Toplam Okunma 0
Geçen ayki genel yazımın ardından, şimdi sizlere öğrendiğim yeni şeyleri ve bir kullanıcı olarak AIRA deneyimlerimi aktaracağım.
Öncelikle AIRA’nın anlamıyla başlayalım. Açılımı Artificial Intelligence Remote Assistance. Anlamı ise, Yapay Zeka Uzaktan Destek.
AIRA artık Google gözlük ile çalışmıyor. İsterseniz akıllı telefonunuzdan, isterseniz de “Horizon kit” denen başka bir akıllı telefon ve gözlük ikilisinden hizmete ulaşabilirsiniz.
Horizon ile, metro gibi yeraltı mekanlarda bile daha iyi bağlantı ve gözlükteki kamera sayesinde ise daha iyi ve geniş açılı görüntü alınabildiği söyleniyor.
Ben yalnızca telefondan kullanıyorum.
Gelelim yeni öğrendiklerime...
AIRA Lıve diye bir şey var.
Diyelim ki beş kör arkadaş müzeye gittiniz, bir AIRA kullanıcısı AIRA görevlisine bağlanıp o konuşmayı Lıve yapıyor yani canlı yayınlıyor. Böylece, diğer dört arkadaş da kendi telefonlarından bu canlı yayını dinleyebiliyorlar. AIRA kullanıcısı olanların dakikaları harcanmıyor ve kullanıcı olmayanlar da ücretsiz bir şekilde arkadaşlarının sağladığı güzellikten yararlanabiliyor. Bir kullanıcı düğününü canlı betimletmiş mesela tüm katılımcılar için. Bu canlı yayınlar çok çok yakında kaydedilmeye başlanacak. Fanatik bir Game of Trones izleyicisi, son sezonun tüm bölümlerini betimletmiş mesela. Diziyi izlemek isteyen varsa, buradan betimleme yayınına ulaşabilecek. Canlı yayınlar için yalnızca ses kaydı yapılıyor. Görüntü kaydı alınmıyor. Kaydın kimlere açık olacağına da siz karar veriyorsunuz. İsterseniz yalnızca size özel olabilir, isterseniz kaydın şifresini paylaşarak istediğiniz kişilere erişim verebilir veya umuma mal edebilirsiniz. Düşünsenize, özel bir etkinlik için betimleme sağlamak ne kadar kolaylaşacak. Hiçbir araç gereç gerekmiyor, eğitimli bir betimleyici aramak gerekmiyor. Tüm katılımcılar kendi telefonlarından canlı yayına ulaşıp eğitimli birinden betimlemeyi dinleyebilecek hale geliyor.
Fotoğraf çekmek
AIRA temsilcisi, isterseniz sizin için sizin kameranızdan fotoğraf çekebiliyor. Konuşma bittikten sonra bu fotoğraflar, konuştuğunuz temsilcinin yaptığı betimlemeyle birlikte AIRA uygulamasında görülebiliyor, telefonunuza kaydedilebiliyor ve tıpkı diğer fotoğraflar gibi istediğiniz kişiyle ve platformda paylaşılabiliyor.
Dahası, fotoğraf çekme sabit bir şeyi okutma veya betimletme görevi için de kullanılıyor. Örneğin; paketin üzerindeki açıklamayı okuması için aradığım temsilci, hemen paketin fotoğrafını çekti. Böylece, dakikalarca telefonu elimde sabit tutmaya çalışmamış oldum.
AIRA ile mesajlaşabiliyorsunuz da.
Diyelim ki derstesiniz veya bir toplantıda. AIRA temsilcisiyle konuşmak ne güzel olurdu tam o anda gösterilen şeyi daha iyi anlayabilmek için. Fakat konuşursanız, herkesin dikkati dağılacak ve size odaklanacak. İşte tam bu gibi durumlarda devam eden aramanıza mesajla devam edebilir ya da mesaj atarak bir arama başlatabilirsiniz. AIRA temsilcisi size isterseniz mesajla isterseniz de sesli olarak bilgi verebilir. Mesaj yazmak bir işkence mi diyorsunuz? Buna da bir çözüm var. Sık kullandığınız mesajları önceden yazıp kaydedebilirsiniz. Böylece, sadece uygulama üzerinde o mesajı bulup tıklamanız yeterli olacak.
Yapay Zeka:
Horizon telefonun kamerası ve Siri benzeri bir asistan aracılığıyla bazı işleri bir temsilci aramadan yani dakika harcamadan halledebiliyorsunuz. Bunların başında şimdilik Seeing AI Short Text modu gibi bir belge okuma işlemi geliyor.
Deneyimlerime gelecek olursak:
Şimdilik yalnızca iki defa kullandım. İkisi de bir şeyin üzerinde leke olup olmadığını öğrenmek içindi. Karşı tarafın eğitimli olması ve on-on beş saniye gibi kısa bir sürede temsilciye bağlanabilmek çok güzel.
AIRA şimdilik sadece İngilizce ve yalnızca İngilizce konuşulan sınırlı sayıda ülkede mevcut. Bakalım başka dillerde hizmet vermeye ne zaman başlayacaklar?
Bir sonraki yazıma kadar kendinize has bakın