- Seçil Sainkaplan
- Yorum ve Yazılar
- 18 Kasım 2013 Pazartesi
- Toplam Okunma: 76
Engelliler Nerede!!!
“Benim Dünyam” filmini izlediniz mi? Yönetmenliğini Uğur Yücel’in yaptığı filmin oyuncu kadrosunda; Uğur Yücel, Beren Saat, Ayça Bingöl, Turgay Kantürk, Hazar Ergüçlü, Yasemin Conka, Melis Mutluç ve Erdal Küçükkömürcü bulunuyor. 2005 yılı yapımı bir Hint filmi olan “Black”’in uyarlaması. “Benim Dünyam” filmini izledikten sonra Black’i de izledim. Sanjay Leela Bhansali’nin kaleme aldığı ve yönettiği filmde Rani Mukerji ve Amitabh Bachchan başrolleri paylaşıyor.
Filmi, bir cep sinemasında kızlı-erkekli, kadınlı-adamlı izledik. Öncelikle şunu belirteyim; filmin başından sonuna kadar ahlaka mugayir hiçbir şey yaşanmadı. Bol bol göz yaşı döküldü salonda. Herkes üzüldü filmin ana karakteri olan, hem görmeyen hem konuşamayan hem duymayan kızın haline. Film hakkında yazılan bazı eleştiri yazılarını okudum. Uğur Yücel’in uzun zamandır sinemada başarısız yapımlara imza attığını ve bu filmle eski başarısını yeniden kazandığını yazmış bir film eleştirmeni. Başka bir yazıda Beren Saat’in oyunculuğu yerden yere vurulurken Uğur Yücel’in oyunculuğu göklere çıkarılmış. Başka bir yazı da filmi aynen şu şekilde değerlendirmiş; “Kenan Doğulu’nun sevgilisi Beren Saat sevgilisi ile tatil yapmak yerine bütün yaz tatilini film setinde geçirdi. Beren Saat filmdeki öpüşme sahnesinin bu kadar çok konuşuluyor olmasına tepki göstererek “bu abazalığı gına verici buluyorum dedi.” Filmle ilgili haberlerde ve röportajlarda da uzun uzun Beren Saat ve Kenan Doğulu aşkından bahsedilmiş.. Bir filmi maniple edebilmek adına ne yazılacaksa yazılmış anlayacağınız.
Ben filmin anlatım dili hakkında ya da oyunculuklar konusunda bir şey söylemek istemiyorum. Burada filmin çok ajitatif olması ya da kimin kimden daha iyi oynadığı önemli değil. Böyle bir film yapmaya karar verdiğinizde yada yapılmışını uyarlamaya karar verdiğinizde ilk önce düşünmeniz gereken şey filmin nasıl anlatılacağı, kimlerin oynatılacağı olmamalı. Bu tarz bir film yapacak ya da yapılmışından uyarlayacak duyarlılığa sahipseniz öncelikle bu filmi engelliler için nasıl faydalı hale getireceğinizi düşünmelisiniz. Siz görmeyen işitmeyen ve konuşamayan bir kadının filmini yapacaksınız ve bu filmi görme engellilerin, işitme engellilerin izlemesine olanak sağlamayacaksınız. Peki sormazlar mı adama “siz bu filmi neden yaptınız?” diye. Elbette ki böyle bir mecburiyet yok fakat engellilerin izlemesinin bile göz ardı edildiği bir engelli filmi yapmak trajikomik bir durum değil mi? Bu film sayesinde sesli betimleme ile ilgili bir kamu oyu oluşturulabilinirdi. İşitme engellilerin işaret dili hakkında bir kamu oyu oluşturulabilinirdi. Ya da engellilerin daha bir çok konuda yaşadıkları sorunlar dile getirilebilinirdi. Bunlar hiç mi aklınıza gelmedi engelli filmi yaparken ya da yapılmışını uyarlarken? En afilisinden ajitatif sahneleri işlerken, filmin başından sonuna kadar neredeyse hiç kesmediğiniz insanın ciğerine işleyen müziği yerleştirirken insanların ne kadar çok ağlayacağını hesap ettiniz de engellilerin filmi nasıl izleyeceğini neden hesap edemediniz? Bu film hakkında yazı yazan eleştirmen, Beren Saat’in sevgilisiyle tatil yapamadığını dert edindin de engellilerin sorunları hiç mi aklına gelmedi o yazıyı yazarken? Oyuncu performanslarını ya da Uğur Yücel’in yaptığı filmlerin analizini yapan eleştirmen, senin neden aklına gelmedi engelliler o yazıyı yazmaya karar verirken? Yazdıkça kendimi Ahmet Vardar gibi hissetmeye başladım. Biraz daha yazarsam bu iş kulak çekmeye kadar gider. Son bir soru ile bu yazıya son versem iyi olacak. Yaptığınız bu filmde engelliler nerede?