- Engin Albayrak
- Erişilebilirlikle İlgili Rapor ve Yazılar
- 07 Kasım 2014 Cuma
- Toplam Okunma: 77
İnsanları türlü özelliklerine göre gruplandırabiliriz. Ancak, bu durum, herhangi bir grup içerisine girenlere diğerlerinden farklı davranmayı gerektirmez.
İnsanların büyük çoğunluğu belli ölçütlere uyuyor diye “normal” veya “standart” olarak alınıp, diğerlerini dışlayan tutum, kural ve davranışlar geliştirilmemelidir.
İnsanlar için üretilen ve onların kullanımına sunulan her türlü mal, hizmet veya olanak, herkesin aynı rahatlıkla yararlanabileceği biçimde üretilmeli ve kullanıma sunulmalıdır.
Ne yazık ki, ülkemizde özellikle engelliler alanında bu evrensel ilkeler dikkate alınmamaktadır.
Yaşamımızın her alanında kullanmak zorunda kaldığımız çeşitli elektronik aygıtlar herkes gibi engelliler tarafından da aynı oranda kullanılmaktadır.
Ancak, özellikle görme engelliler, son yıllarda üretilen elektronik aygıtları kullanmakta eskisinden daha büyük güçlükler yaşamaktadır. Daha önce üretilen aygıtların kontrol panelleri elektromekanik olduğundan, görme engelliler panel üzerindeki düğmelerin konumlarını, hangi düğmeye basıldığında, veya hangi yöne, kaç kez çevrildiklerinde hangi seçeneğin seçildiğini öğrenebiliyor, olmazsa, en fazla bir - iki küçük müdahele ile bu panelleri kendileri için biraz daha kullanışlı duruma getirebiliyorlardı. Örneğin, çamaşır veya bulaşık makinesinin döndürülerek ayarlanan düğmesinde ve düğme çevresinde kabartma izler oluşturarak, düğmenin konumunu daha kolay denetleyebiliyorlardı.
Son yıllarda gelişen yeni teknolojiler bu kontrol panellerini önce digital yaptı. Bu tür panellerde daha az sayıda düğme ile daha çok seçeneğe ulaşılan digital menüler kullanıldı. Ancak, görme engelliler artık istedikleri bir seçenek için bu düğmelerden hangisine kaç kez basılması gerektiğini öğrenemez oldular. Çünkü, düğmeye biraz uzun basıldığında birkaç seçenek birden atlayabiliyordu. Buna karşın bu panellerle de bir biçimde baş etmeye çalıştılar.
Derken, dokunmatik paneller ve dokunmatik ekranlar çıktı. Bu tür panel ve ekranlarda görme engellilerin hiç şansı yok. Artık bir elektronik aygıtı kullanabilmek için gören birinden yardım almak zorunlu duruma geldi. Neyse ki, bu yeni aygıtların büyük bölümü en son kullanılan seçimi anımsıyor ve hiç değişiklik yapmadan start düğmesine basılarak, en son ayarlarla çalışılabiliyor. Ancak, farklı bir seçenek veya program kullanılmak isteniyorsa, bir gören bulunarak yardım isteniyor.
Benzer durumlar hemen tüm elektronik aygıtların kullanımında yaşanmaktadır.
Bu sorunu çözmek için bazı markaların görme engelliler için basitleştirilmiş ayarlar içeren özel aygıtlar ürettiğine tanık oluyoruz.
Ancak, bu tür çözümler birden çok farklı nedenle görme engelliler tarafından yeterince ilgi görmemiştir. Bu nedenleri sıralayacak olursak:
- “normal” kullanıcılar için farklı özellikler içeren farklı modeller üretilirken, görme engelliler ya tek bir modele yönlendirilmekte, ya da bir – iki özel model arasından seçim yapmak zorunda kalmaktadır.
- Bu özel modellerde, “normal” kullanıcılara sunulan kadar farklı ayar veya program seçeneği yer almadığından, görme engelliler daha az sayıdaki seçenekle yetinmek zorunda bırakılmaktadır.
- Bu modeller özel üretim olduğundan, markanın “normal” kullanıcılara farklı modellerle sunduğu yeni geliştirmeleri görme engellilerin kullanımına ya hiç sunulmayacak, ya da oldukça gecikmeli olarak sunulacaktır.
- Yine bu modellerin özel üretim olması nedeniyle, hem fiyat olarak daha yüksek olabilecektir, hem de, bu ürünler her mağazanın stoklarında bulundurulmayacağından, herhangi bir mağazadan hemen edinilemeyecektir. Bu nedenle görme engelli, ürünü satın almadan önce yakından inceleme şansına sahip olmayacaktır.
- Görme engelliler toplumdan soyut, tek başına yaşayan insanlar olmadıklarına göre, yalnızca kendi evlerindeki aygıtları kullanabilecekleri, başka bir ortamdaki her hangi bir aygıtı kullanamayacakları düşünülemez.
Yazımızın başında sıraladığımız evrensel ilkelerin elektronik aygıtlar için uygulanması olanağı var mıdır?
Bizce bu olanak şu anda her zamankinden daha fazladır. Yeter ki, üreticiler arge birimlerine bu konuda da çalışma talimatı versinler. Tabii, bu konuda sürdürülecek çalışmaların hedef kitle ile yakın iletişim ve eşgüdüm kurulmadan başarılı olamayacağı da kesinlikle unutulmamalıdır.
Öneri
Görme engellilerin, çeşitli elektronik araçları gören yardımı olmadan kullanabilmeleri için bir öneride bulunalım.
Elektronik aygıtların görme engelliler tarafından yardımsız kullanımını sağlamak amacıyla, hemen hemen her aygıta entegre edilebilecek, iki parçalı bir araç tasarlanabilir.
Birinci parça:
Elektronik aygıtların içine, “E.E (engelsiz erişim)kapısı” veya “A.A (Access for all) port” adını verebileceğimiz, Bluetooth gibi bir kanaldan digital sinyaller alıp gönderebilen özel bir kapı yerleştirilmelidir. Biz şimdilik bu kapıya “E.E” diyelim.
E.E kapısı, olabildiğince genel kullanıma uygun, standart özellikler içermeli, belli bir markanın veya modelin değil, piyasada yaygın olarak bulunan tüm markaların ürettiği, tüm aygıtlara entegre edilebilir olmalı ve sabit bir frekanstan sinyal alıp göndermelidir.
aygıtın denetim ekranlarına yansıyan tüm denetim nesneleri E.E kapısı tarafından yayımlanır. Bu yayın, söz konusu nesneleri tanıtan metinleri ve her bir denetimi etkinleştirmeyi veya seçmeyi sağlayan kodları içerir.
İkinci parça:
Görme engelli kullanıcılara, kısaca “E.E cıhazı” adını verebileceğimiz, bilgisayarlı bir kumanda aracı veya, telefonuna yükleyebileceği, aynı işi yapan bir yazılım verilir. Seslendirme için tts motorları, az görenler için yazı büyüklüğü, parlaklık, renk gibi ayarlara izin veren bir ekran, kolay kullanım için tuş takımı da içeren bu E.E cıhazı veya yazılımı, yakındaki E.E kapısı bulunan aygıtları sesli olarak listeleyerek, kullanıcının yönetmek istediği aygıtı seçmesini sağlar. Böylece, kullanıcı, evindeki veya bulunduğu yerdeki her bir elektronik aygıt için ayrı bir E.E cıhazı bulundurmak zorunda kalmaz.
Seçilen aygıtın üzerine kolayca bulunabilecek bir biçimde yerleştirilmiş olan E.E düğmesine basılarak, aygıtın görme engellinin kullandığı cıhaz veya yazılımla bağlantı kurması sağlanır.
Aygıtın E.E kapısından gelen sinyaller, Kullanıcıdaki E.E cıhazı tarafından görüntülenir ve seslendirilir. Kullanıcı bu sesli anonsları ve kolayca görülebilen seçenekleri, cıhaz üzerindeki ilgili tuşlara basarak tek tek dinleyip, istediği seçimi etkinleştirebilir.
Aygıtın bağlantı kurduğu E.E cıhazı veya yazılımı kapatıldığında veya kapsama alanı dışına çıktığında, aygıttaki E.E bağlantısı kendiliğinden sonlandırılır.
Başka öneriler veya çözümler
Engellilerin çeşitli konularda yaşadıkları güçlükleri ortadan kaldıran veya en aza indiren, yukarıdakine benzer birçok geliştirme tasarlanabilir. Bu tür geliştirmelerin tasarlanmasında dikkat edilmesi gereken iki önemli noktayı yineleyerek yazımızı sonlandıralım
Birincisi
Tasarımlar, engellileri diğer insanlardan daha az şeye gerek duyan insanlar olarak kabul etmemeli ve bu kabul nedeniyle seçenekleri veya özellikleri kısıtlanmış çözümlere yönelinmemeli.
İkincisi
Engellilerin sadece kendileri için üretilmiş, veya kendilerinin kullanımına ayrılmış özel mal, hizmet veya ortamları kullanan, toplumdan soyut insanlar olmadıkları, bu nedenle, herkesin kullandığı tüm mal, hizmet veya olanağın evrensel tasarım veya engelsiz erişim ilkesi kapsamında tasarlanması gerektiği unutulmamalıdır.