Toplam Okunma 0
Otoyol kenarında, uzun bir kaldırım. Kaldırım otoyoldan yüksekte ve aralarında yol boyunca uzanan derin oyuk var. Kaldırımın otoyola yakın bir yerinde hissedilebilir yüzey ve bu yüzeyin üzerinde de dur levhasının bulunduğu direk yer alıyor.

İlk yazımda, kent açık alanlarında körlerin karşılaştığı fiziksel engelleri anlatıp sınıflandırmıştım. Bu yazımda ise şehirlerin erişilebilirlik düzeylerinin körlerin hayat kalitesi üzerine etkilerine dair fikirlerimi ifade etmek istiyorum. Bu meselenin, başta körler olmak üzere, toplum tarafından yeterince anlaşılamadığını düşünmekteyim.

 

Körler arasında, şehirlerin açık alanlarının erişilebilirliği sadece sakatlar için gerekliymişçesine bir algı olduğunu gözlemlemekteyim. Körler, açık alanlarda yaşadıkları kazaları genellikle gözlerinin görmemesine veya kazanın gerçekleştiği sırada bastonlarını iyi kullanmamalarına bağlama eğilimindeler. Henüz tehlikeli bir kaza yaşamamış körler ise daha iyi baston kullandıklarından, bu kazaların başlarına gelmeyeceğine çok emin. Benim gözlemim, kazaların çoğunlukla gerekli güvenlik önlemlerinin alınmamasından, yani erişilebilir olmayan şehirler yüzünden gerçekleştiğidir. Örneğin kaldırımdaki binlerce dubadan bir ikisinin bastonla bazı zamanlar fark edilememesi doğaldır. Bu noktada sorun, körün iyi baston kullanmaması değil, dubaların tasarımıdır. Yine bir başka örnek, yamuk ağaca yakın geçen körün kafasını ağaca çarpmasıdır. Bu kaza, körün gözünün görmemesinden veya bastonunu iyi kullanmamasından değil, ağacın olmaması gereken bir yere dikilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. 

 

Metro raylarına veyahut vagon aralarına körlerin düşmesiyle sonuçlanan kazaları şu şekilde betimlemek mümkündür: Beyaz bastonun ucu bir boşluğa çıkar; körler burayı basamak sanıp adım atar ve kaza gerçekleşir. Körlerin baston kullanmakla ilgili öğrendiği ilk kurallardan biri, “Bastonun ucu boşluğa çıkınca zemine dokundur, yüksekliği anla; sonra adım at” şeklindedir. Bu şekilde düşünüldüğünde, kazayla ilgili suçlu kördür denilebilir. Ancak kazanın gerçekleşmesinde metro ray kenarlarının ve vagon aralarının uygun yöntemlerle kapatılmamış olması en büyük etkendir. Böyle bir kaza yaşamamış ve çok iyi baston kullanan bizler unutmamalıyız ki hepimizin hasta olduğu, kendini iyi hissetmediği, kafasının karışık olduğu veya bir yere yetişmesi gerektiği günler olacaktır. Yani hepimiz metro raylarına düşebiliriz. “Düşmem” sanmayın arkadaşlar; kötü bir gününüzde bir anlık dikkatsizliğiniz, makinistlerin tabiriyle metronun sizi kesmesine yeter. Ancak hakkımız olan uygun güvenlik önlemlerinin alınmasını sağlarsak güven içinde seyahat edebiliriz. 

 

Yürümenin sağlığa ciddi faydaları olduğu bilinmektedir. Düzenli olarak yapılan yürüyüşler; kasların kuvvetlenmesi, kilo kontrolü ve stresin azalması, yaşlanmanın gecikmesi gibi birçok avantaj sağlamaktadır. Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yürümek, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmektedir.

 

Sağlığa yararlı olan yürümek, zannedersem özgürce, kendini tedirgin hissetmeden, güven içinde ve tempolu olan olmalı. Ancak erişilebilir olmayan şehirlerde, görme engelliler kendini güvende hissetmemekte; yani “havadan veya yerden her an bir darbe alabilirim” düşüncesi içerisinde yürümektedir. Bu, ister istemez bir miktar yavaşlamayı gerektirmektedir. Yavaş yürümek ise hem yürüyüşten alınan faydayı nispeten azaltmakta hem de ciddi zaman kaybına yol açmaktadır.

 

Bunun yanında, sağlamcı tutumun değişim hızını da erişilebilir şehirlerle alakalı olduğunu düşünmekteyim. Hak temelli bakış açısına sahip bireyler olarak, kültürel bir değişim sağlama yolunda çaba gösteriyoruz. Aciz görme engelli algısını yıkmaya çalışıyoruz. Sokaklarda bize daha az müdahale edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Ancak bu durum, sokakta bizim ne kadar rahat hareket edebildiğimizle de alakalı. Örneklendirmek gerekirse çocuğunu parka götürürken kafasını yamuk ağaca çarpan kör toplumda acıma ve benzeri hislerin oluşmasına ve aciz kör algısının pekişmesine neden olacaktır. Çocuğunu parka götürürken hiçbir sorun yaşamayan kör ise toplumdaki bir kısım bireylerde sağlamcı tutumun azalmasına neden olabilir. Vereceğimiz mücadeleyle sokakta sağlayacağımız fiziksel değişimler, kültürel değişimin hızını arttıracaktır.

 

Türk aile yapısının korumacı tutumu da derneklerde aktif görev yapan arkadaşlarımızca bilinmektedir. Ebeveynlerin görme engelli çocuklarını beyaz bastonla sokağa salmamasında, sokakların yeterince erişilebilir olmamasının da bir miktar payı olduğunu düşünüyorum.

 

Bütün bu anlattıklarım ışığında, hak temelli bir bakış açısıyla rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki; sokak aydınlatmaları ne kadar haksa, erişilebilir kaldırımlar o kadar haktır. 

Metro raylarına gören insanlar düşmesin diye istasyonlar ve metrolarda aydınlatma ne kadar hak ise, ray kenarına yapılacak güvenlik bariyerleri ve vagon aralarının kapatılması o kadar haktır. Görme engelliler için sesli sinyalizasyon trafik ışıkları kadar haktır. Ancak hak verilmez, alınır. Bütün kör derneklerinin bu yönde mücadele etmesi gerekmektedir. Özellikle yereldeki derneklere çok iş düşmektedir. 

 

Bu hakkı almanın yegâne yolu farkındalık oluşturmaktır, ki bu yazının yazılmasının yegâne sebebi de budur. Farkındalık ile kastım, önce görme engellilerde bir farkındalık oluşturmaktır. Sonra ailelerin ve tüm toplumun erişilebilir şehirler hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamaktır. Böylece, erişilebilir şehirleri talep edecek bir kamuoyu oluşacaktır. Bu kamuoyu, yöneticilerinden erişilebilir şehirler talep edecek ve alacaktır. 

 

Sonraki yazımda şehirlerin erişilebilirliğine dair mevzuatları incelemeye çalışacağım. Yazı dizimin üçüncü yazısında görüşmek üzere, hoşça kalın. 

 

KAYNAKÇA

  1. Şahin, H., & Çiftyıldız, K. (2024). Engelsiz Kent Tasarımlarının Mevzuat Bakımından Değerlendirilmesi. Şura Akademi(5), 37-50. https://suraakademi.org.tr/wp-content/uploads/2024/02/3-Doc.-Dr.-Hayrettin-SAHIN_Doc.-Dr.-Kemal-CIFTYILDIZ.pdf
  2. Durmuş, M. (2024). Erişilebilirlikte Sivil Toplum Kuruluşları ve Belediye İş birliğinin Önemi. Şura Akademi(5), 89-97. https://suraakademi.org.tr/wp-content/uploads/2024/02/7-Dr.-Ogr.-Uyesi-Merve-DURMUS.pdf
  3. Bozkurt Özyalçın, Y. (2024). Avrupa Erişilebilir Şehir Ödülü Alan Şehirlerin Eylem ve Politikaları Örnekliğinde Kapsamlı ve Erişilebilir Şehir Modelleri: Kocaeli İçin Öneriler. Şura Akademi(5), 99-116. https://suraakademi.org.tr/wp-content/uploads/2024/02/8-Dr.-Ogr.-Uyesi-Yasemin-BOZKURT-OZYALCIN.pdf
  4. Resmi Gazete. (2023, 7 Kasım) Yaya Yolları ve Kaldırımların Tasarım Kuralları Hakkında Yönetmelik. Resmi Gazete (Sayı: 32362). Erişim adresi: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/11/20231107-1.htm
  5. Türkiye Cumhuriyeti Resmi Gazete. (2005). Engelliler Hakkında Kanun (Kanun No: 5378). Erişim adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5378.pdf
  6. T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. (2021). Erişilebilirlik Kılavuzu 2021. Erişim adresi: https://www.aile.gov.tr/media/65613/erisilebilirlik_kilavuzu_2021.pdf

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=8182&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

  1. Resmi Gazete. (2013, 20 Temmuz). ERİŞİLEBİLİRLİK İZLEME VE DENETLEME YÖNETMELİĞİ Resmî Gazete (Sayı: 28713). Erişim adresi: https:// www.aile.gov.tr/media/65613/erisilebilirlik_kilavuzu_2021.pdf 

 

 

  1. https://intweb.tse.org.tr/standard/standard/Standard.aspx?081118051115108051104119110104055047105102120088111043113104073098112067083103084057088117086054

 

  1. https://intweb.tse.org.tr/standard/standard/Standard.aspx?081118051115108051104119110104055047105102120088111043113104073082111082056049117057067057112066
  2. https://intweb.tse.org.tr/standard/standard/Standard.aspx?081118051115108051104119110104055047105102120088111043113104073097107103081101066102086100073109
  3. https://evrimagaci.org/soru/yurumek-ne-kadar-faydali-gunde-ne-kadar-yurunmeli-18397
  4. https://www.engelsizerisim.com/yazi/erisilebilirlik-artik-ertelenemez
  5. https://www.birgun.net/haber/metroda-raylara-dusen-gorme-engelli-yurttas-hayatini-kaybetti-292622

 

  1. Daha kaç kurban gerekli, TURGED,07.09.2024. https://www.turged.org.tr/duyurular.php?did=137

 

  1. https://canakkaleolay.com/haber/kekec-guvenlik-onlemleri-alinsin-20276.

 

  1. Resmi Gazete. (1997, 18 Temmuz). ). Karayolları Trafik Yönetmeliği (Sayısı:23053). Erişim adresi: https://www.aile.gov.tr/media/65613/erisilebilirlik_kilavuzu_2021.pdf

 

 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.