Deyim tam anlamıyla yerini buldu ve duyar duymaz tüm yüzüme yayılan sırıtma şaşkınlıkla dona kaldı. Üç boyutlu bir emoji ifadesi olsa ne denebilir? Ağzı kulaklarına varan sırıtmadan mosmora geçme surat ifadesi...
Bu yılki Ankara Engelsiz Filmler Festivali'nin posta kutuma gelen bülteninin konusunu duyduğumdaki halimden söz ediyorum size. Engelsiz Filmler Festivali 5. yılında 3 şehirde, diyordu iletinin konu bölümünde. Ben de bu üç şehri Ankara-İstanbul ve İzmir'e yordum ve başladım hevesle gülmeye. İletiyi açtım ve okumaya başladım ki ne göreyim? İzmir değil, Eskişehir’miş o üçüncü şehir. E ne diyeyim? Selam olsun İzmir Belediyesi'ne...
Aslında artık Ankara Engelsiz Filmler Festivali değil, Ankara'sı kalktı. Sadece Engelsiz Filmler Festivali olarak adlandırılıyor. Çünkü 5. yılında Festival kültürel hayata eşit katılım ilkesini Ankara dışına da taşıyor ve iki ilde daha takipçileriyle buluşuyor. Bu sene Ankaralıların yanı sıra Eskişehir ve İstanbullular Mayıs ayı başında sinemada film izlemenin keyfine doyacaklar.
Artık biliyorsunuz, Engelsiz Filmler Festivali, erişilebilirliği festivalin her anına yediriyor. Her türlü faaliyeti tüm katılımcılara anlaşılabilir ve katılınabilir kılıyor. Bu kapsamda gösterimlerin yapıldığı tüm salonları erişilebilir mekânlarda gerçekleştiriyor. Açılış ve ödül törenleri dâhil tüm gösterim ve yan etkinlikleri görmeyenler için sesli betimlemeli, duymayanlar için işaret dili ve alt yazı seçenekleriyle sunuyor. Otizmli bireyleri de göz ardı etmiyor ve festival bünyesinde Otizm dostu gösterimle uygun ortam, ses ve ışık düzenlemeleriyle otizmli kişilerin de sinema tadında film izleyebilmesini sağlıyor.
Tabii ki Festival düzenleyicisi yine Puruli Kültür Sanat. Festival ana destekçisi ise Açık Toplum Vakfı. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, British Council, Ankara Fransız Kültür Merkezi, Goethe-Institut Ankara, İrlanda Büyükelçiliği ve İsviçre Başkonsolosluğu Festival destekçileri arasında yer alıyor.
Festival'in erişilebilirlik düzenlemeleri her sene olduğu gibi bu yıl da Sesli Betimleme Derneği tarafından gerçekleştiriliyor. EEEH Dergi okuyucularının çoğu bir filmin erişilebilir olması ne demektir biliyordur ancak biz gene de bilmeyenler için bir kez daha açıklayalım. Festival bülteninde de anlatıldığı gibi; Filmdeki diyaloglar dışında olayın geçtiği mekân, zaman, karakterler, sessiz gelişen olaylar ve diğer dikkat çeken görsel öğelerin bir dış ses tarafından görmeyen seyirciye aktarılmasıdır. Bununla birlikte duymayanlar için de filmdeki diyalog ve sesler ayrıntılı alt yazı ile eş zamanlı olarak ekranın sağ alt köşesine yerleştirilen bir işaret dili çevirmeni tarafından seyirciye tercüme ediliyor.
Erişilebilir sunumlar tabii ki sadece filmler için geçerli değil. Festival bildiğiniz gibi baştan aşağı erişilebilir. Gösterimler sonunda film ekipleriyle yapılan söyleşiler ve atölye çalışmaları da işaret dili çevirmeni eşliğinde gerçekleştiriliyor. Açılış ve ödül törenleri de hem işaret dili hem de sesli betimleme ile herkes için izlenebilir ve anlaşılır hale geliyor.
2013 yılından bu yana toplamda 112 filmi görmeyen ve duymayanları dışlamadan tüm sinemaseverlerle buluşturan Festival'de bu yıl da uzun, kısa ya da belgesel formatında 35 film, yine erişilebilir bir şekilde izleyicilere sunuluyor. Filmler geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Engelsiz Yarışma, Türkiye Sineması, Dünyadan, Sinema Tarihinden, Uzun Lafın Kısası, Engel Tanımayan Filmler, Çocuklar İçin ve Otizm Dostu Gösterim tematik başlıklarına ayrılmış olarak gösterilecek.
Bu yıl Festival etkinliklerine bir yenisi daha eklenmiş: Sanal Gerçeklik Deneyimi.
Her sene kapsamını genişletmeyi amaçlayan ve bu bağlamda yurt dışındaki benzerleriyle sürekli görüş alış verişinde bulunan Puruli Kültür Sanat, Engelsiz Filmler Festivali'ne geçen yıllarda Otizm Dostu Gösterim ve Erişilebilir Fotoğraf sergisini eklemişti. Bu sene ise yeni bir yan etkinlikte katılımcılarını iki farklı projede Sanal Gerçeklik Teknolojisi ile tanıştırıyor.
Festival bülteninden öğrendiğimize göre 2015’ten beri Cannes, Berlin, Sundance, Locarno, Toronto gibi önemli film festivallerinin programlarında kendine yer bulan sanal gerçeklik deneyimleri, seyircilerin sanal gözlük aracılığı ile interaktif bir deneyim yaşamasını sağlıyormuş. Bunu erişilebilir halde deneyimlemek düşüncesi hakikaten iştah kabartıcı.
Festival bu yıl üç ayrı kentte ama açılış ve ödül törenleri ilk göz ağrısı olan Ankara'da. Açılış töreni 18 Mayıs'ta; Engelsiz Yarışma sonucu kazananlara ödüllerin verileceği ödül töreni ise 23 Mayıs'ta her ikisi de Goethe-Institut Ankara’da. Gösterim mekânları her sene olduğu gibi ortopedik engellilerin erişimine uygun olan mekânlarda. Tüm sinema salonlarının erişilebilir olduğu günleri en kısa sürede görebilmek ümidiyle bu yıl ki mekânları da bildirelim. Festival, Eskişehir'de Taşbaşı Kültür ve Sanat Merkezi; İstanbul’da, Boğaziçi Üniversitesi Sinema Salonu SineBu; Ankara'da ise geçen yıl olduğu gibi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Ulucanlar Cezaevi Sinema Salonu'nda.
Bu salonlardan biri olan Sinebu hakkında gene bültenden aldığımız açıklamayı da eklemek isterim. SineBu, Mayıs 2016’da Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde faaliyete geçti. Görmeyen sinemaseverlerin sesli betimleme ile film izlemesine imkân veren bir sistemle donatılarak Türkiye’de bu uygulamaya ilk kez yer veren sinema salonu olan SineBU, İstanbul’un engellilere uygun düzenlemelerle anti ayrımcı sinema salonu olmayı amaçlıyor. Diğer tüm sinema salonlarına da örnek olması da cabası.
Bu engelsiz mekânlar Festival'e Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Ankara'nın Çankaya ve Altındağ Belediyeleri ile Boğaziçi Üniversitesi tarafından sağlanıyor.
Her sene olduğu gibi bu sene de Festival'in tüm etkinlikleri katılımcılarına ücretsiz sunulmakta.
Bu yazıda geçen yıllarda olduğu gibi filmlerin ve yan etkinliklerin ayrıntılı bilgilerini vermeyeceğim. Hem yazıyı oldukça uzatıp sizleri sıkmamak hem de Festival sitesini ziyaret ederek sunumları ve daha fazlasını merak ederek ulaşmanızı sağlamak istiyorum.
Ancak bu yazıda değinmek istediğim bir şey var. Geçen sene de Festival ana destekçisi olan Açık Toplum Vakfı'nın ne olduğunu merak ettim ve sitesinde amaç ve hedeflerine bir göz attım. Sitelerini tıklayıp incelemenizi sizlere de tavsiye ederim ama "amacımız" başlığı altındaki açıklamalarını izninizle buraya da almak isterim:
Açık Toplum Vakfı, Türkiye’nin insan hakları, demokrasi ve evrensel değerlere karşı daha duyarlı ve daha açık bir toplum olabilmesi amacıyla 20 Ağustos 2008’de kurulmuş olup, AB-Türkiye üyelik süreci, reform, kadın hakları, eğitim, bölgesel farklılıkların giderilmesi, sivil toplumun güçlenmesi gibi öncelikli ilgi alanlarına giren girişimleri proje veya kurum ölçeğinde desteklemek amacıyla faaliyet göstermektedir.
Hedeflerimiz başlığı altında açıklanan bölümden süzebildiğim şu cümleleri ise özellikle burada vurgulamak istedim. Açık toplum, sosyal hakların tüm olarak sağlandığı bir toplumu hedefler. Aynı zamanda açık toplum, bireylerin bilgiye ulaşabilme ve bilgiyi yayabilme özgürlüğüne sahip olduğu toplumdur. Bununla birlikte Açık Toplum demokrasiyi hedefler, bireyin ve toplumun yanında yer alır. Açık Toplum ideali tüm bireylerin farklılıklarını koruyarak ve kendilerini her anlamda güvende hissederek hukukun üstünlüğüne dayalı güçlü bir sivil toplum yaratmayı hedefler.
Açık Toplum Vakfı’nın hedeflediği gibi bir toplumda, farklılıklarımızla yan yana, kaygısızca sokaklara dağılıp parklarda yayıldığımız, akşamına da acaba erişilebilir midir sorusu kafamızda oluşmadan sinemaya gidebildiğimiz günlerin uzak olmamasını umarım.
Son söz olarak yinelemek isterim ki “Bir gün herkesle aynı anda, düzenlenen her festivalde; yani İzmir, Adana ya da Diyarbakır demeden tüm festivallerde bir arada olabilmek dileğiyle...
Engelsiz Filmler Festivali hakkında ayrıntılı bilgi için Festival'in resmi web sitesine bakınız:
http://www.engelsizfestival.com/tr/
Duyuruları takip etmek için sosyal medya hesapları ise şöyle:
Facebook:
https://www.facebook.com/engelsizfestival
Twitter:
https://twitter.com/engelsizff
Festival düzenleyicisi ve ana sponsoru hakkında detaylı bilgi için:
Puruli Kültür Sanat:
Açık Toplum Vakfı: