Sizler de benim gibi alışveriş yapmayı çok seviyorsanız fakat çocukla alışverişe gitmekte zorlanıyorsanız, bu yazımı okuduktan sonra bu korkulara son verebilirsiniz. Tek başına alışveriş yapmak çok daha kolay oluyor. Peki çocukla nasıl alışverişe gideceğiz? Sadece gitmek de yetmiyor. Bizi oralarda neler bekliyor? Ne tür durumlarla karşılaşabiliriz ve bunlarla nasıl başa çıkabiliriz? İşte bu sorular hepimizin kafasında dönüp duruyordur. Şunu bilmelisiniz ki kaygılanmamıza hiç gerek yok. Çocukla alışverişe gittikçe, endişelerimiz zamanla azalıyor.
Evlendiğim günden itibaren alışverişe hep eşimle ya da tek gidiyorum. Mağaza mağaza gezmeyi çok seviyor olsam da alışveriş merkezlerinde bu mümkün olamayabiliyor. AVM'lerin içinde erişilebilirlik namına herhangi bir şey yapılmadığı için alışveriş yapmak işkenceye dönüşebiliyor bazen. Sesli Adımlar'ın içinde yer alan AVM'lere de haksızlık etmek istemem. Maalesef hepimiz de uygulamada yer alan AVM'lere yakın oturmuyoruz. AVM'ler erişilebilir olmadığı için alışveriş yapmaktan geri kalmayacağımıza göre yine her zamanki gibi kendi yöntemlerimizi geliştirip keyifli bir şekilde istediğimiz her şeyi almaya devam edeceğiz.
Bebeklik döneminde çocukla bir yerlere gitmek biraz daha kolay olabiliyor. Tabii çocuğun rutinine göre hareket etmek çok önemli. Bebeğini kanguruda taşıyanlar bence biraz daha şanslı. Çünkü her iki elimiz boş olunca işler biraz daha kolay oluyor. Bebeğimiz kucağımızda olduğunda takip etmemize de gerek kalmıyor. Zaten dışarıda kanguruyla çocuğunu taşımak çok rahatlatıyor insanı. Bebeğimizin rutinine göre evden çıkmadan dışarıda ne kadar kalacağımızı planlayarak çıkarsak, bizler için daha iyi olabilir. Çocuk bu, yolda rutini şaşmayacak diye bir garanti yok. Öyle durumlarda da AVM'lerin içinde bulunan bebek bakım odaları imdadımıza yetişebilir. Yine de mümkün mertebe işimi hızlıca halledip eve dönmek benim için daha iyi oluyordu. Bebekken alışveriş yaparken çok bir sıkıntıyla karşılaştığımı hatırlamıyorum.
Ela Hipatya şu anda 4 yaşında. Yaklaşık 2 yaşından itibaren kanguruya binmediği için alışverişe giderken benimle birlikte yürümek istiyordu. Ben burada şu ipucunu da vermek isterim. 2 v 3 yaş aralığında yürümek istiyorlar ama çabuk yoruluyorlar. Siz yine de ne olur ne olmaz, kangurunuzu yanınıza alın. Yorulmaya başladıklarında, huysuzlukları tavan yapıyor. Arkasından da uyku bastırınca değmeyin keyfimize. Biz bir keresinde böyle bir durumla karşılaşmıştık. Maalesef alışveriş yapmaktan hiç keyif almamıştık. Eve gidene kadar “Keşke kangurumuzu alsaydık” diye söylendiğimizi hatırlıyorum. Şu anda Ela Hipatya ile birlikte alışverişe gitmeyi çok seviyorum. Zorlanmamak adına bildiğimiz bir yerde alışveriş yapmak, işleri çok kolaylaştırıyor. Alışveriş yaptığımız mekanlara ne kadar sık gidersek, o alanlarda çalışan hem güvenlik hem de sıkça uğradığımız mağazaların çalışanları bizi sima olarak daha kolay anımsıyor. Size nasıl destek olabileceğini tekrar anlatmak gerekmeyebiliyor. Ben açık alanı bulunan AVM'leri çok seviyorum. İçerisinde dolaşmak daha kolay oluyor. Kapalı alanda kılavuz çizgi falan olmadığı için düz bir alanda ilerlemek çok zor oluyor. Çünkü takip edebileceğimiz bir yer yok. Bu yüzden de yolu karıştırabiliyoruz. Açık alanda en azından takip edebileceğimiz bir kaldırım var. Sürekli gittiğimiz zaman mağazaların yerleri kafamızda üç aşağı beş yukarı şekilleniyor. Mesela ben artık güvenlikten geçtikten sonra görevli talep etmeden istediğim mağazaya tek başıma özgürce gidebiliyorum. Açık alanda yürürken kızımla sohbet ettiğimiz anların da ayrı bir keyfi oluyor. Gideceğim mağazaya yaklaştığımda, oradaki kişilere soruyorum. Ela için alışveriş yapacaksak, birilerine sormaya gerek bile kalmıyor çoğu zaman. Kapısından tanıyor artık. Ben yine de mağazanın içine girdiğimde soruyorum adını.
Mağazaya girene kadar her şey yolunda ilerliyorken içeriye girdiğimizde işler biraz karışıyor. Çocuk mağazası olunca etrafta ilgi çekecek çok ürün oluyor. Mağazaya girdiğimizde, Ela ile birlikte gezinmeye başlarız. O oyuncaklara bakarken ben de bir taraftan görevli bakınırım. Sonunda bir görevli buluruz ve başlarız alışverişe. Ela artık büyümeye başladığı için onunla alışveriş yapmak çok daha kolay oluyor. Artık kendi ne istiyorsa seçebiliyor. Görevli arkadaşın gösterdiği kıyafetlerden hangi rengi istiyorsa, kendi belirliyor. Tabii hepsini değil. Bir iki tane seçtikten sonra kendini atıyor oyuncak reyonuna. Elimizi bıraktıktan sonra daha dikkatli olmamız gerekiyor. Sürekli orada olduğundan emin olmamız gerekiyor. Tabii bu şekilde içiniz rahat etmezse, farklı alternatifler de kullanabilirsiniz. Çocuğunuzun üzerinde ses çıkaran bir şeyler bulunursa, onu daha rahat duyabilirsiniz. Benim kızım üzerinde böyle bir şey bulundurmayacağından bu seçenek bizim için işe yaramayabilir. Ses çıkaran Ürünlerin üzerinde olmasından rahatsız olmaz ama ne olduğunu merak ettiği için onu da üzerinde tutmaz. Çocuk mağazalarında çocukla alışveriş yapmak çok yorucu olabiliyor. Çok fazla ilgilerini çeken ürün mevcut. Aynı anda hem kıyafetlere hem de çocuğunuza konsantre olmak biraz zor olabiliyor. Neyse ki bir şekilde üstesinden geliniyor. Görevli arkadaşlar da elinden gelen desteği veriyorlar, sağ olsunlar.
her şey alınır ve sıra ödemeye gelir. İşte tam da bu anda çocuğunuzun ellerini kontrol etmek iyi olur. Çünkü gördükleri bir şeyi eline almış olabilirler. Ödeme esnasında kontrol etmediysek bile mağazadan çıkarken mutlaka dikkat edelim. Her ürünün üzerinde alarm olmuyor.
Kendimiz için alışveriş yapmaya gideceksek, çocukları oyalamak biraz daha zor olabiliyor. Böyle zamanlarda AVM'nin içinde bulunan oyun parklarına çocuğunuzu götürüp oyun oynaması için bırakabilirsiniz. İşiniz ne kadar sürecekse, tek başınıza hızlıca alacaklarınızı alabilirsiniz. Bana bir şeyler alacaksak, ilk başta sorun çıkmıyor. Sonrasında sıkılabiliyorlar. Oyun parkları bu zamanlarda imdadımıza yetişebilir.
Alışveriş için Bir tane daha ipucu vermek isterim. Ben mutlaka çocukla alışverişe gidiyorsam, yanıma sırt çantamı alıyorum. Bir elimle bastonu, diğer elimle de kızımın elini tuttuğum için boşta elim kalmıyor. Ellerim dolu olduğu için poşetleri de taşımak çok zor oluyor. Yanımda sırt çantam yoksa, poşetleri kızımın elini tuttuğum koluma asmak zorunda kalıyorum. Yine de siz bir sırt çantasıyla alışverişe giderseniz daha rahat edersiniz.
Benim çocukla alışveriş konusunda yazacaklarım şimdilik bunlar. Bu konularda zorlanmamanın en büyük yolu, bıkmadan usanmadan çocuğumuzla bu yerlere gitmek. Ne kadar Çok dışarıda birlikte vakit geçirirsek, kaygılar o kadar azalıyor. “Hiç zorlanmayacağız kesinlikle” diyemem. “Kesinlikle çok zor oluyor” da demiyorum. Çocuklarımızı fanusun içinde büyütmeyeceksek, bunların hepsini yapmaya çalışmalıyız. Hepsinden önemlisi; ne kadar görünür olursak, o ölçüde haklarımız ve taleplerimiz noktasında güçlü ve yönlendirici konumunda olabiliriz.