Toplam Okunma 0
Kırmızı fon önünde, beyaz gömlekli, siyah saçı arkadan at kuyruğu ile toplanmış hafif yan dönmüş bir kadın çizimi. Kadın karşısındaki birine kızar gibi sol elini havaya kaldırmış, yüzünde sert bir ifade ve açık olan ağzından küfür ettiği izlenimi veren çeşitli işaretler çıkıyor. Bunlar;  hashtag, ünlem, @, karalama, şimşek işareti ve tekrar ünlemler.

Omzum ağrıyordu. Ağrıdan doğru düzgün hareket ettiremediğim için neredeyse yamuk yürüyordum. Bastonumu doğru düzgün kullanamasam da kendi hâlimde yürüyordum. Evime çok yaklaşmıştım. Neredeyse oradaydım. Bu kez insanlar yamuk yürüdüğüm için müdahale etmişlerdi ama bir şekilde olaysız geçmişti o ana kadar…

 

Kaldırımı olmayan iki adımlık bir yerden geçiyordum. Ayağım da kaldırıma basmıştı ki adamın biri kolumu tuttu. Ben de şöyle bir silkindim. Dediğim gibi omzum ağrıyordu. Sonra adam bağırmaya başladı.

 

“Ben caddeye gitmeyesin diye yardım ediyordum. Ezil o zaman…”

 

İnanın orada en son ezilecek kişi ben olurdum herhâlde. Adamın yaptığı şey sadece işgüzarlık, ardından da çirkeflikti. Ben de kendisine sinkaflı bir küfrettim. Düşünün, otuz üç yaşındayım, ilk defa bana yardım etmeye çalışan bir insana küfretmiştim. Zaten bu küfrü insanlara karşı ne zaman kullandığımı hatırlamıyorum. Çok çok nadiren, arabalarının içlerindeki insanlar hariç…

 

Dostlarım, o an rahatladığım kadar rahatladığımı uzun zamandır hatırlamıyorum. Adamla birkaç ağız dalaşından ve onun beni yoldan geçen başka birisine ettiği şikâyetleri işitişimden sonra evime vasıl oldum. Ve o olayı kafamda, orada bitiriverdim. Başka zaman olsa kahvemi içer, müzik dinler ya da kitap okur, o zaman bile belki bitirirdim. Olayın şiddetine göre artık…

 

Sonra bir kere daha buna benzer bir olay oldu. Ben de küfretme tonunda ama küfretmeden gitmesini söyledim. Zihnimde küfrettiğimi canlandırarak… İşin tuhafı, işe yaramıştı. Olayı yine içimde bitirmiştim.

 

Bu yazıyı neden yazdım?

 

Bazen insanlara bir şekilde gitmelerini söylemek yetebiliyormuş. Küfür etmek sadece bir tepki olabiliyormuş. Bunları bilmiyor, küfrü yargılıyordum. Eh, demek ki küfrü bile yargılamamak gerekiyormuş.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.