Toplam Okunma 0
Baharın içimizi ısıtmaya çalıştığı mayıs ayından herkese selamlar, bir seçim geçti ki üzerimizden hem de ne seçim. Aylardır YSK nasıl bir şablon yaptıracak ve biz oyumuzu nasıl kullanacağız acaba diye heyecanla ayın on dördünü bekledik. Seçimden önce şablonları inceleme imkânımız olsaydı çok iyi olacaktı. Neyse ki Olgun Yılmaz’ın YSK binasında çektiği şablon anlatım videosu sayesinde ortaya konacak materyale dair bir fikrimiz olabilmişti. Şablonlar içimize hiç sinmemişti. Ancak yine de şablonla oyumuzu kullanacaktık. Sonuçta başlangıç için bile olsa bu da önemli bir kazanımdı.
Seçim sabahı erkenden uyandık oyumuzu kullanmak için. Eşimle ve kızımla birlikte gidecektik sandığa ama bizim cimcime uyanmadığı için eşim daha fazla dayanamayıp önden gitti. Oyunu atıp eve geldiğinde heyecanla şablonu sormaya başladım arka arkaya. Sonra bende gittim sandığa kızımla birlikte. Eşim de tekrar gelmişti bizimle.
Benim için çok heyecanlı bir andı. Kimliğimi ve seçmen kağıdımı verip içeriye girdim. Sabah eşim oyunu kullanmaya benden önce gittiği için görevliler duruma daha hakimdiler. Eşimin şablonuna mürekkep bulaştığı için bana yeni bir şablon verdiler. YSK şablonlarda bir sıkıntı olduğu zaman diğer sandıklardan şablon alınabileceğini söylemiş ama eğitim sürecinde görevlilere böyle bir bilgi vermişler miydi bilmiyorum. Başka arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla mürekkep bulaşsa da aynı şablonu kullanmak zorunda kalmışlar. Gerçi biz bunu öngörmüştük. Bu yüzden YSK’nın her sandığa bir şablon yerine her köre bir şablon verilecek şekilde düzenleme yapması gerekiyordu.
Sandık görevlilerim pusulayı şablona yerleştirip kabindeki masanın üzerine koydular. Herhangi bir kayma olup olmadığını sordum. Bir sorun olmadığını söylediler. Mührümü verip kabinden ayrıldılar. Onlar oyumu kullanmamı bekliyorlardı ama ben başladım şablonu incelemeye. Oysa ki kabinde değil de seçim öncesinde incelemek isterdim. Şablonun üzerinde erişilebilirlik adına hiçbir düzenleme yapılmamıştı. Bu bilgiyi seçim öncesinde biliyorduk ama yine de şablonu o şekilde görmek içimi acıttı. O kadar heyecanlıydım ki mührü deliğe yerleştirirken ellerim titriyordu. Tüm olumsuzluklara rağmen oyumu kullanabildim neyse ki.
Benim oy kullanma deneyimlerim bu şekildeydi. O gün yaşadıklarımı paylaşmışken ebeveyn olarak şuraya yine birkaç cümle not düşeyim. Oy kullanmaya kızımı da götürmüştüm. Her yerde olduğu gibi sağlamcı arkadaşlar orada da yalnız bırakmamıştı bizleri. Ben kızımı o ortama götürürken nasıl oy kullandığımızı görsün istedim. Bir de ileride hatırlarsa çocukluğuna bir seçim günü anısı bırakmış olacaktım. Tabii ben iyi düşünmüştüm ama kızımı yine benim refakatçim sandılar galiba. Daha içeriye girer girmez ”Anneni şöyle oturt” Kabine giderken, “Anneni şuraya götür” gibi cümleler havada uçuyordu. Görevliye “o benim kızım refakatçim değil” dedim ama anlamış mıdır bilmiyorum. Onlar kızıma bu sorumluluğu yüklemeye çalıştılarsa da başarılı olamadılar. Bilmiyorlar ki bizim çocuklarımız biz onlardan bir şey talep etmedikçe böyle bir yük altına girmezler. Zaten gerekmedikçe ondan böyle bir talepte de bulunmayacağımı görevlilere söyledim. Kabine eşlik edecek kişi kızım değil sizsiniz ve eğer siz de eşlik etmek istemiyorsanız yönlendirmeniz yeterli olacaktır benim için dedim. Seçim günü deneyimlerimi yazarken bu yaşadıklarıma da yer vermek istedim. Görüyorsunuz biz anne kız nereye gidersek sizlere anlatacak mutlaka bir hikayemiz oluyor.
Erişilebilir oy şablonu ile oyumuzu tek başına kullanmak için çok mücadele verildi. Şablonumuzu kendimiz götürmeden her seçmen gibi sandıkta elimize alabilmek çok kıymetliydi. Keşke erişilebilir bir şablonla oyumuzu kullanabilseydik. Bu sefer istediğimiz tam olmasa da başka seçimlerde umarım bu talebimiz dikkate alınır.
Yine de diyorum ki kabine tek başıma girebildiğim için çok mutluyum. İradem hiçe sayılmadı ve mührü o pusulaya ben vurdum. Bir kez daha emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.