Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali, çok kısa süre içinde bulunmuş olmama rağmen benim için güzel bir deneyim oldu. Bakış açımı değiştirdi. Dahası bu festivalde tanıştığım insanlar bir ölçüde zihnimi açtı diyebilirim. Çok yardım sağlayabilirim sanarak gittiğim 4 saat içinde, yardıma ihtiyacı olan çok az insanla karşılaştım. Otobüs durağından aldığım 3 katılımcı benden sadece yön konusunda destek olmamı istedi, bu; daha önceden küçümsediğim bir durum olmasından değil, kendimin bu kadar kolay yapamayacağımı düşünmemden kaynaklı. Garanti Kültür Merkezi’ne gelen herkes o kadar neşeli ve samimiydi ki, bana çok net bir şekilde, hayatta asıl engelleri kendimizin yarattığını düşündürdü. Gerçekten öyle, biz izin vermedikçe, hayatta hiç bir şey mutlu olmaya engel değil. Ayrılırken tek içimde kalan ‘Şu çift/şu insan ne kadar güzel, ne kadar eğlenceli’ diye düşünürken, onun/onların benim varlığımın farkında bile olmamasıydı.
***
Diğer festivaller gibi eğlenceli olmasının yanı sıra bilgilendirici de bir deneyimdi benim için. Oradaki aura gerçekten de çok etkileyiciydi. Şenlik gibi geçen 6. Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali benim bazı basmakalıp ve önyargılı düşüncelerimi yıkan, erişilebilirlik konusunda ufkumu açan keyifli ve de farklı bir deneyimdi. Hayatın her dalında erişilebilirliği arttırmayı amaçlayan ve bunları insanlara heyecan verici bir şekilde tanıtmaya çalışan çeşit çeşit stantlar vardı. Ben Oyun ve Hobi standında çalışmıştım. Görme engelliler için entegre edilmiş çok fazla oyunlar vardı: Tavla, Satranç, İskambil kartları ve sudoku gibi. Kısacası benim için çok keyif verici ve anlamlı bir deneyimdi. Bu deneyimi yaşamama yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum.
***
Festivalde cuma günü sabahtan öğlene kadar aşağı yukarı 4 saat görev aldım. Asıl görevim ise dergi ekibi ile stantta olmaktı. Benim için oldukça farklı bir deneyimdi. Sabah saatlerinde sandalyeleri açmak, eşyaları taşımak ve masa örtülerini sermek ile başladık işimize. Daha sonra çok güzel bir sandviç yiyerek kahvaltımızı yaptık:) Yürüyüş kısmı en coşkulu olan kısımdı. Ne yalan söyleyeyim bu kadar kalabalığı da o coşkuyu da o güzel slogan ve şarkıları da beklemiyordum. Hepsi inanılmaz güzeldi. Fakat üzülerek belirtmeliyim ki ben yürüyüş kısmının tadını pek çıkaramadım. Bir tekerlekli sandalye vardı güney kapıya çıkarılması gereken, bana verildi. Güle oynaya götürürken, bir anda tekerleği fırladı ve ne yapacağımı bilemedim. Bir ablanın da yardımıyla tekrar taktım. Fakat tam güney kapıya vardığımda, Engin Hoca isterken tekerlek yine fırladı. Nasıl kötü oldum anlatamam. Geri dönüşte herkes dönerken sandalyenin başında beklemek zorunda kaldım ve ne yapacağımı bilemedim. Sağ olsunlar Elif Abla ve Berre Abla yardımcı oldular telefon aracılığı ile. İşte bu sebeple yürüyüşün tadını tam çıkaramadım fakat uzaktan sesleri bile ne kadar coşkulu güçlü olduğunu bana hissettirdi. Açılan farklı stantlar bilmediğim, fark etmediğim çok şeyi öğretti. Onları gezmek, benim standıma gelenlere elimden geldiğince bir şeyler anlatabilmek oldukça keyifliydi. Gelen konukların merakı ve ilgisi de dikkatimi çekti. Genel olarak baktığımda, “İyi ki” dediğim, büyük keyif aldığım bir organizasyondu, sizin sayenizde, teşekkür ederim. Yine olsa yine katılırım. Her ne kadar Ed200 dersini bir daha alamayacak olsam da :(
***
Bu sene okulumuzda altıncısı düzenlenen Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali'nde kişisel bakım standında görev aldım. Engelli bireylerin de öz bakımlarını yapabilmek için kendi yöntemlerini geliştirdiklerini ve bunda gayet de başarılı olduklarını bizzat gözlemleme şansı buldum. Dolayısıyla bu benim bilinçlenmemi ve farkındalık kazanmamı sağladı. Tabi ki festival yalnızca bu konseptten oluşmuyordu, çeşitli stantlarda çok farklı etkinlikler gerçekleştiriliyordu. Braille standında ilk defa bir daktiloda Braille alfabesi ile yazı yazma deneyimim oldu , evime aldığım bu küçük sayfadaki yazı da festival hatıralarımdan yalnızca biri olarak odamdaki yerini koruyacak. Başka ne mi kazandırdı böylesi bir organizasyonun içinde olmak? Bazı şeylerin farkında olmanın ve sorunlara karşı birlik olmanın ne gibi muhteşem sonuçlar doğurabileceğini anlamamı sağladı, yepyeni insanlarla tanışmama vesile oldu ve kendimi geliştirmeme katkı sağladı. Dolayısıyla festivalde görev almak kesinlikle pişman olmadığım bir karardı. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür eder, daha nicelerinin gerçekleştirilmesini dilerim.
Öncelikle 6. Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivalinde görev almak
benim için çok keyif vericiydi. Festival alanına gittiğim ilk andan ayrıldığım son ana kadar her şey dolu dolu ve çok güzeldi. Güney yokuşun çıkılması ile başlayan coşku bütün gün devam etti. Söylenilen marşlarla hem eğlendim, hem güldüm, hem de parmak basılan acı gerçekler üzerine düşündüm. Görme engelli bireylerin yaşadığı durumları derinlemesine öğrenme, yakından gözlemleme ve onlardan dinleme imkanı buldum. Benim için oldukça bilgilendirici ve aydınlatıcı oldu çünkü bilmediğim bir sürü şey öğrendim. Müzik ve performans stantlarında görev aldım. Ayrıca iki güzel insanla tanıştım, onların enerjisi ve neşesi ile günüm güzelleşti, görevim bittiğinde hissettiğim yorgunluk tatlı bir gülümsemeye dönüştü sadece. Bu festivalin görünmeyen taraflarını, görme engelli kişileri nasıl etkilediğini ve onların hayatlarını nasıl değiştirdiğini öğrenince de böyle bir organizasyonda görev aldığım için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha düşündüm. Ben her yönüyle eşsiz olan bu festivalin gün geçtikçe daha fazla kişinin hayatını etkileyeceğine inanıyorum.