Toplam Okunma 0

Herkese iyi yıllar diliyorum.

Dergimizin üçüncü sayısında Mürşide Vural; konuşan para çekme makinelerinden söz eden, bu makinelerin hangi ülkelerde ne kadar yaygın olduğu, kullanılabilirlik durumları gibi bilgileri de içeren Konuşan ATM’lerin Geleceği başlıklı güzel bir yazı yazmıştı. Aslında ben de uzun zamandır bu konuyu düşünüyorum. Kendi görüşlerime geçmeden önce, Mürşide’nin yazısından birkaç alıntı yapmak istiyorum:

İlk sesli ATM 1997 yılında Kanada'da hizmete girmiş, 500000 Kanada dolarına mal olmuştur.Citybank ATM’leri dokunmatik ekranlıydı ve görme engellilerin işlem yapabilecekleri fonksiyon tuşlarına sahip değillerdi. Bu anlamda mühendislik ve araştırma açısından iyi birer deneyimdiler. Bankanın tüm ATM’leri konuşma özelliğine adapte edildi. Türkiye’de konuşan ilk ATM 2010 yılında hizmete sunulmuştur. Artık bankamatik üreticileri bankamatikleri kulaklık takılabilecek özellikte ve konuşma yazılımlarının yüklenebileceği biçimde üretmektedirler.

Mürşide’nin bu güzel yazısının tamamını okuduysanız, yoğun bir emek ve araştırma ürünü olduğunu takdir etmişsinizdir. Okumadıysanız şu adresten okuyabilirsiniz:

http://engelsizerisim.com/eeeh/yazi/11/konusan_atmlerin_gelisim_sureci

Dünyanın farklı ülkelerinde sözünü ettiğimiz konuda neler yapıldığını bu yazıdan öğrenmiş olduk, arkadaşıma bu bilgileri paylaştığı için teşekkür ediyorum.

Adı geçen yazıdan anlaşılıyor ki, tüm dünyada bu konuda özel makineler yapılması yolu izlenmiş. Üstelik bu özel makineler, diğer para çekme makinelerinde bulunan seçeneklerin sadece bazılarını barındırıyor. Yani, yine körler için ayrımcılık yapılıyor. Hem de en negatifinden.

Gören bir müşteri isen, kullandığın makinedeki onlarca seçenek arasından dilediğini kullan, körsen zaten çoğunu kullanamazsın. Onlar senin için doğru seçenekleri belirleyip hazır etmişler. Neyine yetmiyor?

Gören bir müşteriysen, istediğin para çekme makinesinden yararlanabilirsin, körsen kentin diğer ucundaki makineye kadar gidiver bir zahmet. Ne var canım! Spor yapmış olursun. Bir de körler için spor yapma olanakları kısıtlı diyorlar… Uygun bir para çekme makinesi ararken hem spor yapmış oluyoruz, hem yolda birçok insandan yardım isteyerek sosyalleşmiş oluyoruz. Bu güzel olanakları bize bağışladıkları için bankalara teşekkür etmeyi de unutmazsak sorun yok.

Pekiyi ama ATM olarak bilinen bu para çekme makinelerini konuşturmak gerçekten bu kadar zor mu? Bana kalırsa hiç de değil. Hatta çok kolay ve oldukça masrafsız olabileceğini düşünüyorum.Öncelikle, söz konusu yazıdan şaşkınlıkla çıkardığım bir sonucu yazayım:

Bu konudaki çalışmaların tamamı, körler için özel olarak tasarlanan ve oldukça pahalıya mal olan sistemler öngörüyor. Aslında buna şaşırmamam gerekir. Körler için yapılan çalışmalar ve kullanıma sunulan ürünler genellikle olması gerektiğinden çok yüksek fiyatlarla pazarlanıyor. Gerekçe de hazır. Pazar payının küçük olması ve özel tasarım gerektirmesi. İyi de, konumuzla ilgili geliştirmelerin bu kadar pahalı ve özel olmasına gerek yok ki?

Bildiğim kadarıyla her banka, müşterilerine kolaylık sağlamak için telefon bankacılığı sistemine sahip. Bu sistemlerde, sesli yanıt sistemi adı verilen bir teknoloji kullanılıyor. Sistemin telefon numarasını tuşladığınızda bir ses sizi karşılıyor ve sisteme giriş bilgilerinizi tuşlamanızı istiyor. Müşteri numaranızı ve şifrenizi tuşladığınızda, hangi işlem için hangi tuşa basmanız gerektiği sayılıyor. İstediğiniz işlemin tuşuna basarak her türlü bankacılık işleminizi yaptırabiliyorsunuz. İstediğiniz zaman bir tuşa basarak canlı bir görevliye bağlanıp, işlemlerinizi o görevliye de yaptırabiliyorsunuz.

Bu sistemi para çekme makinelerinde de kullanabilseniz nasıl olur? Makineye kulaklığınızı taktığınız anda sesli yanıt sistemine bağlansanız ve “lütfen kartınızı takın.” anonsunu duyunca kartınızı taksanız…Kart yuvasının ve diğer bölümlerin yerini bulmak için yardım tuşuna basıp bilgi alabilseniz…Makinenin ekranındaki tüm menü seçeneklerini sesli olarak duyup istediğiniz seçeneği seçebilseniz… Seçtiğiniz seçeneğin gerektirdiği tüm işlemleri yine sesli olarak dinleyip, gerekli komutları girebilseniz… İstediğiniz zaman bir tuşa basarak canlı bir müşteri temsilcisine bağlanıp, tıpkı telefondan yaptığınız gibi istediğiniz işlemi, para çekme dahil, söz konusu görevlinin gerçekleştirmesini sağlayabilseniz. Size de sadece paraları makineden almak kalsa…

Tabii, telefondaki sesli yanıt sisteminden farklı olarak, bazı menü seçeneklerinin sisteme eklenmesi gerekecek. Örneğin; para çekme, para yatırma, fiş alma gibi. Ama bu eklemeler zaten kullanımda olan bir sistem üzerinde bir iki değişiklikle hemencecik yapılabilir, ek bir maliyet de getirmez. Son yıllarda yaygınlaşan dokunmatik ekranlı para çekme makinelerinde de aynı sistem kullanılabilir. Sadece, makineye bir mekanik tuş takımı bağlanması yeterli olabilir. Bir başka seçenek de, bu tür makinelerin cep telefonları üzerinden de yönetilebilmesi olabilir.

Bu türden önerilerin birçoğumuzun aklından geçtiğini biliyorum.Ben dünyanın en akıllı insanı olmadığıma göre, buna benzer fikirler başkalarının da zihninde zaman zaman yanıp, sönüyordur tabii. Özellikle bir tek ATM için 500.000 dolar isteyen firmadaki koca koca mühendislerin buna benzer bir çözümü düşünememiş olduklarını sanmıyorum.

O halde sorun nerede sizce?

Biraz düşünün bakalım. Bir sonraki sayıya dek bu konudaki görüşlerinizi bekliyorum. Bakalım aynı şeyi mi düşünüyoruz?

Görüşlerinizden söz etmişken, geçen sayıdaki yazıma gösterdiğiniz ilgiye ve bana ilettiğiniz mesajlara teşekkür ediyorum. Özellikle Sevgi Bulut ve Umut Korkmaz’ın yazdıklarından bir bölümü buraya almak istiyorum

Umut Korkmaz:

Abi ellerine ve yüreğine sağlık. Kesinlikle ve kesinlikle hayallerini okuduktan sonra görme ile ilgili hiç bir özlem ve istek geçmedi aklımdan. Benim de en büyük hayalim erişilebilir org ve uydu alıcı cihazlar şimdilik. Aslında uydu alıcıların android ve linux tabanlı olanları var. Ya bunlarda bir düzenleme yapılabilir. Ya da yazılımcıları sırf bu cihazlar için dahili bir ekran okuyucu yazabilirler. Bu cihazı da kumandaya eklenecek bir tts tuşu ile dilediğimiz zaman okuyucuyu açıp kapayarak hem görenler hem de körler için kullanacağız. Beni de hayallere daldırdın abi. Tekrar yüreğine sağlık.

Sevgi Bulut:

Gerçekten hayallerinize sağlık. Önce hayal edeceğiz ki sonra da hayaller gerçekleşecek öyle değil mi? Tabii ki, bizim için kendi engelimizi bertaraf edecek engeller ortadan kalksa bize ne engel olabilir ki? Engellerimizi hissettirmeyecek bir yaşam içerisinde olursak engelimiz bize engel olmaz diye düşünüyorum. Umarım önümüzdeki günlerde bizler için daha erişilebilir bir yaşam bizi bekliyor olur. Sevgiler.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.