Toplam Okunma 0
Herkese merhabalar, Ekim ayına yaklaştığımız şu günlerde festival coşkusunu dergimizin sayfalarından biraz fısıldamak çok iyi olur değil mi?
Bazı etkinlikler vardır, “İçinde ben olmadan asla” diyeceğimiz. İşte Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali tam da benim için öyle diyebileceğim bir etkinlik. Hazırlıkların en başından beri içinde yer alıp o gün gelip çattığında, bir sonraki yılın hayalini kurarım ben hep. O coşkunun, heyecanın ve mutluluğun benim için tarifi çok güç.
İki yıldır festivalimizi online olarak sizlerle buluşturduk. Bu sene artık festivali yüz yüze yapmak için sıvadık kolları tüm ekiple. Çalışmalarımıza öncelikle bir komite kurarak başladık. Bizim festival komitelerinin ilk toplantısı çok eğlenceli geçer. Bir sürü fikir kafamızda uçuşmaya başlar ilk günden. O an atış serbesttir. İlk olarak festivalin yüz yüze mi yoksa yine online olarak mı yapılacağına karar vermemiz gerekiyordu. Online festivallerin de tadı bir başkaydı ama biz artık şartlar da elverdiği sürece festivali yüz yüze yapmak istiyorduk. Tüm hazırlıklarımızı yüz yüze bir festival yapacak şekilde planladık. Benim için yüz yüze yapılan festivallerin enerjisi bir başka oluyor. Alanda insanlarla bir arada bulunmak, stantları gezmek, her gezdiğim stantta istediğim her şeyi dokunarak deneyimleyebilmek çok kıymetli. Online etkinliklerin hiç şüphesiz artıları daha fazla. Farklı şehirlerden festivale gelemeyen kişilerle tanışma şansı bulduk. Yurtdışından konuklarımızı online sayesinde ağırlama fırsatımız oldu. Planlamalarımızı yaparken festivalin bu yıl da online ayağının olması gerektiğinin farkındaydık. Stantlarımızdan da canlı yayınlar yapmaya devam edeceğiz. Bunları da aramızda konuştuktan sonra Bu yılki festival temamızı belirlemeye döndük. Her yıl festivalimiz için bir tema belirleyip Bir afiş hazırlatırız. Bu sene festivalimizin temasını “Fark eder” olarak belirledik. Temadan sonra festivalimizi yapacağımız yeri bulmak için hazırlıklara hız kesmeden devam ederiz. Bu sene yer bulma konusunda biraz zorlanmış olsak da onu da halletmiş olduk Bolu’dan kalkıp gelen Elifçiğimin sayesinde.
9. Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali’ni bu sene İstanbul Üniversitesi’nde yapacağımızı sosyal medya hesaplarımızdan sizlere duyurmuştuk. Festivali yepyeni bir yerde yapacağımız için biz çok heyecanlıyız. Siz de ziyaretçi olarak geldiğinizde umarım bizimle aynı heyecanı yaşarsınız.
Bu sene festivalimizde önceki yıllarda açtığımız stantların yanı sıra farklı stantlar da yer alıyor. Stantlara dair ipuçları için sosyal medya hesaplarımızı ve sitemizi takipte kalmanızı öneririz. Küçük bir ipucu fısıldamam gerekirse, festivale çocuklarınızla gelmek istiyorsanız ama “Sıkılırsa” diye bir endişeniz varsa hemen kafanızdan silin gitsin. Siz festivali gezerken minikleriniz için de çok renkli etkinlikler olacak. Aman ha sakın kaçırmayın bu etkinlikleri.
Bu yıl da erişilebilirliği iliklerimize kadar hissedeceğimiz bir festival bizleri bekliyor. Gündüz stantlarımızla, akşam söyleşilerimizle geçireceğimiz dolu dolu üç gün bizleri bekliyor.
Festivalde yine kek yapmak için şimdiden çok heyecanlıyım. Kek yapmayı çok severim ama festivalde, o son günün akşamında yaptığım kek, benim için hep çok özel olmuştur. Tüm stantlar toplanır ama bizim fırında kek hala pişmeye devam ettiği için başına toplanır, pişmesini bekleriz hep birlikte. O fırından çıkan sıcacık kekin soğumasına bile fırsat olmadan bir anda bomboş kalır tepsi. Sonrasında erişilebilirlik sözümüzü daha bir coşkuyla haykırırız alandan hep beraber.
Sizler de heyecanımıza ortak olmak isterseniz alın bastonlarınızı, kapın çocuklarınızı, 21-22 Ekim tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nın bahçesinde buluşalım hep birlikte festivalde.