmamı engellemek yerine, aksine tutmam için destek olabilirsiniz. Benim arkama geçip elimin üstünden tutarak kaşığı tutmamı ve ağzıma götürmemi sağlayabilirsiniz. Zaman zaman da uygun koşullar yaratarak beni kısa süreli bağımsız bırakarak kaşığı kendi başıma tutmamı da teşvik edebilirsiniz. “Al-ver” gibi basit komutlara da uyabilirim. Hayvan seslerini de taklit edebilirim. İçinde farklı hayvan seslerinin olduğu şarkılar söyleyebilir ve benim de tekrar etmemi sağlayabilirsiniz. Bana gösterdiğiniz bir oyuncağı, bir örtünün altına saklayarak arayıp bulmamı teşvik edebilirsiniz.

Onuncu aydan itibaren “baba, mama” gibi sözcükleri söyleyebilirim. Koltuğun kenarına tutunarak sıralar, tek elimden tuttuğunuzda adım atarım. Birçok hareket taklit yoluyla öğrenildiği için bana özellikle dokunarak öğretmeniz gerekir. Örneğin; müzik çaldığında sallanma hareketi yapmayı, birisine “Güle güle” demek için el sallama hareketi yapmayı göstermeniz gerekir.

1 yaşıma girdiğimde; anlama, kavrama, iletişim becerilerimde çok fazla ilerleme olduğunu fark edeceksiniz. Artık anlamlı iki veya üç sözcük söyleyebilirim ancak sizin söylediğiniz, karmaşık olmayan şeylerin çoğunu anlayabilirim. Vücut bölümlerimin isimlerini bilir, sorulduğunda gösterebilirim. Nesneleri iç içe veya üst üste koyabilirim. Ancak bu beceriyi kazanmam için de yaparak öğretmeniz gerekebilir. Artık yürüyebilir, yatar konumdan oturur konuma geçebilirim.

1 yaşından itibaren neler yapabileceğim konusunda size daha ayrıntılı bilgiyi bir sonraki yazıda vereceğim. Bir sonraki ay görüşmek dileğiyle, beni merakla bekleyin.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.