Hamileliğinizi ilk öğrendiğinizde ne hissettiniz? Bir hastanede ya da sağlık ocağında çocuğunuzun sesinden önce kalp atışlarını duyduğunuzda, nasıl bir heyecan yaşadınız? Tüm bu güzel anıların yanı sıra maalesef hafızamızda nahoş izler de yer alabilmekte.
Dilek Başar Açlan Hakkında
06.09.1991 yılında Samsun'da doğdu. İlkokulu Tokat Mehmet Akif Ersoy Görme Engelliler Okulu’nda okudu. Lise eğitimini Samsun Namık Kemal Lisesi’nde tamamladı. 2016 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Halen Sağlık Bakanlığı’nda memur olarak çalışmaya devam ediyor. Dergiye sosyal medya sorumlusu olarak katıldı. Ancak yazı yazma güdüsüne karşı koyamadı ve bir anda kendini yazar kadrosunda buldu.
Yazara,
e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.
Dilek Başar Açlan Tarafından Yazılan Yazılar
Hamileliğinizi ilk öğrendiğinizde ne hissettiniz? Bir hastanede ya da sağlık ocağında çocuğunuzun sesinden önce kalp atışlarını duyduğunuzda, nasıl bir heyecan yaşadınız? Tüm bu güzel anıların yanı sıra maalesef hafızamızda nahoş izler de yer alabilmekte.
“Lekelerin çıkıp çıkmadığını nasıl anlıyorsun?”
“Ya kıyafetlerinin rengini nasıl seçiyorsun?”
“Peki, fırındaki yiyeceklerin pişip pişmediğini nasıl anlıyorsun?”
“Gerçekten merak ediyorum, evde bir şey kaybettiğinde nasıl buluyorsun?
“Lekelerin çıkıp çıkmadığını nasıl anlıyorsun?”
“Ya kıyafetlerinin rengini nasıl seçiyorsun?”
“Peki, fırındaki yiyeceklerin pişip pişmediğini nasıl anlıyorsun?”
“Gerçekten merak ediyorum, evde bir şey kaybettiğinde nasıl buluyorsun?
Hamileliğinizi ilk öğrendiğinizde ne hissettiniz? Bir hastanede ya da sağlık ocağında çocuğunuzun sesinden önce kalp atışlarını duyduğunuzda, nasıl bir heyecan yaşadınız? Tüm bu güzel anıların yanı sıra maalesef hafızamızda nahoş izler de yer alabilmekte.
Hamileliğinizi ilk öğrendiğinizde ne hissettiniz? Bir hastanede ya da sağlık ocağında çocuğunuzun sesinden önce kalp atışlarını duyduğunuzda, nasıl bir heyecan yaşadınız? Tüm bu güzel anıların yanı sıra maalesef hafızamızda nahoş izler de yer alabilmekte.
Yine her günkü gibi işe gitmek için yola çıktım. Ve her sabah bindiğim otobüse bindim. Herhalde bugün bir vukuat olmaz diye düşünürken, çok geçmeden geldi yine o kötü an. Otobüse bindiğimde kafamdaki tek şey, o günün son iş günü olması ve benim de izne çıkıp ailemin yanına gitmek için sayacağım saatlerdi. Ama işte maalesef her şey düşündüğümüz gibi olmuyor. Otobüse bindikten sonra yer istemek çok adetim değildir. Otobüsün nispeten boş olduğunu anlayınca, “Boş yer var mı?” diye sorarım sadece.