Editörler: Burak Sarı
Yazım Denetimi: Gülcan Altun, Canan Çam Yücel.
Web Sorumlusu: Kadir Ahıska, Ramazan Derin
İletişim Bilgileri
Kapıdan baktırıp kazmaları yaktıran Martlar eskilerde kaldı mı ne? Zira Mart’ta “Bu yaz bizi sıcaktan kavuracak herhalde” derken Mayıs’ta üşür olduk. Eeeee! Gezegen ona ettiklerimizi karşılıksız bırakmayacak ve bizden intikamını alacaktır. Biz de bu ay size biraz yağmurlu, biraz da güneşli havalarla geldik. Ne de olsa bize de yazacak bir şey bıraktırmayan yaşadıklarımız.
Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri Engelliler Haftası olarak adlandırılıyor biliyorsunuz. İnsanoğlu her gün duyargalarını açarak yaşamadığından belli gün ve haftalara anlamlar yüklüyor ki hiç değilse o günlerde farkındalık artsın. Belki güzel günlerin habercisi yenilikler muştalansın. Ancak ne yazık ki öyle olmuyor. Hatta kutlamakmış gibi amaç kutlamalar yapan ve kabul edenler bile var. Sevgi Mart Göcen de kutlamış birilerinin Engelliler Haftalarını. Kimlerin mi? Yanıtları yazısında elbette.
Engelliler Haftası kutlamalarını değerlendiren biri daha var. "Sevgi her engeli aşar" safsatası yine çıldırtmış Elif Emir Öksüz'ü. O da öfkesini pek bir güzel kusmuş dergimiz sayfasında.
Her şeye rağmen geleceğin güzel günler getireceğine inanıyoruz. Çünkü hala yürekli insanlar var. Bu insanların topluma kazandırdığı çocuklar dünyayı yaşanılası bir yere dönüştürebilirler. Ayşe-Turgay Gümüş çifti de bunlardan. Kızlarına yazdıkları duygu dolu mektup da bunun en iç açıcı göstergesi.
“Erişilebilirlik” insan hayatı için vazgeçilmez bir kavram. Bu kapsamda bu ay kızına kitap okuyabilmenin farklı bir yolunu Dilek Başar Açlan paylaşıyor, insanın dudak kenarına bir tebessüm yerleştirerek. Yani erişilebilirliği sağlamak o kadar da zor değil ve o zaman dünya herkes için yaşanır olacak.
Amine Ennur Aksoy ve Soner Çoban arşive almaya değer bir çeviri dizisi ile bizlerle. Makale: 'Research in Social Science and Disability' dergisinin ikinci sayısında 2022 yılında Sosyal Model “Miadı Dolmuş Bir İdeoloji mi? başlığıyla yayımlanmış. Makale, İngiliz sosyal modeline üç temel konuda eleştiri getiriyor. Yazı ve çevirisi çok uzun olduğundan daha akılda kalması için biz bölerek yayımlamayı uygun bulduk. Devamı elbette gelecek sayıda.
Evinizde kedi besliyorsunuz. Üstelik yalnız yaşayan bir körsünüz. Bir gün kedilerinizin hareketliliği dikkatinizi çekiyor. Evet, doğru! Evde fare var. Kör biri olarak onu yakalamak imkansız mı dersiniz? Hemen komşuya mı koşmalı? Lynn Mattioli öyle yapmamış. Nasıl bir çözüm bulduğunu ise Ali Çolak çevirisiyle okuyoruz.
Dergimiz sayfalarında, yalnız yaşayan hem kör hem işitme engelli biri olarak kişisel çözümlerini okuduğumuz biri de Murat Kefeli. Yeni bir yazı dizisinde çamaşır işleriyle ilgili deneyimlerini anlatıyor bizlere.
Herkesin erişilebilirlik mücadelesi farklı olabiliyor. Çoğumuza basit gelen bulgur pilavı yapmak mesela. Habil Bozkurt'un hayatında ise önemli bir dönüm noktası olmuş diyebiliriz. Serüvenini ise biz EEEH Dergi okurlarıyla paylaşmış.
Sağlamcılar ne yazık ki yaşamımızda her yerdeler. Hatta bazen içimizdeler. En belirgin özelliklerinden biri ise çelişkili yapıları. Ecrinnur Aytekin yine deneyimlerinden yola çıkarak bu durumu irdelemiş.
Sanırım pek çok körün başına gelmiştir size hiçbir şey söylenmeden hesabınızın ödenmesi. Ne yazık ki Ahmet Can Ekiz de böyle bir deneyim yaşamış yakın geçmişte. Bu durum onu çok sıkmış. O da içini bizlere dökmek istemiş. Çok içten bir dille yapmış üstelik.
Teknolojideki gelişime yönelik yazılarıyla tanıdığımız Sarper Arıkan bu ay yeni lansmanı yapıldığını bildiğimiz WeWalk 2'nin özelliklerini ve bu akıllı baston hakkındaki görüşlerini paylaşıyor bizlerle.
Gördüğünüz gibi Engelliler Haftasından girdik. Ayrımcılığa uğradığımız noktalardaki çözümlerimizi göğsümüzü gere gere yazdık. Sosyal modele yapılan eleştirilere kulak verdik. Veeee en sonunda teknolojiden çıktık. Umuyoruz ki gelecek sayıda bizleri ve sizleri şaşırtan, “İşte bu böyle olur” diyebileceğimiz güzel sürprizlerle gelir hayat bizlere ve dolayısıyla sizlere...
Editörden Yazarı: Gülcan Altun
Sesli Dinle
Editörden