Toplam Okunma 0
31 Ağustos Salı günü heyecanla beklenen 2021 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tercih sonuçları açıklandı. Pandemi döneminde sınava hazırlık süreci geçiren görme engelli bir öğrenciye “Acaba nasıl sınava hazırlandı?” sorusunu sorabilseydik dediğinizi duyar gibiyiz. Bu sebeple, görme engelli bir öğrencinin sınava hazırlık sürecinde yaşadıklarına dair deneyim paylaşım röportajını sizlerle paylaşacağız. Bu yazıyı okuyacak her bir arkadaşımız, gelecek kariyerlerine dair hayaller kurdular ve belki bazılarımız hedeflerini belirledi. Hayal etmek harika, hedef belirlemek çok önemli ancak esas olan eyleme geçmek, işte şimdi hayallerinizin gerçekleşeceği günlere doğru sizlere eşlik edecek motivasyon dolu bir paylaşımı okumaya hazır mısınız? Görme engelli öğrencilere gönüllülük esaslı uzaktan eğitim ile matematik dersleri veren bir öğretmen deneyimiyle, aklınızda var olan soruları sevgili öğrencimiz Zülal Tannur’a sormaya çalışacağım. Eksik kalan cevaplar ya da sorulmayan sorular için de mail adreslerimizden veya Zülal’in kendi adı ve soyadıyla olan Instagram adresinden bizlere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
1. Zülal öncelikle YKS’de gösterdiğin başarıdan ötürü seni gönülden tebrik ederiz. Umarız bu sohbetimiz, senin de geçtiğin bu uzun üniversite sınavına hazırlık sürecinde birçok arkadaşına yol gösterecek. Başlangıç olarak seni tanımayanlar için bize kısaca kendini tanıtabilir misin?
Tabii ki tanıtırım. Başlamadan önce, beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim. YKS hazırlık sürecinde benim de pek çok rol modelim oldu. Bu nedenle, bu sohbeti çok önemli buluyorum.
Ben 2020’nin Microsoft Engelleri Aşan Kadın Lideriyim. Aynı zamanda da bir YGA gönüllüsüyüm. Bir buçuk yıldır daha çok görme engelli çocuk, akıllı baston sahibi olsun diye başlattığım ve bugün 214.000 kişi tarafından desteklenen bir change.org kampanyasına liderlik ediyorum. Hayalim, dünyanın görme engelli ilk nöro psikoloğu olmak. Bunun için de canla başla çalışıyorum diyebilirim. Bu yıl YKS'de eşit ağırlık 2402. olarak hayalimdeki üniversite olan Boğaziçi Üniversitesi’ni kazandım.
2. Eminiz ki bu süreç çok sıkı bir çalışma disiplini gerektirmiştir. Bu yolda nasıl bir teknik uyguladın? Örneğin, özellikle sayısal derslerde işlemleri nasıl yapıyordun? Not almada ya da dinlerken herhangi bir materyal, araç vb. kullandın mı? Tekrarlarını nasıl yapıyordun? Bu süreçte kimler hayallerine destek oldu ve birlikte nasıl bir çalışma programı uyguladınız?
Bu noktada sağlam bir lise temeliyle sürece başlamak çok önemli. Bunun için de soru ayırmaksızın, çokça soru çözmek ve bu soruları farklı kişilere okutmak çok kıymetli. ÖSYM'nin bize iletmiş olduğu bir kılavuz var elbette sorumlu olmadığımız soru tipleriyle ilgili ancak oldukça geniş kapsamlı ifadeler içeriyor. Özellikle bu yılın sınav sorularını çözdüğümüzde, kılavuzla uyumlu yani şekil, tablo veya grafik içermeyen ancak çözümleri görsel veya uzun cebirsel işlem gerektiren soruların olduğunu gördük. Sorumlu olduğumuz alanlarla ilgili her soruyu çözmeli ve hatta yapabileceğimize inandığımız her konuyu iyice öğrenmeliyiz. Açıkçası biz ne kadar almak istersek, bizimle çalışanları da öyle yönlendirebilir, teşvik edebiliriz. Ben zamanımı çok iyi kullanmaya özen gösterdim. Güne erken başlayıp konu çalışıyor, okulda Online veya yüz yüze derslerime katılıyor, günün geri kalanında da okuyucularıma testlerimi okutuyordum. Soru okuyuculuğunu biraz açmak istiyorum. Gönüllü veya değil, bu kişiler bizim için testleri okuyorlar. Sınavdakiler gibi düşünebiliriz. Biz de cevaplıyor, not aldırıyor veya tekrar okutturuyoruz. Bu noktada İstanbul Gönüllüleri’nden destek aldım ben. İstediğim kadar gönüllüyle birlikte kararlaştırdığımız gün ve saatlerde çalıştık. Yine gönüllü öğretmenler ile birlikte fen derslerini tekrar ettik. Bütün bunları İstanbul Gönüllüleri sayesinde Online olarak yaptık. Çok özverili ve çok kıymetliler kesinlikle. Öte yandan okulum ve ailemle de pek çok okuyucuya ulaştık. Zamanla okuyucularım, en yakın arkadaşlarıma dönüştüler.
Matematik dersinde, kabartma yazı tableti ve abaküs kullandım. Sözel derslerde, notlarımı bilgisayarıma alsam da ezber yaparken sayfayı sonradan hayal ederek ezberlerimi hatırlayabilmek için notlarımı kabartmaya geçirerek çalıştım. Ezberlemem gereken konuları ses kaydına alarak aynı gün yazıya geçirdim. Bazen tablolar hazırladım, bazen de kendimce formüller yazdım ama mutlaka kalıcı bir biçimde ezberlemenin bir yolunu buldum. Hiç görmemem, hayal etmemi engellemedi yani. Ben hayalimdeki sayfayı veya tabloyu kağıdıma geçirdim ve ona dokununca hayallerime dokunmanın eşsiz hissini yaşadım. Düzenli olarak deneme sınavına girmek de çok kritik. Ben bir dershanenin deneme paketini alıyordum. Her hafta başlangıçta TYT, sonra da hem TYT hem AYT çözüyordum.
3. Çok soru tipi görmenin önemini anlattın. Peki soruları çözerken de bir tekniğin var mıydı?
Evet, her soru için dakika tutuyordum ben. Hangi soru tipine kaç dakika ayırdığım belliydi ki bu sınavda süre yönetiminde çok işe yarıyor. Özellikle matematik ve Türkçe dersleri için sınavın bel kemiği diyebilirim. Bu bilinçle çok hassas bir planlama yapılmalı. Bir sınava başladığımızda, hangi sırayla ilerleyeceğimizi biliyor olmalıyız. Sürelerimiz de belli olmalı. Örneğin, matematik bölümüne ne kadar zaman ayırdığımızı bilmeliyiz ki sınavımızı yönetebilelim. Bütün bunlar da çok test çözmek, anlayarak ilerlemek ve çokça denemeyle oluyor.
4. İstersen biraz daha sınav gününe doğru gelelim. Sınav günü yaklaştıkça, çalışmalarında nasıl bir yöntem izledin, bir değişiklik oldu mu? Ve sınavda herhangi bir sorunla (okuyucu, ek süre vb.) karşılaştın mı? Karşılaştı isen, o anda nasıl bir çözüm getirdin ya da getirildi?
Sınavda TYT günü okuyucularımdan biriyle okuma hızı ve iletişim yönünden zorluk yaşadım. Bu sorunu, bir diğer gözetmenimden sınavımı okumaya devam etmesini rica ederek çözdüm. AYT günüyse gözetmenlerimin okuma biçimlerini anlayabilmek için sınav salonu kılavuzunu okumalarını rica ettim ikisinden de ve kendime en uygun bulduğum sesten sınavımı okumasını talep ettim. Açıkçası AYT günü sınavımı yönetmede çok daha tecrübeliydim. Bu nedenle, gözetmenlerimi çok kesin ve açık ifadelerle yönlendirdim. Onlardan ne beklediğimi, duygu durumumu ve bir önceki günden edindiğim tecrübeyi, onları strese sokmadan kendileriyle içtenlikle paylaşarak beni anlamalarına ihtiyaç duyduğumu söyledim. Bütün bunları konuşmak için sınav salonuna en az yarım saat önce gitmenizi öneriyorum. Şunu kabul etmeliyiz ki gözetmenlerimiz çok tecrübeli değiller ve heyecanlılar. Ellerinden geleni yapmak isteseler de bu bazen mümkün olmuyor. Görevleri, okumak ve not almak yalnızca ama iletişim sorunları veya not almada güçlük yaşayabiliyorlar. Bu da bizim süremizi etkiliyor. Zamanla yarıştığımızı göz önünde bulundurarak hızlı bir şekilde aksiyon almalıyız böyle durumlar yaşadığımızda. Ek süre konusunda da ortalama bir ek sürenin varlığı bizi bir tık ferahlatsa dahi bu süre bizim anlık dezavantajlarımızla birleştiğinde yeterli olmayabiliyor. Bu süre çok kıymetli ama özellikle denemelerde ek süremizi arttırmaya çalışabiliriz. Böylece, riskleri en aza indiririz.
5. Sınav hazırlık süreci ve sınav anına dair yaşadıklarını bir bütün olarak göz önüne alırsak, son olarak arkadaşlarına neler söylemek istersin?
Kendilerini ve ihtiyaçlarını iyi belirlesinler. İhtiyaçları olan birebir ders ise, bunu talep etsinler. Kendilerini ihmal de etmesinler ama bu yılın da çok önemli olduğunu unutmasınlar. Bu yılın hakkını versinler. Ben müzik dinleyerek veya projelerim ile ilgili bir şeyler yaparak motive oluyordum ama “Haftanın bir günü dinleneyim” gibi ritüellerim de hiç olmadı. Ana konum hakkını vererek çalışmaktı. İyi uyudum ama çok değil, güzel dinlendim ama aşırıya kaçmadım... Son olarak da tadını çıkarsınlar bu sürecin çünkü artık hayallerine çok yakınlar. Bu da çok mutluluk verici.
Zülal bu ay bize eşlik edip kendi hazırlık sürecini bizimle paylaştığın için çok teşekkür ederiz. Bizim için sıcacık bir sohbet oldu. Umarız, sizin için de çok verimli olabilmişizdir. Hepinize bu süreçte başarılar dileriz.
Unutma, yaparsın demiyorum sana !
Ama sen “Yaparım” de kendine…
İnsanın kanatları gayretidir!
(Mevlana)