2023 yılından herkese selamlar.
Geçenlerde iş yerinde başka bir odada çalışan arkadaşımı aradım. Telefonu arkadaşımın kızı açtı. Daha önceleri giriş çıkışlarda karşılaştığımız için beni aslında tanıyordu. Telefondan kim olduğumu çıkaramadığı için ilk defa tanışıyormuşuz gibi sohbet etmeye başladık. Arkadaşımın kızı yaklaşık 10 yaşlarında. Bilmiyorum kaç dakika konuşmuşuzdur ama epey bir sürdü muhabbetimiz. Ona beni tanıdığını ve gördüğünde kim olduğumu hemen çıkaracağını söyledim. Tabii bizim kız çok merak etti beni. Eline kağıt kalem alıp ona kendimi tarif etmemi istedi. Resmimi çizmeye başladı. Beyaz tenli, siyah saçlı ve görme engelli olduğumu söyledim. “Tamam o zaman orayı kapatıyorum” demesin mi? Çok merak edip gözlerimi neden kapattığını sordum. “Benim gördüğüm görme engelliler gözlük takıyordu. Ben de o yüzden gözünü gözlükle kapattım" dedi. “Beni hatırladın mı?” diye sordum. "Evet, hatırladım" dedi. “Ama ben gözlük takmıyorum ve her görmeyen kişi gözlük takmaz” dedim. Bugüne kadar kaç tane kör görmüştür hayatında bilmiyorum. “Kör” deyince kafasında ne canlandığını çok merak ettim. Körlükten bahsetmeye başladım. Körlüğün bir eksiklik değil farklılık olduğunu tam anlatıyordum ki "Boş ver, takma kafana böyle şeyleri" demesin mi? Vallahi ağzım açık kalakaldı o an. Normalde bunu büyük birisi yapsaydı, onu çok kötü tersleyebilirdim, “Ben ne anlatıyorum, sen ne diyorsun” diye. Tabii ki o daha bir çocuktu ve ona kızmam söz konusu bile değildi. Bunları onunla konuşmaya karar verdim ve etüdünün olmadığı bir gün sohbet etmek için odama davet ettim. Şimdilik henüz gelmedi. Oysaki kör olduğumu söylemeden önce yanıma gelip tanışmak için çok heyecanlıydı. O günden sonra hiç aramadı beni. Bir ara tekrar arayıp davet edeceğim. Görme engelli olduğumu söylemeden önce çizdiği resmin çok güzel olduğunu söylemişti bana. Gözlerime gözlük çizince resminin daha mı güzel olacağını düşünmüştü o an, bilemiyorum.
Ben de bazı körlerin gözlük taktığını duymuştum. Gerçekten bir aksesuar olduğu için mi yoksa körlüğünü perdelemek için mi gözlük takıyorlar, merak ediyorum. Aksesuar olarak takmak güzel olurdu belki ama baston kullanırken etrafımı algılayamazdım muhtemelen gözlükle. Maske takmaya başladığımızda da aynı şey olmuştu bana. Herkesin kendi tercihidir ama körlüğünü gizlemek için takılması bana çok mantıklı gelmez. Gözlük taktığında gözün açılmıyor ki. Baston kullanıyorsan kör olduğun anlaşılacak. Yok, baston kullanmıyor ve biriyle gidip geliyorsan o kişi sana yardım ettiği için kör olduğun yine anlaşılacak. Aksesuar olarak gözlük takmayı sevmediğim için körlüğüm anlaşılmasın diye de takmayı tercih etmezdim.
Dışarıda yürürken çocuklar bastonumu görüp annelerine “O ne?” diye soruyorlar. Benim duymamam için çocuğuna “Kızım/oğlum susar mısın? Aa pardon” deyip hızlıca uzaklaşıyorlar. Otobüs beklerken veya toplu taşımadayken çocukların beni görüp bastonumu ve gözlerimin neden böyle olduğunu annesine sorduklarını duyarsam, tatlı tatlı muhabbete dahil oluyorum. Anlayabilecekleri şekilde uygun bir dille anlatıyorum.
Çocuklar bizlerle karşılaştıklarında körlükle ilgili merak ettikleri ne varsa mümkün olduğunca cevaplamaktan kaçınmayalım. Tabii ebeveynlerin de çocukları bir engelliyle karşılaştığında soru sormalarına fırsat vermeleri lazım. Çocuklarını sanki öcü görmüş gibi yanımızdan kaçırmamalılar. Çocuğunuz bastonu görünce "Anne o ne?" diye sizlere sorduğu zaman yanımıza gelip çocuğunuza anlatmamıza fırsat verin.
Otobüse bindiğim bir gün, çocuğun bir tanesi başladı ağlamaya. Anneannesi "Değnekten korktu" dedi. Orada devreye girip "Ne alakası var? Çocukların kafasına böyle şeyleri kodlamayın" dedim. Teyze beni anlamış mıdır, çok sanmıyorum. “Anladıysa ne ala” diyelim.
Tüm yaşananlara inat, yılmadan körlüğümü gizlemeden mücadeleme var gücümle devam ediyorum. Ben yine bir çocuk gördüğümde, engelli olmanın bir eksiklik değil farklılık olduğunu anlatmaya devam edeceğim.