Mihri İlke Çeperli Hakkında

E-posta Adresi:

Mihri İlke Çeperli Tarafından Yazılan Yazılar


Yazıma başlarken, geçtiğimiz ay yakılarak öldürülen trans kadın Hande Kader'i ve Hacettepe Üniversitesi yurdundan atılışıyla zengin bir ajitasyon rezervi haline gelen Merve'yi anmayı bir borç sayarım.

Şimdi bastonun çatırt dediği yere geldik. Peki ya bu iki kişi aslında aynı kişi olsaydı? Yani kör bir transseksüel "Sana yardım edeceğim." diyen biri tarafından tenha bir yere götürülüp bıçaklansaydı ya da okuduğu okulun yurdundan atılsaydı ne olurdu?


Değerli okurlar,

Aylardır sizi agresif kompleksli hayal ürünlerimden mahrum bıraktığım için özür dilerim. Fakat bu ayki yazımda açığı kapatacak bomba gibi bir malzeme var elimde. Artık alıştık bombalara, diyeceksiniz ama bu gerçekten egzotik bir bomba. Dolaplara kilitlenen engelli cinselliğini fünyeyle patlatabilecek bir dizi olay anlatacağım.


Hoh hoh ho-mo ibretus!

2015’in son şakaları bunlar, yetişen alıyor!

Şaka bir yana, Engelli Noel Baba Seçme Sınavı (ENBSS)’yi tam puanla kazanınca ilk tercihim olan İstanbul Beylikdüzü bölgesine maskülen noel anne olarak atandım. Bu gün bütün evlere kısır ve patates salatası dağıtacağım. Tabii eğer bizim Noel İşleri Genel Müdürü çıkıp da “Sen engellisin, yorma kendini, sen evde otur biz sana maaşını yollarız.” demezse…


Sözlerime başlamadan önce değerli engelli kardeşlerimi selamlıyorum. Bugün onların günü. 365 günlük koca yıl içinde onlara sunulmuş nadide bir güldür.

Bu son derece önemli farkındalık gününde şu gerçeği zihnimize kazımalıyız: Hepimiz birer engelli adayıyız ve seçim şarkımızı Serdar Ortaç yazıyor. Belli mi olur, belki bir gün kafamıza bir uçak düşürürler ve biz de o aciz mahlûklar gibi muhtaç kalabiliriz.


Dikkat siyasi gönderme var! Koluma aniden yapışan eller kırılsın, ak bastonluyum hüloğ :D

 

Neyse konuya gireyim. Hazır komplekslerim tavan yapmışken abartılı ayrımcılık paranoyalarımı bir güzel kusayım. Bu yazının konusu, bizim potansiyellimizi idealize eden veya değersizleştiren insanlar ve bunların yarattığı trajikomik durum.

 


İğneyi kendimize çuvaldızı “refakatçimize” batıralım ibrettaşlar :) “Ay bilinçlenmiyolar hüüüü” “Seçimlerde sakatları kimse düşünmüyor böööö” veya “Bize şunu yapsınlar, yok yok şunu da yapsınlar, ama aslında şunu yapmış olsunlar.” gibi hezeyanlarla mail kutularımızı dolduran çoğu sözde sakat aktivistinin aslında Shift’ten Enter’a gitmeye bile üşendiğini artık bir fark etmesi iyi olacak gibi.


Merhaba insanlar ve insan olduğunu zannedenler. “Olduğunu zannedenler” diyorum çünkü şu son Özgecan vahşetinde sözüm ona insanlık gösterisi yapmaya çalışanların içinde nasıl birer cani barındırdığını görmüş oldum.

Çok şey yazıldı çizildi bu konuda. Tweet atıp geçenler oldu, adını taşlara yazanlar oldu. Klavye şövalyeleri kol gezdi. Sizler bu yazıyı okurken esamesi okunmuyor. Neden? Bir insanın vahşice katledilmesi “demode” oldu değil mi?


(Sevgili ibrettaşlar ve ibret olmayan arkadaşlar, son zamanlarda tecrit fikirlerinin birçok versiyonuna şahit olduk. LGBT yani lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüellerin “hapiste işkence görmemeleri” için tasarlanan –Ak Saray kadar olmasa da- kocaman pembiş kodesler, İstanbul’un kuş uçmaz metro geçmez Kısırkaya’sına yapılan hayvan barınakları, Karadeniz’de fındık kadar emeği olmayanların tarlalardaki emekçileri tıktığı ve “Nazi yani?” dedirten toplama kampları tesadüf olabilir mi? Ha, bir de bizim şu “engelli köyü” projesi çıktı, zaten o bardağı taşıran son damla oldu.Devamını Oku...


İbretliklerin Meleksi Masumiyetlerini Koruma ve Yaşatma Derneği olarak öncelikle hepinizin yeni yılını kutluyor, size bol yardımlı ve bol erdemli bir 2015 diliyoruz.

Yeni yılda da envai çeşit yardım kampanyasına yenilerini de ekleyerek hız kesmeden devam edeceğiz.

Yazının başlığında da belirttiğimiz gibi Türkiye'nin pek çok yerindeki masum meleksi ibretliklere yardım için Çin Renminbi topluyoruz. Bağışlayacağınız her bir Renminbi ile her engelliye bir çin böreği alınacak. Eee ibret Çin'de olsa alınız.


Sevgili ibrettaşlarım ve ibret olmayan arkadaşlarım,

Çoğu internet sitesinde, “Körlere Nasıl Davranmalıyız?”, “Sağırlara Su İçirmenin 10 Altın Kuralı” veya “Özel Gereksinimlilere Pasta Yedirme Rehberi” gibi abuk yazılar yer alıyor. Ben de her zaman olduğu gibi yapılmaması gerekenler yerine yapılması gerekenleri ibretçe anlatacağım. Öncelikle sakatlar hakkında doğru bilinen yarım yamalak inanış ve tespitlerden bahsedeceğim ve sonrasında da bir davranma kılavuzu oluşturacağım.

Girişi kısa tutalım, işte doğru bilinen yarım yamalaklar


Evet arkadaşlar, biz sakatların nasakatlarla aynı okulda okumamızdan muzdarip olan eğitim ve öğretimcilerin gerçekleşmesi için yıllardır adeta yalvardıkları hayalleri gerçek oldu! Artık biz ibretlikler, Körler Sağırlar Birbirini Ağırlarhane’den çıkıp Engellilerin Hayattaki İlk Okulu’nu da geçtikten sonra, sağlam kardeşlerimizle entegre olmak yerine artık İbret Meslek Liselerine ve ardından üniversitelerde bizim için açılan Dernek Yönetimi, Yardımlaşma ve Dayanışma Mühendisliği, Mağdur Edebiyatı gibi bölümlere sınavsız yerleştirileceğiz.


Geçenlerde okuduğum bir haberde, kiracısı olduğu evle ilgili erişilebilirlik sorunu yaşayan fiziksel engelli bir adamın bu sorunu çözme yolunda komşularıyla verdiği mücadeleden bahsediliyordu. Adam girişteki basamakların yerine rampa konmasını istiyor, fakat estetik duyguları oldukça gelişmiş sanatsever komşular bunun mahalleyi adeta bir viraneye çevireceğini düşündüğünden buna pek yanaşmıyormuş.


Bildiğiniz üzere geçenlerde İŞKUR’un hazırlayıp sunduğu fıkra kitabı tadındaki meslekler sözlüğüyle ilgili haberler sakat camiasının gündemine oturmuştu. İşbu sözlükte tanımlanan meslek tanım ve tanıtışların hepsinin birer hayal ürünü olduğunu kanıtlamak biz sakatlara düştü. Ancak durumun vahametini gözler önüne sermek adına bu sözlüğe eklenebilecek, en az oradakiler kadar komik bazı alternatif tanımlamalar ürettim. Buyurun bakın. Umulur ki istihdam edilirsiniz.

 

Sözlükte hep sakatların yapamayacağı mesleklerden bahsedilmiş, bize uygun bir meslekle başlayalım:


Halkın gözünde engelli aktivizmini ele aldığım bu yazımda, aktivist engellileri “defolu anarşik” olarak tanımladım ve defolu anarşikleri çeşitli yönleriyle irdeledim.

 

Defolu Anarşik Kime Denir?

Defolu anarşikler, herhangi bir uzvunda kusur veya eksiklik barındıran ve bunu kabullenemeyip komplekslerine yenilerek fırsat bulduğunda sokaklara dökülüp sağa sola slogan neyin atan hem defolu hemi de anarşiklere denir.