ENGELLİ KAFA

Dokuz Dernek ve Vakıftan oluşan Engelli Platformu yaptığı basın açıklaması ile Marmara Üniversitesini kınadı.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Köse’nin aynı okulda öğretim üyesi olan ve Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı Başkanı Prof . Dr. Mustafa Usta’ya otistik engelli çocuğu “Murat’ı okula getirme, Fakültenin imajını bozuyor” diyerek başlattığı kriz Prof. Usta’nın geçici görevle okuldan sürülmesine, odasındaki eşyalarının izinsiz depoya kaldırılmasına kadar gitti.

Bu durumu protesto eden engelli dernekleri 7.8.2012 günü saat 11.00 de Marmara Üniversitesi Göztepe kampusunda Rektörlük girişinde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Platform adına Bilal Kızartıcı’nın okuduğu basın bildirisinde İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Marmara Üniversitesi Rektörü yaptıkları ayırımcılıktan dolayı kınandı.

Engelli ailelerin karşılaştıkları zorluklara dikkat çekilerek “Hepimiz Engelliyiz, Hepimiz Muratız” sloganları atıldı.Basın açıklamasına katılanlar “Otistik Engelli Murat Okulun İmajını Bozuyor Diyerek Babasını Sürgüne Gönderen İlahiyat Fakültesi Dekanını ve Ona sahip Çıkan Marmara Üniversitesi Rektörünü Kınıyoruz “ pankartını açtılar. “Engelli Ayırımı SuçturTCK 122, Haksız Sürgüne gönderilen Hoca Değil Otistik Engelli Murattır, Engelli Düşmanı Değil Engelli Dostu Dekan İstiyoruz, Hepimiz Engelliyiz Hepimiz Muratız Ayrımcılık İstemiyoruz, Ayrımcılık Yapan İftira Atan Yalancı Dekan İlahiyat Fakültesine Yakışmıyor, Sayın Rektör İlahiyat fakültesine Bir bak” gibi dövizler taşıdılar.

Basın açıklamasına katılanlar durumun takipçisi olacaklarını belirterek sessizce dağıldılar.

BASINA VE KAMUOYUNA

Asıl Engel Kafalarda.

Değerli Basın Mensupları,

Ülkemizde ve yaşam alanının her yerinde insanımızın, Engelli insanlara bakışı, maalesef biz engellilerin ve engellisi olan ailelerinin beklentilerine olumlu karşılık veremez haldedir. Bizler yaşamın her alanında ayrımcılığa, tecrit’e ve izolasyona maruz kalmaktayız.

Özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında istenmeyan insanlar konumundayız..İşyerlerinde görülmek istenmiyoruz. Bu ortopedik, görme, işitme ve spastiklerde olduğu gibi. Hele zihinsel engelli ve otizmli ise cüzamlı muamelesi görmektedir. Engellisine sahip çıkan ebeveynleri de bu sebepten baskı hatta şiddete ve sürgüne maruz kalıyor.

Amirleri tarafından “Engelli çocuğun kurumun imajını bozuyor buraya getirme” diyerek rencide ediliyor, daha da vahimi engellisi olan ebeveyinlerin bu sebepten tayinleri başka kurumlara çıkarılıyor. İşyerlerinde engellilere ve onları koruyan ailelerine baskı, izolasyon ve tecrit uygulanıyor.

İşte yeni bir örnek, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Profesörlerimizden Mustafa Usta, Otizmli oğlu Murat Usta’nın İlahiyat fakültesine gelmesinden dolayı bu şekilde cezalandırılan ve haksız olarak, hatta statüsüne uygun kadrosu olmayan Atatürk Eğitim Fakültesi’ne isteği dışında gönderiliyor.

Burada asıl maksat Engellinin Fakülteye girmemesidir. Çünkü yöneticilere göre kurumun imajı bozuluyor.

Biz Engelliler, Engelli Aileleri ve Engelli Sivil Toplum Kuruluşları diyoruz ki: Engelli engelsiz hepimiz her yerde her konumda ayrıştırılmadan, ötekileştirilmeden, kaynaşmış ve bütünleşmiş olarak birlikte yaşamak istiyoruz.

Engellilere ve onların doğuştan gelen engelli insan haklarına başta yöneticilerimizi ve her kademede ki insanımıza varıncaya kadar saygı göstermelerini bekliyoruz.

Sayın Rektörümüze ve Dekanımıza soruyoruz; sizin çocuklarınız okullarınıza sizin yanınıza geldikleri için hiçbir tepki ile karşılanmıyor da, neden engelli çocuklarımız kendi anne ve babasının işyerlerine geldiğinde istenmemektedir. İşte bu bir ayırımcılıktır ve Türk Ceza Kanunun 122 maddesi gereğince bir suçtur.

Biz Engelliler, Engelli aileleri ve Engelli Sivil Toplum Kuruluşları üniversitelerimiz de fakültelerimiz de engelli dostu rektör, dekan ve öğretim üyeleri istiyoruz.

İnsan olarak atomu parçaladık ama zihinlerdeki engelli insanlara karşı önyargıları kırıp parçalayamadık.

BM Engelli Hakları sözleşmesi başta insan hakları ve engellikten gelen haklara herkesin saygı göstermesini emreder ve her türlü ayrımcılığı redederek suç sayar

Anayasamızın 61 maddesi de “Engellilerin özel olarak korunması” ve toplum hayatına uyum sağlamaları için devletin gereken önlemleri almasını emreder. Anayasanın 10. maddeside Devlet engelli insanlara pozitif ayrımcılık uygulanmasını kabul eder.

Biz bu hakların uygulanmasını beklerken tam tersi ayrımcılık, işyerinde baskı, istenmeyen kişi ve kurum dışı sürgünlerle karşılaşıyoruz. Görünen ve görünmeyen her türlü baskıyı reddediyoruz ve engelli insanların temel insan haklarına herkesin saygı göstermesini istiyoruz.

Saygılarımızla 07.08.2012

Bilal Kızartıcı

Engelli Hakları İzleme Platformu Adına

UMUT IŞIĞI ÖZÜRLÜ ÇOCUKLARI DESTEKLEME DERNEĞİ

TODEV TÜRKİYE OTİSTİKLERE DESTEK VE EĞİTİM VAKFI

TRAFİK MALUL VE MAĞDURLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ

KÖRLERİ EĞİTİM VE KALKINDIRMA DERNEĞİ

TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞİ ANADOLU YAKASI ŞUBESİ

ŞİŞLİ CAN ZİHİNSEL ÖZÜRLÜLER DERNEĞİ

ENGELLİ HAKLARI ATÖLYESİ

ESENLER ZİHİNSEL ENGELLİLER DERNEĞİ

CANDA ÖZÜR OLMAZ DERNEĞİ