Bu yıl festivalimiz bambaşka olmalıydı. Dile kolay, bir hayal parçacığı olarak ortaya çıkan festivalimiz erişilebilir minik bir dünyaya erilmiş ve 10 yaşına gelmişti. O nedenle bambaşka bir heyecanımız vardı bu yıl.

9. Festivalimizin ardından gerçekleştirdiğimiz değerlendirme toplantısında, ocak ayından itibaren hazırlıklara başlama kararı aldık. Her yıl tekrarlanan ritüel bu yıl da tekrarlandı. Hazırlıklar sürecinde yorulan festival üyeleri “Seneye ben olmayacağım” deyip aradan bir dakika geçmeden yeni öneriler sunup planlar yapmaya başladılar. Laf aramızda bu festivalde bir şey var! En son, festivalin ilk günü akşamı seneye “Komitede yer almayacağım” diyen tüm üyeler 1 dakika sonra festivalin 20. Yılını planlamaya başlayarak komitelerine geri döndüler. İlginç bir bağımlılık yani. Neyse bu kadar dedikodunun ardından festival haberimize geçelim.

Bu yıl her şey çok farklı olmalıydı. Sonra düşündük, zaten her yıl çok farklı oluyordu. O nedenle çok çook farklı olmasına karar verdik. Farklı yoğunluklar ve şubat depremleri nedeniyle Ocak ayından itibaren kesintisiz bir çalışma takvimi oluşturamadık. Temmuz’dan itibaren gecemiz gündüzümüz festival oldu. Temamızı çok düşünmemize gerek kalmadı. Gündemi yapay zekâ uygulamaları belirliyordu. Doğal olarak bizim temamızı ve mottomuzu da yapay zekâ belirlemiş olacaktı. Temamız #YapayZekâ mottomuz #BrailleBastonBilişimYapayZekaİleDeğişim olacaktı.

Festival Başlasııın!

10. Yılın hakkını vermeliydik. O nedenle üç gün dolu dolu akşam etkinlikleri planladık. Festivalimizi otonom araçlar ile ilgili bir etkinlikle açtık. Hepimizin hayali olan otonom araç kullanma deneyimini yaşayan, aramızda kalsın bu nedenle biraz kıskandığımız Ahmet Üstünel’in otonom araçlara dair her şeyi anlattığı bir etkinlikle festivalimizin açılışını gerçekleştirdik. İkinci akşam ise hayatımızı kökten değiştiren Be My Eyes yapay zekâ işbirliğine dair merak ettiklerimizi uygulamanın fikir Babası ve geliştiricisi Hans Jorgen Wiberg’e sorduk. Yapay zekânın nimetleri üzerine bu kadar fikir alışverişi yapmışken yapay zekâ ve sanat ilişkisi üzerine söyleşmesek olmazdı. Akşam etkinliklerimizin sonuncusunu Bager Akbay ve Prof. Dr. Cem Say ile Gerçekleştirdiğimiz harika bir yapay zekâ söyleşisiyle sonlandırdık. 13 Ekim sabahı erişilebilirlik sözümüz ve erişilebilirlik şarkılarımız ile Beyazıt Kampüsünü coşkuyla adımladık. Yürüyüşümüzün ardından ENUYGAR Müdürü Prof. Dr Ayşe Resa Aydın, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Şahin ve Engelsiz Erişim Derneği Başkanı Nurşen Korkmaz’ın konuşmalarıyla festivalimiz başladı. 10. Yıl coşkusuyla stantlarımızda yerimizi aldık.

AFAD’ın deprem tırında deprem durumunda ne yapılacağına dair tatbikat festivalimiz boyunca devam etti. Başa ve sona konumlanan Karşılama  stantlarımız sıcacık merhaba ve uğurlamalarıyla festivalimizin gülen yüzleriydi. Her yıl olduğu gibi Engelsiz Erişim Derneği standı karşıladı bizi festival alanında. Yalnız da değildi. EEEH Dergi ile birlikte karşıladı konuklarımızı. Dokunarak Okuma ve Yazma standında okuma yazmanın tek bir yönteme sığdırılamayacağı pratik olarak gösterilmiş oldu. Dokunarak Okuma ve Yazma standının hemen yanında erişilebilir üniversite çalışmaları alanında en iyi örneklerden ve festivalimizin de ev sahibi olan ENUYGAR standı yer aldı. Hak temelli mücadelede aynı yolu yürüdüğümüz EGED de standıyla festivalimizdeki yerini aldı. 9. Festivalin en ilgi çekici stantlarından birisi olan Erişilebilir Desenler, festivalimizin ikinci gününde yine yerini aldı. Bu yıl yeni stantlarımızdan birisi de Botanik Standıydı. Katılımcılarımızın toprağa dokunduğu bu stant, oldukça ilgi çekiciydi. GOKİDO Standı bu yıl da bizlerleydi. Festivalimize yıllarca ev sahipliği yapan GETEM, festival öncesi gösterdiği dayanışma ve ilgi çekici standıyla festivalimizin bir parçası oldu. Kanallı kayıt sistemlerinin gösterildiği müzik standına damgasını vuran herkesin en az bir kere denediği Theremindi. Bu yıl festivalimize yeni katılan stantlardan birisi WeAccessAI’di. Web sitelerinin yapay zekâ desteğiyle erişilebilir hale getirilmesi alanında çalışan kuruluş, akşam etkinliklerimize sağladığı işaret dili tercüme desteğiyle de dayanışmasını gösterdi. Engelsiz Erişim denince ilk akla gelen özelliklerden birisi bilişim ile haşır neşir olması. Bilişim standımızda da yapay zekâ yerini aldı bu yıl. El becerileri standımız olmazsa olmaz. El becerileri bu yıl da festivalimizin ilgi gören stantlarındandı. Festivalimizin en dinamik stantlarından birisi de Marangozluk ve Tamir standıydı. Kör hangi mesleği yapar diye sınır çizmeye çalışanlara bir yanıt olarak da anlamlıydı. İ.Ü Paralimpik ve Astronomi stantları da festivalimizde yerini aldı. Eşpedal Derneği standı bisikletçilerin odak noktası oldu. Festivalimizin vazgeçilmezlerinden Bağımsız Hareket standı da ilgi çekici stantlarımızdandı. Temel ilkyardım tekniklerini hepimiz öğrenmeliyiz. İlkyardım standımız bu ihtiyacımıza yanıt olmak için festivalimizde yerini aldı. Katılımcıları uzun süre yanında tutan stantlarımızdan birisi de Oyun standıydı. Birbirinden yaratıcı oyunları deneyimleyenler uzun süre stanttan ayrılamadı. Erişilebilir Her Şey ve Yeşilay stantları da bu yıl festivalimizde yer alan stantlardandı. İçeriklere eşit bir şekilde, erişilebilir olarak ulaşabilmemizde temel taşlardan olan SEBEDER festivalimizdeydi tabii ki. Hayatı birlikte paylaştığımız patili ve kanatlı dostlarımıza dair bilgi alabileceğimiz Evcil Hayvan standımız şirin bir Hint bülbülünün ev sahipliğinde konuklarını ağırladı. Bu festivalin en ilgi çekici stantlarından birisi de ilk kez açılan belli ki bundan sonra hep açılması düşünülecek Gündelik Pratik Ürünler standıydı. Üreme Sağlığı standı hayati bilgilerle yine festivalimizin önemli stantlarındandı. Katılımcılarımızın alana erişilebilir ulaşımı için ücretsiz Danış hizmetini aktifleştirerek de dayanışmasını gösteren WeWALK, standıyla festivalimizde yerini aldı. Kile dokunmanın hazzını da yaşadığımız Seramik standı festivalimizin sanat damarlarındandı. O kadar faaliyet sonrası içimizin kıyılmaması mümkün mü? Fırınından yayılan kokularla katılımcıları kendisine çeken Yemek standı yine ziyaretçi rekoru kırdı. Karnımız da doymuşken çay ve kahvelerimiz eşliğinde Eyüp Sultan Aylar, Burak Sarı, Çağrı Doğan, Turgay Gümüş, Ayşe Gümüş, Selma Şeker Kırca, Selahattin Kırca, Alihaydar Ben’den oluşan canlı müzik köşemiz festival coşkumuzu arttırdı. Ardından Odeon Oda Korosunun ve Selim Altınok Onur Yılmaz ikilisinin muhteşem performansını hayranlıkla dinledik. Erişilebilirlik sözümüzle festivalimizi sonlandırdık.

Teşekkür

Festivalimize sponsor olan ya da çeşitli şekillerde katkıda bulunarak dayanışma gösteren kişi ve kurumlara çok teşekkür ederiz. ENUYGAR ve İstanbul Üniversitesi bileşenleri, Avcılar Belediyesi, Fatih Belediyesi, Kâğıthane Belediyesi, Şişli Belediyesi, İBB Sağlık Kültür Dairesi Başkanlığı, İstanbul Fındıklı Rotary Kulübü, WeWALK, GETEM, Selenay Hotel, WeAccessAi, Prof. Dr. Alev Kaymaz, Veteriner Hekim Nilay Tezsay, Prof. Dr. Alper Çolak, Ressam Filiz Bozan, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt ve Sümeyye Bakır, İstanbul Üniversitesi gönüllü öğrencileri katkılarıyla festivalimizin oluşum sürecini kolaylaştırdılar. Hepsine çok çok teşekkür ederiz. 11. Festivalimizde görüşmek üzere.