Değerli engelsiz erişim dostları malumunuz bu hafta gören göz cihazları dağatılmaya başladı. herkesin uzun süredir beklediği ürün niyaet karşımıza geldi.

Önce eğiticiler gördü programı, Grubumuzdan Adem Vural da eğiticiler arasında. hatta programı  bizler engelsiz erişimli saatler programında Hem de Ömer yeşiltaş kendi sohbet odalarında anlattı. aldı herkesi bir telaş. gören göz adında bir grup kuruldu. herkes programdaki eksiklikleri dile getimeye başladı bizler de dahil.

Başkaları da "madem eleştiriyorsunuz zamanında niye müdahil olmadınız" eleştirileri getirdi bizlere. her neyse tartışmalar kolayca dinecek gibi değil. elbette bizler de programın detaylı eksikliklerini yazacağız ve düzeltilmesi için elimizden ne gelirse yapacağız. Ancak ben bu yazıda çok daha köklü biçimde, görmeyenlerin nasıl olup da devre dışı bırakılarak, olayın nasıl bir şov mağzemesi yapıldığına deyinmek istiyorum.

 

cihazdaki sorunlar o kadar köklü ki! daha ilk günki kullanımlarda bunları gördük. Her şeyden önce, ekran okuyucu mantığıyla alakasız biçimde, her şeyin bir telefon  bankacılığı ypıyormuş gibi komik biçimde, “navigasyon için bire, telefon için ikiye basın” biçiminde ilerlemesi, adı navigasyon olan bir alette görmeyenleri araba kullanmadığı gerekçesiyle araç modunun olmayışı, braille adı altında, hiç kimsenin alışık olmadığı bir tuş ergonomisine gidilmesi, telefon denen bölümde kişilerin, gelen, giden ve cevapsız çağrıların kimlerden geldiğini dahi  görememesi, telefon rehberinde kimler olduğunun liste biçiminde görülememesi, saat tarih alarm gibi en basit cep telefonunda bile yapılabilen ayarların programda yapılamaması, mp3 çalar denen şeyde, parçayı ileri geri alma gibi özelliklerin bulunmayışı, internet tarayıcısı denen bölümde, GETEM sayfasında dahi yalnızca 3 lingin görülebilmesi ve hiçbir biçimde pratik dolaşımın söz konusu olmaması, metin okuma bölümünde, metin içinde, kelime kelime, harf harf, satır satır dolaşımın mümkün olmaması ve okumanın dilendiği anda duraklatılıp başlatılamaması, cihazın yalnızca bir çırpıda sayılabilecek eksiklikleri olarak karşımıza çıkıyor.,

kim bilir zamanla ne çıkacak.

Arkadaşlar, tıpkı Rıdvan Cinkara gibi arkadaşlarımızın yaptığı üzere detaylı raporlar hazırlayıp elden geldiğince sakin kalarak, benim gibi sinirlenip sayp sövmeden cihazdaki aksaklıkların giderilmesi için işin ehli kişiler bir şeyler yapmak zorundayız.

Ama bu işlerden azıcıkda olsa anladığını düşünen biri olarak şunu söylemek zorundayım. Sorun o kadar köklü ki, bunu buz dağına çarptıktan sonra batması kesinleşen titanik gibi düşünün. delik çok çok büyük ve ne kadar kapatmaya çalışırsak çalışalım, yalnızca batmayı geciktirebiliriz hepsi bu.

Biraz teknik olarak izzah edeyim söylediklerimi. Gören göz denen bu yazılım faciasında şöyle bir yol izlenmiş. navigasyon için, rehber için, mesaj için vs çalışan her şey için yeni bir program yazılmış. bilgisayar kullananlar için şöyle anlatalım bunu: öyle bir ekran okuyucu düşünün ki, windows live mail veya outlook express yerine yalnızca kendi e-posta programını kullansın. MS word veya notepad yerine yalnızca, kendi editörüyle işlem yapılabilsin. internet explorer veya Firefox yerine yalnızca kendi internet tarayıcısını kullansın.

Winamp veya kmplayer yerine yalnızca kendi müzik çalarıyla iş yapabilsin.

Ne var bunda diyeceksiniz.

1. her şeyden önce, main stream dediğimiz herkes için kullanılan ve hepsinin arkasında binlerce araştırma ve çalışmanın bulunduğu genel dünyayı takip edemezsiniz.

2. Her biri ayrı bir çalışma konusu olan bu uygulamalarda ne kadar istenirse istensin, uzmanlık alanı bu yazılımları yazmak olan main stream yazılımlarının yanına bile yaklaşmanız mümkün olmaz.

Düşünsenize, nokia yerine kendi mesaj pencereinizi, kendi rehberinizi vesayire yazmaya çalışacaksınız.

3. tüm bu farklı uygulamaları kendinize ait olmayan bir işletim sisteminde onu devre dışı bırakarak kullanmaya çalıştığınızda, ister istemez var olan donanım ve işletim sistemine ekstra yükler bindirirsiniz. ram daha fazla gider, işlemci daha fazla yorulur cihaz daha fazla ısınır VS.

 

Tüm bu nedenlerle, mevcut yazılım ne kadar düzeltilirse düzeltilsin, sık sık telefonun kilitlenme sorunu düzelmeyecek. şarjın az gitme sorunu aşılamayacak. gören göz sık sık arka pilana düşecek. cihaz çokca ısınacak.

donanımla ilgili meselelere girmiyorum bile. yani daha başlangıç aşamasında çok çok köklü bir hata yapılmış arkadaşlar. eldeki cihaz daha önce de bahsedildiği gibi HTC adında piyasada satılan bir alet. doğru seçimdir değildir, bu ayrı bir tartışma konusu. ama bu aletin zaten bir rehberi, bir işlem kaydı ekranı, bir internet tarayıcısı var. ama çok akıllı arkadaşlarımız bütün bunları es geçip amerikayı yeniden keşfetmeye çalışmış her şeyi baştan yazmaya çalışmışlar. Yani görmeyenlerin cep telefonlarında ekran okuyucu olarak hali hazırda kullandıkları talks, mobile  speak veya voice over gibi mevcut telefonun özelliklerini desteklemeye çalışmamışlar bile.

işte bu temel hata devam ettikçe siz saat ayarı, gelen giden cevapsız çağrıları düzeltirsiniz, başka bir sökükle karşılaşırsınız. her tarafı yırtık bir elbise düşünün neresini dikeceksiniz.

Belki navigasyon için ayrı bir yazılım üretilebilirdi. bu yazılımın, windows, android simbian gibi farklı platformları desteklemesi sağlanabilirdi. isteyen istediği telefona bunu kurardı. ha yine herkese bir kaç alternatif üzerinden cihaz ve yazılım da dağatılabilirdi. ama bunların hiçbiri yapılmamış arkadaşlar.

birileri yepyeni bir model belirlemey çalışmış, dünyanın 20 30 yıl öncesinde terkettiği bir yazılım metodu izlemiş. körler için ayrı okullar açmak gibi, ayrı ayrı mesaj, rehber, telefon belirlemiş. işte köklü hata bu arkadaşlar.

Ben ille de talks mobile speak benzeri bir uygulama kullanılsın demiyorm. ama eğer amacınız bir ekran okuyucu yapmaksa, O zaman dünyada bunun nasıl yapıldığına bakarsınız, körlerden sürekli ve her aşamada görüş alırsınız. süreç böyle işler. bizde ne oluyor, cihaz yapılıyor, bitiyor sonra "bir zahmet nasıl oluyor bakın". deniyor. bu, herkesi aptal yerine koymaktır arkadaşlar.

Ekran okuyucunun asıl görevi, var olan uygulamaları desteklemek ve bu uygulamaların görmeyen tarafından da herkesle eşit biçimde kullanımını kolaylaştıracak tedbirleri üretmektir. zaman zaman kendi uygulamaları olsa da, temel amacın dışına çıkılamaz.

Bu yüzden gelin tüm siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakalım arkadaşlar. Tamam zamanında müdahil olamadığımız için tüm suçlu biz olalım. ama ciddi paralar harcanan bir cihaza, adamlar sizin için bir şeyler yapmış, neden itiraz ediyorsunuz gibi yaftalar yapıştırmayalım.

2 hafta içinde hepimiz cihazlarımızı teslim alalım önce. bizim yönlendirmelerimize bakmadan hepiniz cihazlarınızı test edin. yanılmayı sizlerden daha çok istiyorum. keşke herkes cihazı çok beğense de kötümser olan ben kalsam.

Ama eğer böyle olmazsa, ses çıkarmak zorundayız arkadaşlar. şimdi çevrenizdeki herkes "bakın sizin için ne güzel şeyler üretmişler" diyor.

Bu, lütfen şurayı burayı düzeltinle, üreticinin keyfine bırakılacak bir durum değil arkadaşlar.

Gerekirse, toplu olarak bir araya gelip hepimiz cihazlarımızı toplu biçimde ulaştırma bakanlığına geri gönderebilmeliyiz.

kamuoyuna derdimizi anlatabilmeliyiz.

bunu ideolojik görüşlerimizin dışında düşünmek zorundayız. çünkü yapılan şey, körlere sorulmadan gören aklıyla görmeyene bir yapmış gibi görünmektir.

Bunu aramızdaki şu kişi, bu kişi suçlu diyerek götüremeyiz. çünkü hiçbir aklı başında arkadaşımızın bu cihazı görüp de önerilerde bulunmayacağına inanmıyorum. bu tür zamanlarda ürünler yapıldıktan sonra değil, daha geliştirilirken görmeyenlerden görüş alınmalıdır. aksi halde bitmiş bir şeyi değiştirmek inanın çok çok zordur.,

O Yüzden gelin, sakin kalalım, kendimize dönüp bir bakalım, bizlere rağmen bizim için üretilen ve üzerimizden şov mağzemesi yapılan durumu bir de bu gözlükle değerlendirelim.

Yazıma Adem abinin söylediği çok güzel bir sözle nokta koyuyorum. Cihazı kullanırken göreceksiniz, en çok duyacağınız mesajlardan birisi "gören göz arka plana düştü". olacak. işte adem abi şöyle dedi dün:

gören göz arka plana düştü, görmeyen göz çukura düştü...

 

 

Engelsiz Erişim Derneği Twitter Zaman Akışı