
Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nda, sıra dışı bir mart sıcaklığı yaşadık. Öyle ki hemen hemen tüm ağaçlar çiçeğe durmuştu. Nisan ayı bize, "Mart kazma ve küreğinizi yaktırırcasına kapıdan baktırmamış olabilir ama ben buradayım" dedi adeta. Ayın ortası gelmişken hala serin bir İzmir gününden merhaba sevgili okurlar.
Geçen ay kafamda dönüp duran soruları dökmüştüm. Hatta bu yüzden yazıyı uzatmış da uzatmıştım. Dilimin gevezeliği elime vurmuştu sanki. Bayram için size yazmayı planladığım güzelim tatlı tarifine sıra gelmemişti resmen. Zaten bayramda gırtlağımıza kadar tatlıya boğuluyoruz. Şimdi rejimi falan bir kenara iteleyip gönlümüze bayram yaptırma zamanıdır.
Vereceğim tarif aslında şerbetli bir tatlı. Bir çeşit revani de denilebilir. Ancak şerbetli tatlıların iç baydırması hissini uyandırmıyor bence. Dilerim siz de benimle aynı fikirde olursunuz deneyince. Kim bilir? Belki daha önce denemişsinizdir bile? Hadi başlayalım ve önce malzemeleri sayalım.
Haşhaşlı Tatlı
Malzemeler:
3 yumurta.
1 su bardağı şeker.
1 su bardağı sıvıyağ.
1 su bardağı siyah haşhaş.
1 su bardağı irmik.
2 su bardağı un.
1 paket vanilya.
1 paket kabartma tozu.
Şerbeti için:
1 buçuk su bardağı şeker.
3 su bardağı su.
Üzeri için:
1 paket çikolata sosu,
2 su bardağından biraz daha az süt.
Yapılışı:
İlk aşamada şerbetimizi yapmalıyız. Şeker ve suyu bir tencereye alıp kaynatarak işe başlayalım. Baklavanınki gibi ağdalı bir şerbet değil; duru bir şerbet oluyor. Ayrıca benim gibi merak edecek olursanız: Birkaç damla da olsa limon falan yok karışımımızda. Şerbetimiz hazır olduktan sonra bir kenara alıp soğumaya bırakabiliriz. Zira kekimiz çıktıktan sonra onu soğuk kullanacağız.
Karıştırma kabına yumurtaları kırıp bir güzel çırpalım. Üzerine şekeri ekleyip karıştırmaya devam edelim. Şeker eriyince herhangi bir kek tarifinde olduğu gibi yağı ekleyip çırpalım. Ardından irmiği ve elediğimiz un, kabartma tozu ve vanilyayı ilave edip çırpalım. Karışım homojen bir hal aldıktan sonra haşhaşı ekleyip sonradan artık elle bir spatula yardımıyla karıştıralım. Normal şartlarda fark edeceğiniz gibi tarifimizde ceviz yok. Ancak ben bu kekin içinde iri çekilmiş kıtır cevizi seviyorum. Dilerseniz arzuya göre istediğiniz miktarda siz de katabilirsiniz.
Büyük dikdörtgen ısıya dayanıklı cam kabı yağlayın. İçine kekinizi dökün. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık yirmi, yirmi beş dakika pişirin. Elbette bu süre fırına göre değişecektir. Üzeri kızarınca fırından çıkarabiliriz. Veyahut körler için daha erişilebilir bir şekilde anlaşılacağı üzere bir kürdan yardımıyla herhangi bir keki kontrol eder gibi pişip pişmediğini anlayabiliriz.
Fırından çıkardığınız kekinizin biraz havı gidince şerbeti dökün ve çekmesi için bir kenara alın. Bu bakımdan tatlının yaptığınız günün ertesinde çok daha güzel olduğunu burada bir not düşmek isterim.
Şerbeti çekip kek soğuduktan sonra çikolata sosunu paket üzerindeki tarife göre hazırlıyoruz. Yani paket üzerinde iki su bardağı süt ile çikolata sosunun karıştırılarak pişirilmesi yazıyor. Daha yoğun kıvamlı bir ürün için iki su bardağından daha az süt kullanabilirsiniz. Biz böyle yapıyoruz. Kekimizin üzerine yayıp soğuduktan sonra buzdolabına alıyoruz. Tercihe göre kremşanti ya da meyveli jöle de kullanabiliriz üst sos için. Hatta hiçbir şey yapmadan toz fıstık veya hindistancevizi serperek de servis edebilirsiniz.
Sizlere verdiğim tarifleri madde madde kendi arşivime kaydettiğim gibi paylaşıyorum. Zira ben başka yerlerden kopyaladığım tarifleri de sonradan bu şekilde düzenliyorum. Sizleri tekrar uğraştırmak istemiyorum çünkü. Sloganımız: "her şey okur için". Başka tatlarda görüşmek üzere. Şimdiden afiyet bal şeker olsun. Şeker derken hastalık olan şeker değil elbette, ağzınızın tadı bal gibi tatlı şeker olsun. Size bol güzel enerji versin ama kilo yapmasın.