Toplam Okunma 0

1-2 Yaş Arasındaki Gelişimim

 

Sevgili anneciğim ve babacığım. Bu ay size 1-2 yaş arasında neleri yapabileceğim ve tüm bunlar olurken sizlerin beni nasıl destekleyebileceğiniz konusunda ipuçları vermeye çalışacağım. Geçen ay 1 yaş ile ilgili ufacık bir giriş yapmış ancak devamını bu aya bırakmıştım. Gelin, kaldığımız yerden devam edelim. 1 yaşıma girdiğimde; anlama, kavrama, iletişim becerilerimde çok fazla ilerleme olduğunu göreceksiniz. Çevreme olan merakımın ne kadar yoğunlaştığını siz de fark edeceksiniz. Her şeyi elime almak ve incelemek isteyeceğim. Lütfen, bu dönemde siz de çevremdeki nesnelerle beni tanıştırmaya özen gösterin, incelememe izin verin, ben nesneleri incelerken bana ufak betimlemeler yapın ve benimle konuşun. Bebekler, arabalar, tahta bloklar, Legolar, tamir aletleri ve mutfak eşyaları dikkatimi çeker. Bu dönemde birlikte eğlenceli vakitler geçirebiliriz; evcilik, doktorculuk gibi oyunlar oynayabiliriz.

1 yaşında bir yerlere tutunarak yürüyebilirim ya da yardımsız adımlar atmaya başlayabilirim. Ancak yardımsız adım atmaktan çekinebilirim de. Beni bağımsızlaşmam konusunda her zaman desteklemelisiniz. Görmediğim ya da az gördüğüm için beni yürümeye teşvik etmeniz çok önemli. Bunun için oynamaktan keyif aldığım bir oyuncağı elinize alarak ses çıkarıp beni yanınıza çağırabilir ve birkaç adım atmamı sağlayabilirsiniz. Oyuncak bebek arabası gibi tekerlekli bir oyuncağı itmemi sağlayarak da beni yürümek konusunda destekleyebilirsiniz. Böylece, tekerlekli oyuncak, benden önce önümdeki bir engele çarpacak ve beni uyaracaktır. Bu dönemde iki elimde de birer oyuncak tutabilir, henüz sağlak veya solak olmadığım için iki elimi de eşit şekilde kullanabilirim. El ve parmak kaslarımı geliştirebilmem için boya kalemleri ile rastgele karalamalar yapmama, blokları üst üste koymama ve kalın sayfalı bir kitabın sayfalarını çevirmeme izin verin. Ancak öncelikle elime aldığım nesneleri doğru şekilde ve doğru yönde tutmamı sağlayın. Bunun için benim arkama geçerek benimle birlikte elimin üstünden tutarak gösterebilirsiniz. Örneğin; kaşığı, telefonu, tarağı nasıl tutacağımı ve nasıl kullanacağımı gösterin bana. Uygun olan yiyecekleri ellerimle yememe izin verebilirsiniz. Bu dönemde kollarımı kaldırarak veya bacaklarımı uzatarak beni giydirmenize yavaş yavaş yardımcı olabilirim. Ama daha önce de söylediğim gibi bana bu basit hareketleri de göstererek öğretmeniz gerekir çünkü görmediğim için etrafımdaki kişilerin hareketlerini taklit edemem. Artık size seslenirken “anne, baba” sözcüklerini kullanırım. Sizin kullandığınız bazı sözcükleri taklit etmeye çalışırım. Öğrendiğim hareketleri yapmamı istediğinizde yapabilirim. Çevremizde olup bitenlerden beni her zaman haberdar edin, benimle konuşun, bana anlatın ki benim de dil becerilerim gelişsin. Nesneleri elime vererek isimlerini söylerseniz, ben de dokunduğumda o nesneyi tanımaya başlar hatta zamanla ismini de söyleyebilirim. Bana vücudumun bölümlerini gösterip isimlendirebilir ve benim de göstermemi isteyebilirsiniz.

On beşinci ayda büyük kas ve küçük kas becerilerim gelişmeye devam eder. Bu ayda büyük ihtimalle desteksiz yürüyebilirim. Ancak desteksiz yürüyemesem de endişelenmeyin, bazen birkaç ay gecikme olabilir, sadece beni cesaretlendirin ve teşvik edin. Tırmanma, koşma, atlama gibi hareketleri de bana bu dönemde göstermeye başlayabilirsiniz. Benimle birlikte topla oynayabilirsiniz; topa ayağımla vurmam ya da ellerimle yakalamam için beni destekleyebilirsiniz. Bu dönemde artık bardağı bağımsız olarak tutup su içebilirim. Bağımsızlaşmamın arttığı bir dönem olduğu için gidebileceğim yerlerdeki eşyaları güvenli bir biçimde yerleştirmenizi öneririm. Bağımsızlığımı kısıtlamak yerine, güvenli bir biçimde hareket etmemi sağlayın. Bu dönemde kullandığım sözcüklerin sayısında artış olduğunu da göreceksiniz yani çenemin iyice açılacağı, konuşmamla başınızı daha ağrıtacağım günler geliyor. Görmediğim için isteklerimi size işaret etmek yerine yapmak istediklerimi size getirebilirim. Örneğin, sizinle birlikte arabalarla oynamak istiyorsam, arabaları size getirebilirim. Sizin de benden istediğiniz basit komutları yerine getirebilirim. Örneğin, “Yanıma gelir misin?” Dediğinizde, yanınıza gelebilirim. Birlikte günlük hayata dair etkinlikler yapabiliriz. Örneğin; bardağa su doldurma, yeri süpürme gibi basit oyunları deneyimleyebiliriz. İki-üç parçadan oluşan büyük parçalı bul-tak şeklindeki oyuncaklarla oynayabilirim. Bu tür oyuncaklar, problem çözme becerilerimi arttıracağından, bilişsel gelişimime katkı sağlayacaktır.

On sekizinci ayda oldukça bağımsızlaşmaya başlarım. Eğer beni cesaretlendirirseniz, elimden tuttuğunuzda koşmaya da başlarım. Kullandığım sözcük sayısı artmaya başlar. Sizin konuşmalarınızdan duyduğum sözcükleri tekrar etmeye de başlarım. Artık bir şarkının melodisini de mırıldanabilirim. “İçinde, üstünde” gibi kavramların ne anlama geldiğini artık anlarım.

Yirmi birinci aydan itibaren büyük kas becerilerim daha fazla gelişmeye başlar; koşma, eğilme-kalkma, topla oynama, tırmanma becerilerimde artış gözleyebilirsiniz. Aynı şekilde küçük kas becerilerimde de artış olduğunu gözlemleyeceksiniz. Üst üste daha çok sayıda blok dizme, bardaktan su içme becerilerimdeki gelişmelere şahit olacaksınız. Artık 2 yaşına yaklaşmamın verdiği özgüvenle bir şeyleri kendi başıma yapma merakımın arttığına da tanıklık edeceksiniz. Ancak şunu tekrar tekrar hatırlatmak isterim; tüm bu merakımın artması sizin elinizde. Bana ortam hazırlamanız, beni farklı etkinliklere teşvik etmeniz çok önemli. Örneğin; dişlerimi fırçalamayı, dolaptan kendime kıyafet almayı bana öğretmeniz gerekir ki ben de bu tür eylemleri kendi başıma gerçekleştirmeye cesaret edeyim. Belki bu tür eylemleri gerçekleştirmek için akranlarıma göre daha fazla zamana ihtiyacım olabilir ama sizden sabırlı olmanızı ve bana zaman tanımanızı bekliyorum. Ancak bu şekilde günlük yaşam içindeki rutin etkinlikleri bağımsız bir şekilde yapmaya başlayabilirim. Unutmayın öğrenmenin genellenebilmesi için denemelerin yapılmasına fırsat sunulması ve hata yapılmasına izin verilmesi gerekir. Aksi halde, kendine yetebilen bir birey olmam çok zorlaşır. Bu dönemde kullandığım sözcük sayısında artış görülmeye devam eder. Artık iki-üç sözcüğü yan yana getirerek derdimi yarım yamalak da olsa anlatmaya çalışırım. Çevremdeki şeylere dokunduğumda isimlendirebilirim. Örneğin, daha önceden dokundurularak bana öğretilmiş olan hayvanların, araçların ya da diğer grup nesnelerin isimlerini söyleyebilirim. Bu dönemde, sosyal gelişimimde de bazı farklılıklar olduğunu göreceksiniz. Yapmayı istediğim bir şeyi yapamadığımda, istediğim bir nesneyi alamayınca ya da derdimi size anlatamadığımda, pek de hoşunuza gitmeyecek davranışlar gösterebilir; ağlayıp tepinebilir ya da çığlık atabilirim. Bu durum sizi şaşırtıp telaşa düşürmesin ya da öfkelendirmesin. Bu dönem için olağan olarak kabul edilmesi gereken davranışlardır bunlar. Sakin bir dille, bu durumun nedenini basit bir şekilde anlatmaya çalışmalısınız. Böyle durumlarla karşılaştığınızda, kesinlikle ağlamayı veya tepinmeyi bırakayım diye isteğimi yerine getirmemelisiniz. Eğer her ağladığımda benim istediğim gibi davranırsanız, bu davranışları bir araç olarak kullanmaya başlayacağımdan hiç şüpheniz olmasın. Tabii ki bu davranışlara karşılık ceza yöntemini de asla kullanmamalısınız. Ceza yöntemini kullanırsanız da olumsuz duyguları hissetmeyi veya ifade etmeyi yanlış bir davranış olarak zihnimde kodlayabilirim. Oysa, gülmek gibi ağlamanın da, sevinmek gibi üzülmenin de önemli duygular olduğunu fark ettirmelisiniz bana. Bu dönemde bir şeyleri başarmak çok hoşuma gider ve sizden de alkış ya da gülümseme gibi ödüller beklerim. Ayrıca bu dönemde henüz oyuncaklarımı akranlarımla paylaşmaya hazır olmayabilirim. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, beni zorlamamalısınız. İki şey arasında basit neden-sonuç ilişkisi kurmaya da bu dönemde başlarım. İki-üç aşamalı basit komutları da anlayıp yerine getirebilirim. Örneğin; “Topu yakala, sen de bana at” gibi komutların gerektirdiği hareketleri yapabilirim.

2 yaşına geldiğimde, bağımsız olarak yapabileceklerimin sayısının çok daha fazla olduğunu göreceksiniz. Ancak 2 yaşında sizleri nelerin beklediğini önümüzdeki aya bırakmak istiyorum. Tıpkı benim gibi sizin de merakınız artsın. Unutmayın, merak keşfetme ve öğrenme isteğini arttırır. Bir sonraki ay görüşmek dileğiyle. O zamana kadar kalın sağlıcakla.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.