Yine Bir Ayrımcılık Örneği

Geçtiğimiz günlerde çağrı merkezinde iş başvurusu yapmak için gittiğim Yellow Mile adlı şirketin yöneticilerinin ön yargı mülakatını geçip de bildiğimiz mülakata girmeyi başaramadım. çağrı merkezinin ortasında, gayet amatörce denilebilecek  bir şekilde, bir koltuğa oturup karşıma geçen yöneticiye şirkete başvuran en az diğer adaylar kadar kalifiye olduğumu, eğer izin verilirse sistemi ne kadar kullanıp kullanamayacağımı gösterebileceğimi söyledim. beni mülakata alan Neslihan adlı yönetici sen bizim sistemimizi nasıl kullanacaksın, yazışmaları nasıl takip edeceksin dedi. ben de ona, şirketlerinde bu işlerin zaten bilgisayar üzerinden gerçekleştirildiğini, ve benim de bu işlemleri yapabileceğimi söyledim. bunun üzerine aldığım cevap, sizin klavyeniz özeldir, çivi yazısı kullanıyorsunuz değil mi oldu. ben de herkesin kullandığı bilgisayarı ekran okuyucu yardımıyla kullanıyoruz, isterseniz getirdiğim diz üstümle size küçük bir sunum yapabilirim, hayatınızda hiç ekran okuyucuyla normal bilgisayar kullanan bir görmeyen görmediniz, neyi ne kadar yapıp yapamayacağıma nasıl bu kadar emin olabilirsiniz dedim. yönetici bana, biz hukuksal işler yapıyoruz, bir hata bile çok önemli dedi. ben de ona, bilgisayar ortamında, bir görmeyenin sistemin uygun olması durumunda hata yapma olasılığının gören çalışma arkadaşından fazla olmadığını söyledim. Neslihan hanım bana konuyu üst yetkiliye ileteciğini ve olumlu ya da olumsuz  geri dönüş yapılacağını söyledi. ama ertesi gün öğlen sonrasına kadar aranmadım. ben şirketi aradım, ve bana cevap veren yetkili durumun kendisine intikal ettirildiğini, beni çalıştıramayacaklarını söyledi. nedenini sorduğumda, bizim bazen Almanya'dan gelen evraklar üzerinden işlerimizi yürütmemiz gerekiyor yani her zaman bilgisayarla iş yapmıyoruz dedi. ben de ona bu belgeleri bilgisayarın yanına koyacağımız bir tarayıcıyla hızlıca bilgisayara aktarıp ilgili işlemleri bilgisayardan yapabileceğimizi, sistemin uygun olmaması durumunda, teknik uyum problemlerinin görmeyen programcı arkadaşlarca çözülebileceğini söyledim. ama yine de her zamanki yapamazsın-edemezsin önyargılı ifadelerinin dışında, hiç bir somut gerekçe gösterilmeden red edildim. telefondaki ilgili bayan yöneticiye sözkonusu iş başvurusu merkeziniz Almanya'da olsaydı ve benim gibi bir görme engelli de bu işe başvursaydı, karşılaşacağı tutum bu mu olurdu? diye sorduğumda, onların alt yapıları hazır yanıtını aldım. peki sevgili yönetici, siz önyargı duvarlarınızı kırmadıkça, sizinle empati kurarak söyleyeyim, kalifiye  bir körü kabul ederek "risk almadıkça", size başvuran tüm körleri işe yaramaz dilenciler olarak gördükçe, bu alt yapı ne zaman kurulur?