Toplam Okunma 0
Ahşap renkli bir fon üzerinde solda yedi adet, yeşil renkli piyon bir arada görüntülenirken sağda farklı tondaki yeşil renkli bir piyon tek başına görüntüleniyor.

Uzunca bir aradan sonra hepinize sevgiyle merhabalar çok kıymetli EEEH Dergi okurları. Çoğunuzun bildiği gibi sağlamcılık, bulaştırılabilen çok büyük bir tehlike. Sağlamcılar bir araya geldikleri insanlara, sağlamcılığı aşılamaktan çekinmezler biliyorsunuz. Bu ay, yakın zamanda yaşadığım ve beni üzerinde epeyce düşündüren bir olay sonrası bu konuyu yazmak istedim.

 

Bir tanıdığımız aracılığıyla tanıştığımız bir psikoloğu ziyarete gittik. Kendisinin birçok körle iletişimi olmuş. Açıkçası ben kendisiyle tanışmadan önce bana bahsedilen karakterle tanıştığım şahıs arasında ciddi farklar var. Yani eğer kendisi bana olduğu gibi tanıtılsaydı, kesinlikle onunla iletişim kurmazdım. Çünkü kendisi, kendi doğruları dışındaki hiçbir düşünceyi kabul etmeyen ve özellikle de engellilere sağlamcılığı oldukça profesyonel bir şekilde aşılayan büyük bir tehlike. Biz gider gitmez sağlamcı tutumlarını önümüze sermeye başladı. “Siz özelsiniz. Ben senin gibi özel çok insanla görüştüm. Sizler sayesinde bizler kendi eksikliklerimizi görüyoruz.” gibi cümlelerle konuşmasını sürdürdü.  Braille kitap bastırıp engellilere dağıttığını söyledi. Merak edip baktım kitaplara. Eski müfredat ders kitapları. Sürekli özel olduğumuzu söyledi durdu. Öyle ki iki lafından biri bu. En sonunda dayanamayıp kendimi açıklamaya çalıştım. “Kimse engelinden ya da herhangi bir farklılığından dolayı özel değildir.” Dedim. “Hayır, sen çok başarılısın. Siz çok başarılısınız.” Dedi. Kendisine beni henüz yeni tanıdığını söyledim ve bu kanıya nasıl vardığını sordum. “Sizin gibi özel insanlar çok başarılı olurlar. Aslında bizim de sizi örnek alıp daha çok şey yapmamız lazım ama işte biz eksik olduğumuz için yapamıyoruz.” cevabını verdi. “Bir insanın kör olması ya da herhangi bir yeti farkının olması, onun özel olduğu ya da her zaman başarılı bir insan olacağı anlamına gelmez. Hiç kimse eksik olarak nitelendirilemez. Çünkü herkes farklıdır.” açıklamasını yaptığımda ise yanlış düşündüğümü, körlüğün kendini fiziksel olarak kapatmak olduğunu, yani hiçbir şey algılayamamak olduğunu söyledi. Böyle olmadığını açıklamaya çalıştığım sırada sözümü kesti ve kendini yetiştirememiş bir insan olduğumu iddia etti. Ve en kötüsü de “Ben senin gibi bir sürü kişiyle çalıştım. Kimse bana itiraz etmedi. Yanlış düşünüyorsun. Kendini bu tehlikeli düşüncelerden temizle.” diye çıkıştı. Anladım ki beni dinlemeyecek. Kendisine EEEH Dergiden söz ettim. “Ben devletle bağı olmayan ve mevzuata uygun olmayan hiçbir şeyi okumam da hiçbir şeye bakmam da” Dedi. Ben de açıklamayı bıraktım.

 

Bu diyalog da sağlamcılığın çeşitli özellikleri karşımıza çıkıyor. Önce gereksiz yüceltme, tevazu gösterileri ve sıkıştığı yerde hakaret ederek gerçek düşüncelerini dile getirme. Özneyi dinlememe hatta öznesi olduğu alanı ona öğretmeye çalışma. Bunların tümü sağlamcılığa dair özellikler.

Burada en çok canımı sıkan şey, kendi sağlamcılığını diğer insanlara aşılaması. İşte bu yüzden sağlamcılık silsilesi oluşuyor. Herkes birbirine bulaştırıyor. Daha da kötüsü, iletişim kurduğu kitle genellikle gençlerden oluştuğu için bu hem günümüz toplumunu hem de ileriki toplumları etkiliyor. Engellilerin de bu sağlamcı davranışları benimsemesi ve bu gibi davranışları uygulamaları, hem sağlamcıların eline verilmiş bir koz oluyor, hem de onların bu davranışlarını gören diğer birey ve toplumları da sağlamcılığa sevk ediyor. Bu durumda bizlere düşen, bu gibi tehlikelerin hiçbir bireyi ve toplumu etkilememesi için elimizden geleni yapmak.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.