Basının ve kamuoyunun dikkatine!

Teşbihte kusur olmaz dene dene, atasözleriyle engellileri rencide ede ede, söyleyenin yanına kâr kala kala ve işte “Yeni Türkiye’den” eğitimli/eğitimci manzaraları hepimize seyrettiriliyor ya da bilinçaltımıza kazınmaya çalışılıyor. Bilindiği üzere 06.05.2021 tarihinde özel bir televizyon kanalında katıldığı programda enflasyon ve özürlü çocuk benzetmesi yapan Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Murat FERMAN yaptığı teşbihlerle bütün dikkatleri üzerine çekmiştir.

Murat Ferman’ın açıklamalarında tekrar somutlaşan ve esasında yıllardır sürdürülen yanlış politikaların, engelli vatandaşı bağımsızlaşması için desteklemek yerine birkaç kuruş desteğe Bağımlı kılma çabaları sonunda “enflasyon ve özürlü” kavramlarını bir araya getirmeyi başardı.

Yasalar ortada, arama motorları meydanda ama adının önünde “Prof.” unvanı bulunan bir akademisyen yanlış ekonomik kararlar ve iyi yönetilememiş bir ülkenin durumunu anlatmak için ya vatandaşları suçluyor ya da Engelli vatandaşları kullanmak suretiyle enflasyonu özürlü çocuğa benzetiyor.

Peki otistik ya da benzeri yeti farklılığı olan bireyler ve aileleri bu durumda ne düşünmeli? Nasıl hissetmeli? Benzetme bu deyip hemen meseleyi kapatmalı ve makbul vatandaş mı olmalı? Yoksa gerek engelliler gerek aileleri ve sivil toplum kuruluşları bu duruma ilişkin kınama ve engellileri birer birey olarak görmeden sadece ailelerinden dilenen alelade özür ile yetinmeli mi?

Unutmayın! Teşbihin sonu olmaz. Bu gaf görünümlü nefret söylemi bir gün “bumerang” gibi herkesi bulabilir. Mücadele etmemiz gereken tam da budur. Artık başta Prof. Dr. Ali Murat FERMAN’ın katıldığı TV programındaki enflasyon ve özürlü çocuk benzetmesinin yanı sıra muhtelif yer ve zamanlarda vuku bulan daha nice teşbihler  engelliler camiası açısından tabiri caizse bomba gibi düşmekte ve bu toplumun körü, sağırı, otistiği, bedensel engellisi olarak kabul edilemez derin yaralar açmaktadır. Ayrıştırma amacına matuf ve kabul görmeyen enflasyon yüksekliğiyle özürlü çocuk kavramının bir arada kullanılması engellilik algısı bakımından toplum nezdinde ön yargı setinin çekilmesini temin edecektir. Çünkü bu “sağlamcı” bakış açısı, Meselenin bir kişinin enflasyon ile özürlülük kavramını bir araya getirmesinden fazlasını ifade etmekte ve ayrıştırıcı bir anlamı karşılamaktadır. Hak temelli yaklaşım politikası gütmeyi hedef edinmiş bir oluşum olarak engellilere yönelik esas sorunumuzun maalesef ciddi bir istismar ve maruz bırakıldığımız söylemin yıllar içerisinde engellilere biçmiş olduğu sorunlu tanımlar ile bu tanımları uyduran çarpık düşünce dünyasından kaynaklandığını düşünüyoruz.

Sahip olduğu akademik unvan ve taşıdığı nitelikleriyle kendi etrafında ciddi manada bir kitlesi olan Prof. Dr. Ali Murat FERMAN gibi eğitim, sağlık, hukuk vb. farketmeksizin toplum nezdinde magazinel açıklama yapan her türlü vasfı kendisinde toplayan unvanlı isimlerin kamuoyu önünde böylesi tutumlar sergilemesinin kabul edilebilir hiçbir noktası bulunmamaktadır.

Hukuk abesle iştigal etmez. Hakimiyet 5 temel kavram etrafında toplanır. Bunlar, Kavramlara hakimiyet, Kurumlara Hakimiyet, Kurallara Hakimiyet, Kaynakları Hakimiyet ve en nihayetinde insanın Kendisine Hakimiyeti olarak açıklanır. Bu itibarla, 06.05.2021 tarihinde katıldığı özel bir televizyon programında yüksek enflasyon ve özürlü çocuk değerlendirmesi yaparak kendi düşüncelerine hakim olamayan Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Murat FERMAN’ı Engelsiz Erişim Derneği olarak kınıyoruz. Yükseköğretim Kurulu ve adli makamları ise TV programındaki ayrıştırıcı yaklaşım sergilemesinden ötürü hakkında gereken her türlü işlemi başlatmaya davet ediyoruz. Konunun ve bundan sonraki süreçlerde yaklaşımsal ayrıştırıcı içeren konuşmalara karşı her türlü eylemin takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.

 

Engelsiz Erişim Derneği olarak bu ayrımcı, ötekileştirici ve şeytanlaştırıcı dili reddediyor ve yasalarımızdaki nefret suçları kapsamında değerlendirilmesini, yasama ve yargıdan talep ediyoruz. Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Murat Ferman’ın derhal görevinden istifa etmesini ve bir daha böylesi pervasız ifadeler kullanmadan önce kırk kere düşünüp bir kere konuşmasını tavsiye ediyoruz.