Toplam Okunma 0

Sevgili dostlar, yazılarımı takip edenler EEEH derginin başlangıcından bu yana Braille konulu yazılarımı anımsayacaklardır. İlk olarak dokunmatik tabletlerde Braille’nin nasıl hayatımıza tekrar girdiğini ele almıştım biliyorsunuz. Bir yıl sonrasında ise, Braille, en azından iOS sistemlerinde, resmi bir yazma sistemi olarak kabul görerek dokunmatik sistemlerdeki çok önemli bir açığın kapanmasına vesile olmuş ve ben de bunu EEEH Dergi satırlarına taşımıştım. Tüm bu heyecan verici gelişmelere karşın, birçok görme engelli için Braille alfabesiyle okuyup yazmak ya ulaşılamayacak bir hayal ya da hiç bilinmeyen bir okyanus.

Dotincorp.com sitesindeki verilere göre dünyada 285 milyon civarı kör yaşıyormuş. Bu nüfusun yüzde 95’i Braille alfabesiyle okuyup yazamıyor. Ülkemizde de durum çok farklı değil. Yarım milyon civarı görme engelli olduğu söyleniyor Türkiye sınırları içinde. Bunların yüzde 2’sinin Braille sistemini biliyor olması bence iyimser bir tahmin olur. Bilse dahi günlük hayatımızda Braille kullanma oranımız yok denecek kadar az. Çünkü elde okuyabileceğimiz basılı Braille materyal bulmak neredeyse imkânsız.

Bu yoksunluğun nedeni yalnızca Braille yazıcıların azlığı ve pahalılığı değil aslına bakarsanız. Braille sisteminin pratikteki bazı güçlükleri de erişimi zorlaştırıyor. En temel güçlük, kabartma yazının çok yer kaplıyor oluşu olarak gösterilebilir. Basit bir değerlendirmede üç katı ve fazlası bir orandan söz edebiliriz. Dudağınızı uçuklatacak bir örnek vermek gerekirse, bir Redhouse sözlüğünün Braille basılı hali tam 40 cilt. Bir kalın mürekkep baskı cilde sığan bir sözlüğün, 40 kalın Braille cildinde olduğunu hayal etmek bile meseleyi anlatması bakımından önemli. O yüzden tüm eserlerin olanak bulunsa dahi Braille baskısının alınması, alınsa bile bunların günlük olarak taşınması, bir yerlere götürülmesi pek mümkün görünmüyor.

Problemin çözümü yeni bir teknolojiyle bulunuyor: Braille ekranlar. Esasında 1960’lı yıllardan başlayarak Braille ekran geliştirme çabalarını görebiliyoruz. Ekran dediğime bakmayın, Refreshable, yani yenilenebilir olarak da adlandırılan Braille ekranlar bir satırdan ibaret. Bu satırda elektronik ortamda üretilen materyaller Braille alfabesine dönüşerek parmaklarımızın ucuna gelmiş oluyor. Yenilenebilir olması sayesinde, ekran değiştikçe Braille hücrelerdeki noktalar da gelen metne göre yenileniyor ve bu biçimde bilgisayar ortamında bulunan her şeyin Braille olarak okunması mümkün hale geliyor. Bu da kabartma yazının çok yer kaplaması sorununu ortadan kaldırıyor. Ayrıca basma ve kâğıt masraflarını da sıfırlamış olması niteliğiyle gerçekten devrimsel bir anlam taşıyor.

Teoride bu derece müthiş olan Braille ekranlar, yine pratikte tüm körlere ulaşamıyor. Bunun nedeni ise fiyatları. Günümüzde piyasadaki en ucuz Braille ekran 3 bin dolardan başlıyor ve 15 bin dolara kadar ulaşıyor.  Yani sıradan bir körün herhangi bir kamu desteği olmadan böyle ürünleri elde etmesi çok kolay olmuyor. Örneğin ülkemize bireysel olarak Braille ekran sahibi olan kaç kör var diye sorduklarında yanıt 50’den fazla olur mu, hiç emin değilim. Niye bu kadar pahalı sorusunun yanıtı ise kullanılan teknolojide gizli. 1980’li yıllardan bu yana Refreshable Braille sistemler üretmek için Piezo adı verilen bir elektrik sistemi kullanılıyor. Piezo, elektrik şiddetiyle uzayıp kısalabilen bir yapı. Bu uzayıp kısalma sayesinde de hissedilebilir Braille noktalar ortaya çıkabiliyor. Ancak bu sistem oldukça pahalı. 6 veya 8 noktadan oluşan tek bir Braille hücresi bile ciddi bir maliyete sahip, böyle olunca da Braille ekranlar uçuk fiyatlara çıkmış oluyor.

2010’lu yıllarla birlikte daha ucuz yenilenebilir Braille ekranlar üretme çalışmaları ivme kazanmış. Daha önce duyumların ötesine geçemeyen söylentilerin 2016 yılıyla birlikte ete kemiğe büründüğünü görmeye başlıyoruz. İlk önemli haber Michigan Üniversitesi’nden geliyor. Buradaki bir araştırma projesinde uzmanlar, içine hava doldukça kabarcık oluşturan mikro akışkan bir sistem kullanıyorlar ve bu yolla yalnızca tek bir satır değil, tüm bir A4 büyüklüğünde Braille hücrelerden oluşan bir tablet üretmeyi başarıyorlar. İşin heyecan verici tarafı, böyle bir tabletin maliyetini 1000 doların bile altına düşürebildiklerini belirtiyor proje sahipleri. Bir önemli nokta daha var: bu sistemle yalnızca yazıları değil, temel grafikleri de dokunsal hale çevirmek mümkün oluyor. Bunun anlamı, elektronik ortamdaki bir resim veya grafiğe dokunabilme şansınız olması. Üstelik tüm bunları 1000 dolardan daha az bir maliyetle elde edebilmek gerçekten bir rüya hepimiz için. Öte yandan Michigan Üniversitesi yetkilileri böyle bir şeyin ürüne dönüşüm süreci için biraz daha zamana ihtiyaç bulunduğunu ekliyor. En az bir iki yıl sonrasını işaret ediyorlar.

2016’yı Braille yılı yapan ikinci büyük haber ise Dot incorp adlı yeni bir firmadan geliyor elimize. Her yıl California State University, kısaca CSUN tarafından görme engellilerle ilgili tüm teknolojik firmaların katıldığı bir fuar düzenlenir. Bu yılki fuar yeni birçok Braille tablet ve ürünü karşımıza çıkardığı için 2016 yılını Braille yılı olarak adlandırmışlar. Dot incorp firması da burada karşımıza çıktı. Bu sonbaharda çıkaracakları ilk ürün bir akıllı Braille saat. Diğer kabartma saatlerden farkı ise, dijital bir saat olması ve saat üzerinde yenilenebilir Braille hücrelerin bulunması. 300 dolar civarı fiyatı olması beklenen bu saat akıllı telefonlara da bağlanarak oradaki kontrol ve mesajları Braille halde de görmemize olanak sağlayacak. Gerçi üzerinde yalnızca 4 Braille hücresi olacağından çok pratik durmuyor. Ama aynı firmanın ürettiği Dotpad adı verilen A4 büyüklüğündeki Braille tablet, Michigan Üniversitesi’ndeki haberin gerçeğe dönmüş hali. Bu ürün de bin doların altında bir fiyatla satılacak ve bir dahaki yıl tüketiciye sunulabileceğini belirtiyor firma yetkilileri. Hatta dinlediğim bir poadcast’te yetkili, örneğin Uber’den bir taksi çağrıldığında, aracın nerede olduğunu grafiksel olarak ekrandan takip edebileceğimizi belirtiyor.

Bu kadar da mı beklemek istemiyorsunuz?  Diğer bir büyük haber American Printing House for the Blind adlı Amerika’nın köklü kuruluşu APH’den geliyor. APH, Orbit araştırması adında bir proje yürütüyor. Projenin amacı görme engelliler için uygun fiyatlı, yararlı ve kolay erişilebilir ürünler üretmek. Bu amaçla Transforming Braille grubuyla bir çalışma gerçekleşmiş ve Orbit Braille denen ilk ürün ortaya çıkmış. Orbit Braille 20, adı üzerinde 20 hücreden oluşuyor. Hem bilgisayara, hem akıllı telefonlara bağlanabilmesinin yanında, kendi başına bir not alma aracı olarak da kullanılabiliyor. Ve sıkı durun fiyatının 300 dolar civarında olması bekleniyor. Ve daha da sıkı durun bu sonbaharda ürünü alabileceğiz. Bu yaz gerçekleşecek NFB ve ACB kongrelerindeki stantlarda Orbit Braille körlerle buluşuyormuş.

Yani 2016 yılı herkesin erişebileceği Braille ekran haberlerini bize getirmesi yönüyle heyecan verici bir yıl oldu şimdiden. Bu yıl sonuna dek İlk Braille akıllı saatimizi, ilk ucuz Braille ekranımızı elimize alma ihtimali artık somut bir gerçek. Braille’nin aracısız olarak okuyup yazabilmek için ne denli hayati olduğunu tartışmak bile gereksiz. Onun pratikteki zorluklarını da Braille ekran ve herkesin kolayca erişebileceği teknolojik gelişmeler ortadan kaldırıyor. Ve bunlar için artık bir gün diye ucu açık bir zamandan söz etmiyoruz. Somut tarihler ve somut ürünler söz konusu. Braille’nin hak ettiği değerini bulması için anlatmaya çalıştığım gelişmelerin önemi zamanla daha da ortaya çıkacak.

Geleceğin parmaklarımızın ucunda olduğu günler dileğiyle, Braille yılınız kutlu olsun.

Kaynakça:

American Printing House Orbit Braille:

http://www.aph.org/orbit-reader-20/

Dot Incorp Smart Braille Watch and Dot Pad

http://www.dotincorp.com/

Morphing Braille tablets offer graphics to the blind

http://www.engadget.com/2016/01/12/braille-tablet-display/

Refreshable Braille Displays - Browse by Category - American Foundation for the Blind

https://www.afb.org/ProdBrowseCatResults.asp?CatID=43


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.