Toplam Okunma 0
Merhaba dostlar. Bu ay sizlerle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nı konuşalım istedim.
Aslında son derece önemli ve anlamlı bir bayramdır 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı. Var olan en önemli değerlerden biri emeğin, en vazgeçilmez insan haklarından olan yaşama ve çalışma hakkının bayramıdır. Bizim ülkemizde çeşitli sebeplerle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’na hep farklı anlamlar atfedilir. Oysa emeğiyle hayatını kazanan herkesin bayramıdır ve bence en büyük coşkuyla kutlanması gereken bayramlardan biridir. Bugüne kadar vaktim elverdikçe hemen hemen tüm kutlamalarına farklı farklı şehirlerde katıldım 1 Mayıs’ın. Ancak gittiğim alanlarda, yeti farklılığı bulunan birey sayısı öylesine azdı ki her yerde olduğu gibi orada da görünmez oluyorduk. Oysa bizim için en anlamlı bayramlardan biri 1 Mayıs.
Her fırsatta gücümüz yettiğince haykırıyoruz; “Yeteneklerimiz doğrultusunda çalıştırılmıyoruz, aldığımız eğitime uygun istihdam edilmiyoruz. İş yerlerimizde erişilebilirlik adına hiçbir düzenleme yapılmıyor…” diye. İşte tam da bunları dillendirmenin yeri bence 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nın kutlanma alanları.
3 Aralık, 10-16 Mayıs, 15 Ekim günlerinde çarşaf çarşaf basın açıklamaları yapıyoruz, sorunlarımızı dillendiriyoruz. Ancak bu sorunların muhatabı olan bireylerin kafaları o günlerde çok daha farklı çalışıyor. O günler onlar için şov zamanları, alkış toplama anları. Oysa 1 Mayıs çok farklı, gerçekten eşitliği yakalayabileceğimiz bir gün. Yeti farklılığımızın önemli olmadığı, sadece emek, insanca yaşama ve çalışma hakkı için verilen bir mücadelenin haykırışları. Buna rağmen biz alanlarda değiliz, hiçbir örgütümüzün sesi çıkmıyor, tek bir satır bile açıklama yapılmıyor ve hatta kutlama mesajları yayınlanmaktan çekiniliyor.
Emeği en çok hiçe sayılan kesimlerden biridir yeti farklılığına sahip bireyler. Aldığı eğitime göre istihdam edilmez, “Sen işe gelme, biz maaşını göndeririz” denerek iş hayatından soyutlanır ve çalışma hakkı hunharca elinden alınır, iş yerlerinde hiçbir erişilebilirlik düzenlemesi yapılmaz, birlikte çalıştığı arkadaşları ile aynı işi yapsa, hatta onlardan daha çok çalışsa da daha az ücret verilir çünkü onun yeti farklılığı vardır. Ama tüm bunlara rağmen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nda alanlarda yoktur.
Dostlar, bu yıl 1 Mayıs kutlamaları bana bunları düşündürdü. Evet, bu yıl geçti ama daha çok 1 Mayıslar göreceğiz. “Umarım bundan sonrakilerde haykırışlarımıza gerek kalmaz” demeyeceğim çünkü hayal kurmayacak kadar tanıyorum yaşadığım ülkeyi. O nedenle, bir sonraki 1 Mayıs’ta eşit, erişilebilir biçimde çalışma hakkımızı almak için sesimizi çıkarmaya davet ediyorum herkesi.