Sevgi Mart Göcen Hakkında

E-posta Adresi:

1981 yılında Konya'da, görme engelli olarak doğan yazar; ilkokul dâhil hiç körler okuluna gitmedi. 2003 yılında Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni hem mezun olduğu yıl hem de o döneme kadarki en yüksek ortalamayla, birinci olarak tamamladı. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Halen Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Ön Lisans Programı öğrencisidir. Engelsiz Erişim Derneği, Eğitimde Görme Engelliler Derneği ve Altınokta Körler Derneği Denizli Şubesi’nde aktivizm çalışmalarına devam etmektedir. En büyük hedefi, Hak Temelli Yaklaşım ilkesini tüm beyinlere kazımaktır. Hayatının en büyük kazanımlarının Çağan’ın annesi olmak ve dergimizde yazmak olduğuna inanıyor. Anneliğin her noktasının erişilebilirliğini oğluyla birlikte çözmeye çalışıyor

 

Yazara,

sevgi.mart@gmail.com

e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.

 

 

Dergimize Geçmiş Yıllarda Katkıda Bulunanlar

Sevgi Mart Göcen Tarafından Yazılan Yazılar


Merhaba dostlar, bazen bir şey yaşarsınız ve bunu herkesle paylaşmalıyım hissi oluşur ya? İşte bu yazı da tam böyle bir histen doğuyor.

 

Nisan ayı sonunda eşim, oğlum ve ben bir Ankara gezisi yaptık. Hem ziyaret hem ticaret kabilinden bir geziydi. Ankara’ya gitmişken, müzeler şehrinde Çağan’ın ilgisini çekecek bir müzeye götürmek istedik. Bu ilk müze deneyimi olacaktı ve eğlenebileceği bir yer olması önemliydi. Bir süre araştırdıktan sonra Ankara Üniversitesi bünyesinde açılmış bir müze bulduk. 

 


Merhaba dostlar, bazen bir şey yaşarsınız ve bunu herkesle paylaşmalıyım hissi oluşur ya? İşte bu yazı da tam böyle bir histen doğuyor.

 

Nisan ayı sonunda eşim, oğlum ve ben bir Ankara gezisi yaptık. Hem ziyaret hem ticaret kabilinden bir geziydi. Ankara’ya gitmişken, müzeler şehrinde Çağan’ın ilgisini çekecek bir müzeye götürmek istedik. Bu ilk müze deneyimi olacaktı ve eğlenebileceği bir yer olması önemliydi. Bir süre araştırdıktan sonra Ankara Üniversitesi bünyesinde açılmış bir müze bulduk. 

 


Merhaba dostlar, bu ay yine bir iç döküş yazısıyla geldim. Zira birilerine anlatıp kendimi rahatlatmam gerekiyor. 

 

Biliyorsunuz, eylül ayı okulların başlama ayıdır. Bizim gibi engelli çocuk aileleri ve bu alanda çalışan insanlar için aynı zamanda fazla mesai ayı oluyor. Önce kaydı alınıp, sonra gönderilen engelli çocuklardan, hiç kaydı yapılmayanlara kadar bir sürü ayrımcılık vakıasıyla uğraşıyoruz.

 


Merhaba dostlar, bu ay canım dergidaşım Gülcan’dan haddim olmayarak rol çalacağım ve sizlere harika bir yaz tatlısı olan cheesecake tarifi vereceğim. Laf aramızda benim cheesecakem oldukça meşhurdur. Bir ara toplanın gelin, derginin cheesecake gününü yapalım.

 


Merhaba dostlar, aslında pek denk gelmez ama bu kez iki ay üst üste mutluluk verici yazı yazıyorum. Sizlerle yine güzel deneyimler paylaşıyorum. Bu ay da oğlumun okulu ve öğretmeninden bahsetmek istiyorum.


Merhaba dostlar, bazen bir şey yaşarsınız ve bunu herkesle paylaşmalıyım hissi oluşur ya? İşte bu yazı da tam böyle bir histen doğuyor.

 

Nisan ayı sonunda eşim, oğlum ve ben bir Ankara gezisi yaptık. Hem ziyaret hem ticaret kabilinden bir geziydi. Ankara’ya gitmişken, müzeler şehrinde Çağan’ın ilgisini çekecek bir müzeye götürmek istedik. Bu ilk müze deneyimi olacaktı ve eğlenebileceği bir yer olması önemliydi. Bir süre araştırdıktan sonra Ankara Üniversitesi bünyesinde açılmış bir müze bulduk. 

 


Merhaba dostlar, bazen bir şey yaşarsınız ve bunu herkesle paylaşmalıyım hissi oluşur ya? İşte bu yazı da tam böyle bir histen doğuyor.

 

Nisan ayı sonunda eşim, oğlum ve ben bir Ankara gezisi yaptık. Hem ziyaret hem ticaret kabilinden bir geziydi. Ankara’ya gitmişken, müzeler şehrinde Çağan’ın ilgisini çekecek bir müzeye götürmek istedik. Bu ilk müze deneyimi olacaktı ve eğlenebileceği bir yer olması önemliydi. Bir süre araştırdıktan sonra Ankara Üniversitesi bünyesinde açılmış bir müze bulduk. 

 


Merhaba dostlar, bu ay dikkatinizi tartışılmaz bir ortak noktaya çekmek istedim. Hadi, yazıyı okumaya başlamadan önce bir düşünün bakalım; toplumda kendini normal addedenlerin hemen tamamının bir ortak noktası var. Ne olduğunu bulabilecek misiniz?

 


Merhaba dostlar, şiddet sizce nedir? Birisine hakaret etmek, tekme tokat girişmek, küfürler savurmak, yok saymak, hayatına müdahale etmek, iyilik yapıyormuş gibi görünüp düzenini karıştırmak… listeyi uzatabiliriz. Bunlardan bazıları doğrudan şiddet olarak nitelendirilip, tespit edilmesi kolayken, bazılarının ise anlaşılması ve değerlendirilmesi çok daha zordur.

 


Toplaşın dostlar, size harika bir hikâyem var. Aslında bu ay bambaşka bir konu yazmak istiyordum. Hatta bunun için editörüme de bilgi vermiştim. Zira kendileri yazı konusunda bizleri daraltmaktan çok haz alıyor. Ama konu için araştırmaya başladığımda öyle bir durumla karşılaştım ki, “Bunu konuşmazsak çok şey kaçırırız”” diye düşündüm. 

 


Merhaba dostlar, bu ay biraz birlikte yaşadığımız insanlara en başta da ebeveynlerimize seslenmek istedim. Son dönemlerde karşılaştığım birkaç olay sonrası arşivimizde bir de bu konu olmasında fayda olacağını düşündüm.

 


Merhaba dostlar, azıcık dertleşmeye geldim sizlerle. Zira gerçekten içim şişti. Yoruldum. Sıkıldım. Malum burada kalem özgür. Eh o halde azıcık derdimi dökeyim size.