Toplam Okunma 0
Temmuz yanıyor içimde. Hiç korlanmamış bir ateş sürekli yenilenerek büyüyor. Her temmuz böyle alev alır içim. Kendimi aradığım yerde kavrulurum. Yapışır elim tellere belki hiç bulamayacağım bir tınının hasretiyle. Ararım Hasret’i tellerde. Bağlamamın karakteri olan Hasret’i. Ararım bitmeyen bir umutla. Sonra beni hoyrat bir makasla eski bir fotoğraftan oyarlar. Makasın her deviniminde kendimi bulurum. Sarılırım bir köy okulunun bahçesinde kavaklara. Bir cura sesi kulaklarımda ve o bilindik türkü. “Ayrılık hasreti kar etti cana. Seher yeli sevdiğimden ne haber” Yine bildik bir el usulca dokunur tellere meydan okur “Ne şeytan tanırım nede peri cin. Konuşan insanım görsünler beni” Kamçılar beni bu dizeler. Ateş kirli ellere geçmişse suç onun mu? Seslenir Promete derinlerden. Ateşi çalın o kara ellerden ve yüreklerinizi ısıtın. İşin sırrı burada işte. Engizisyonla, ötekileştirmeyle, toplumsal baskıyla mücadele edebilmenin tek yolu bu. Hayatın her alanında korkusuzca yürümek. ” Yürümek yürümeyenleri arkanda boş sokaklar gibi bırakarak” Tüm ötekileştirilenlerin birbirini anlayarak kendi yöntemiyle ben varım demesi. Böyle bir iç dökmeyle örnek vermek istemesem de bizim engellenmişliğimiz üzerinden anlatacağım meramımı. Körlere de bazı haklar verilmeli değil! Körler farklılıklarıyla bu toplumda eşit yaşamak zorunda gerçeği inatla savunulmalı. Toplum tarafından agresif görünürüz diye meramımızı üstü kapalı anlatmaktan vazgeçilmeli. Konfor alanımızın zarar görmemesi için özgürlüğümüzden ve geleceğimizden taviz vermekten kaçınılmalı. Özetle: eğip bükmeden, yumuşatmadan, uzlaşmadan kendimiz gibi yaşama hakkını savunmalıyız. Ne söylemek istiyorsak onu söylemeli ne yapmak istiyorsak onu savunmalıyız. Eğip bükmeden uzlaşmadan. Tarihsel mirasımızda “Güneşime gölge etme” diyenler, “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyenler vardır. Ve ileriye atılan her adım o meydan okumanın eseridir. O zaman giderken, tellerde aradığım tınıdan bir dize bırakayım ve bu aylık veda edeyim.
“Sevdanın güzelliğinde
Canın cana hasretinde
İnançlı yürekleriyle Kavganın ateşlerinde
Yananlara selam olsun”