• Mihri İlke Çeperli
  • Hiciv
  • 06 Kasım 2013 Çarşamba
  • Toplam Okunma: 44

AsparaGaste

“Burada adı geçen kişi, kurum ve olayların hepsi birer hayat ürünüdür."

 

GİRİŞ

 

AsparaGaste, amacı toplumu bilgilendirmekten çok eğlendirerek farkındalığı artırmak amacıyla oluşturulan gazete tadında bir yazıdır. Bildiğiniz gibi, görsel ve yazılı basında ve sosyal medyada dikkat çekmek uğruna engellileri acındırmak suretiyle halkın duyguları resmen sömürülüyor. Ben de bu yazılı ve görsel medyaya karşı “körsel medya” kavramının temellerini “asparagas bir gaste” yani “AsparaGaste” ile atmış bulunduğumu düşünüyorum. Burada yapılan ironinin ve eleştirinin yersiz ve mantık dışı olduğunu düşünüyorsanız sizi arama motoru Google’a “engelli” yazıp aratarak küçük bir gezinti yapmaya davet ediyorum. Yazımı okurken keyif almanız dileğiyle…

 

GÜNDEM

 

İsmiyle Engellileri Kıran Sosyetik Güzele Şok Ceza

 

Geçtiğimiz haftalarda Çağlayan Adliyesi’nde akıl almaz bir isim dava görüldü. Birçoğumuzun aşina olduğu sosyetik güzel Gözdenur Parlak, görme engelli bir vatandaşa hakaretten yargılandı. Görme engelli üniversite öğrencisi Rasim Merasim,  Gözdenur Parlak isminin, gözlerinde ışık olmayan kendisini aşağıladığı gerekçesiyle açılan dava kabul edilirken, sosyetik güzelin mahkemedeki tavırlarına çok kızan yargıç Hayrullah Ormancı, sanığın isminin Şaduman Pıtırcıfüze olarak değiştirilmesine karar verdi.  Gördüren Optik, Doydum Gıda ve Bıcı Bıcı Kuru Temizleme gibi pek çok firmanın sahibi Fikri Parlak’ın kızı olan sosyetik güzel mikrofonlarımıza şöyle konuştu: “Ay ne oldu anlamadım ki! Yine caddedeydim, bizim Selinsu’larla buluşacaktık. Bir baktım sopalı çocuk bekliyo. Ay dedim ki bu kör! Yardım etmek için kırmızı Porsche’mden indim. Çocuğu gideceği yere, Alibeyköy’e kadar götürdüm. Derken muhabbet ettik, ismimi sordu. Sonra ağlayarak kapıyı çarpıp indi arabadan. Bir de baktım mahkemeye çağrılmışım. Hakim de sinirlendi bana bu berbat ismi verdi. Ne olmuş yani mahkemede sakız çiğnediysem? Ağzım koksa daha mı iyi? Ay o değil de, şahit diye getirdiği deri ceketli sarışın çocuk çok tatlı. Beni bu ismimle sever mi ki?” Davacı Rasim Merasim ise şunları söyledi: “Ben aslında zerre takmadım kızın ismini. Davanın kabul edileceğini de düşünmüyordum. Sadece böyle bir şey yapsam ne olur diye merak ediyordum. Kim olsa aynı şeyi yapardım, Şaduman Hanım’a kastım yok. Yüce adaletimize güveniyorum ayrıca. Kıza da yazık oldu, ama deri ceketli arkadaşın zaten sevgilisi var.”

 

 

 

SİYASET

 

Engelli Milletvekiline Dokunulmazlık Engeli

 

Bugün sabah saatlerinde akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Milletvekillerinin dokunulmazlık hakkı işitme engelli milletvekilini de vurdu. AKP Bartın milletvekili Abdulmenem Daltaşlar, Ankara’da meclis binasına gitmek üzere karşıdan karşıya geçmeye hazırlanıyordu. Tam o sırada caddedeki seyyar simitçi Şinasi Alakurt, milletvekiline yardım etmek istedi ve koluna girmeye yeltendi. Fakat bir sorun vardı: Milletvekillerinin dokunulmazlık hakkı bulunuyordu ve onlara dokunmanın bile cezası vardı. Tek çare bir başka milletvekili veya bir bakanın gelmesini beklemekti. 3 saatlik bekleyişten sonra nihayet bir başka AKP milletvekili Ziyaeddin Akbulut’un gelip Daltaşlar’ı karşıya geçirmesiyle sorun çözüldü. Bu üzücü olay üzerine, Akbulut Daltaşlar’a ağır sözler sarf etti: “Seni partimiz adam yerine koydu da milletvekili yaptı. Sen bir yolu bile geçemiyorsun. Ailen seni öldürecekti, biz kurtardık. Kulakların duymuyor sana dokunulmazlık vermişiz bunun bile farkında değilsin.” İşitme engelli milletvekilinin bunları duymaması Akbulut’u büyük bir günah işlemekten kurtardı. Engelli milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması tartışmaları üzerine gözler meclise çevrildi.

 

                                                                      

 

Görme Engellilerden Erdoğan’a Teşekkür Mesajı: Ak Çubuklar Seninle

 

Geçtiğimiz yıllarda yapılan engellilere yönelik dev projelerden ötürü minnettar olan görme engelliler ellerinde “Ak Çubuklar Seninle, Başbakanım Çok Yaşa!” yazılı pankartlarla Ak Parti İstanbul İl Merkez Binası’na yürüdü. Braille alfabesiyle yazılan bu pankartları anlamamasına rağmen etkilenip adeta gözyaşlarına boğulan Başbakan Erdoğan, s4kat selamı çaktı (r4bia selamında kullanılmayan o bir parmağın yere doğru uzatılması). Bu duygu dolu tablo karşısında “Görme engellilerin karşılaştığı daha pek çok sorun var, onları çözmeliyiz Recep Bey!” diyen Kılıçdaroğlu’na sert çıkış yapan Erdoğan, “Körlüğü sizden öğrenecek değiliz. Biz engelli olmayı iyi biliriz.” Şeklinde konuştu. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Engellileri evde zorla tutuyoruz. Birkaç eli sopalı çapulcu sokağa çıktı diye koca ülkeyi onlara göre dizayn edecek değiliz. Çok şükür, engellilerin etliye sütlüye karışmadığı, keyfine baktığı bir dönemden geçiyoruz.” Başbakan’ın elini öpmek için yaklaşan engellinin bastonuyla çarpması yüzlerde tebessüm yarattı. Erdoğan bu duruma, “Baston bizi teğet geçti, hamdolsun.” Şeklinde bir espriyle karşılık verdi.  Ayrıca Başbakan engellileri uyardı: “Körler derneği yan gelip yatma yeri değildir. Ayrıca, yürürken sopalarınızı insanlara vurmayın. Artık analar ağlamasın.”

 

YAŞAM

 

Ortopedik Engelli Medyum, Large Olmaya Hazırlanıyor

 

İstanbul Zeytinburnu’nda medyumluk yapan 53 yaşındaki ortopedik engelli Yüksel Yukarı, işlerinin yolunda gitmesinden ve iyi para biriktirmiş olmasından dolayı şimdiki 1+1 evinden ayrılıp Şişli’de 2+1 bir apartman dairesine taşınmayı planlıyor. Medyum Yukarı’ya,  bu işe nasıl başladığını, nasıl bu kadar kazandığını sorduğumuzda şu açıklamayı yaptı: “Eh biz sakat adamız. İş miş yok bize. Biz de n’apalım aç mı kalalım açıkta mı kalalım derkene, kahveye gidip bir çay söyledim. Baktım bir ilgi bir hizmet.Bir çay bitiyor, yenisi geliyor. Parasını da almıyorlar. Kafama yattı u iş. Derken bizim muhtarın bacanağı bana sayısal kuponu doldurttu. “Sen engelli adamsın, hislerin kuvvetlidir. Cenabımallah bir yerden alıp bir yere vermiştir.” dedi. Ben de baktım kupona salladım kafadan. Ertesi gün bir baktık adama sayısaldan 10 tl para çıktı. Beni övgüye boğdular şerefsizim. Sonra kadınlar kehanete gelmeye başladı. Yok altın günü kurası bu ay kime çıkacak, yok üst kattaki dul kadının kocamda gözü var mı, oğlum askerliğini nerede yapacak, gelin kız mı doğuracak oğlan mı? Ben salladıkça insanlar halime de acıyıp para, yemek falan getirmeye başladılar. Sonuç bu işte. 6 yılda bir ev aldım kendime. Şimdi de oradaki insanların acıma, şey yani sempatilerini kazanacağım.”. Medyumun gidişi mahalle sakinlerini üzerken, Yukarı halinden gayet memnun görünüyor. Mikrofon uzattığımız bir mahalle sakini şunları söyledi: “Yüksel, gel etme eyleme oğlum, oralarda çamaşırını bulaşığını kim yıkar, yemeğini kim yedirir? Asansör düğmesine boyun yetişmez senin.” Bu tür acıma ve sahiplenmeden az da olsa bıktığını dile getiren Yukarı, artık bu mahalleden taşınıp kendi ayakları, pardon tekerlekleri üzerinde durabileceği, yani oturabileceği yeni bir hayat kurup, belki medyumluğu bile bırakabileceğini belirtti.

 

SPOR

 

İşte Azmin Zaferi: Görmediği Suda Kulaç Atan Melek

 

Geçtiğimiz günlerden birinin öğle saatlerinde akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Alanya saillerinde, 48 yaşında görme engelli bir kız çocuğu elinde bastonu olmadan yüzerken görüldü. Yüzerken hiçbir deniz anası ve yosuna çarpmaması ve minik ayaklarının denizin dibindeki küçük taşlara takılmaması görenleri hayret ve dehşete düşürdü. Bu son derece tehlikeli olay karşısında alarma geçen sahil güvenlik ekipleri, engelli kızcağızı güçlükle kıyıya çıkardı. Cankurtaranlara direnen biçare engelli, su dolu bir leğene konarak güçbela sakinleştirildi. Bu ibretlik olay karşısında harekete geçen Türkiye Yüzme Federasyonu yetkilileri, görme engellilerin rahat yüzebilmesi ve önlerine çıkan suya çarpmaması için “şişme baston”lar üretilmesini kararlaştırdı. “Öyle Köre Böyle Baston” isimli projenin 2014 yazına kadar tamamlanması bekleniyor. OHA (Olağanüstü Haber Ajansı)

  

 

Engelsiz Erişim Derneği Twitter Zaman Akışı