Engin Yılmaz Hakkında

E-posta Adresi:

1979 yılında doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümlerini Çift Ana Dal öğrencisi olarak bitirdikten sonra aynı üniversitede Bilişsel Psikoloji alanında yüksek lisans yaptı. Ardından da 2015 yılında Boğaziçi Üniversitesi Yetişkin Eğitimi alanında doktorasını tamamladı. Yılmaz, aynı zamanda Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı GETEM'in direktörlüğünü yürütüyor. Bununla birlikte doktorasını tamamladıktan sonra çeşitli üniversitelerde kısmi zamanlı olarak engellilik üzerine dersler veriyor. Yazarımız ayrıca tüm bunların yanında Sesli Betimleme Derneği’nde de aktif çalışmalarına devam ediyor. Yazın çalışmalarını büyük ölçüde kendi özel bloğunda sürdürdüğünden şimdilerde EEEH Dergi'ye daha çok yaptığı seslendirmelerle katkı sunuyor.

 

Yazara,

engin_yilmaz@yahoo.com

e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.

Engin Yılmaz Tarafından Yazılan Yazılar


Değerli dostlar, bildiğiniz gibi iki yıldır çok başarılı bir Engelsiz Erişim projesi sessiz sedasız kendi mecrasında ilerliyor: Engelsiz Eğitim. İlk sezonda, Windows, iPhone, Mac ve Android eğitimlerinin yanına bir de pratik bilgiler bölümünü ekleyip toplamda yüz saati aşan eğitimler gerçekleştirmeyi başarmıştık.


Sokaktaki Hayri Amca: “Evladım ne oldum değil ne olacağım diyeceksin. Yarın kafama bir taş düşmeyeceği ne malum?”

Bilim İnsanı Sakine Hanım: “Herkes aslında yaşamının üçte birini engelli olarak geçiriyor. Hem çocuklukta hem yaşlılıkta hepimiz bir dönem engelli haline geliyoruz.”

Politikacı Fikri Bey: “Aslında hepimiz potansiyel birer engelli adayıyız. O yüzden engelli kardeşlerimizi korumalı kollamalıyız.”


Değerli dostlar, şu ana kadar yazdığım iki yazıda, engellileri görünmez kılan daha çok bilinçaltı sebepler üzerinde durmuştum. Engellilerin yaşamını tam bir kaos hali gibi gören sempati yaklaşımının, bizleri besleyen örtük önyargı ve otomatikleşmiş rutin davranışlarımızın, nasıl da farklı olanı yok saymaya götürebileceğini örneklerle açıklamaya çalışmıştım. Ayrıca bu yazılarımda daha çok ilk kez karşılaştığımız veya bizi yeni yeni tanıyan kişilerden gelen yok saymaların nedenlerini irdelemeye çalışmıştım.


Merhabalar değerli dostlar. Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz yazımda görünmezlik hikâyelerimizin sebeplerini irdeleyen birkaç yazı yazmayı planladığımı söylemiştim. İnsanların bizi yok saymalarına aslında nelerin sebep olduğunu açıklarken ilk yazıda empati değil sempati yaparak kişilerin hayatlarımızı nasıl da dramatize ettiklerinden bahsetmiştim. Bu dramatize etme durumu, engelliyi kafada daha da çehresiz ve güçsüz olarak imgelediği için, engellinin aktif olarak bir şeyde rol almasını kabul edebilmenin güçlüklerini anlatmaya çalışmıştım.


Merhaba değerli dostlar,

Bu ayki yazımda sizlere erişilebilir belgeler hazırlamak için kısa ipuçları vermek istiyorum. Bu ipuçlarını özelikle görme engelli öğrencileri, çalışma arkadaşları veya ofis programlarıyla çalışan tanıdıkları için çeşitli belgeler hazırlayan herkese yönelik olarak yazacağım.

İçinde resimler olan bir PowerPoint sunusu hazırladınız, bir görme engelliye resimlerde neler olduğunu nasıl anlatırdınız?

Aynı biçimde, hazırladığınız MS Word belgesine anlatımınızı güçlendirmek için koyduğunuz resimleri nasıl betimlersiniz?


Mart başlarında, tez için aldığım iznimin son günlerinde Sevda’yla ani bir karar verip kısa bir tatile çıktık. Kaldığımız otelde MBraille uygulamasının son sürümündeki not alma özelliğini test etmek için bir günlük tutmaya başladım. Sonra bir baktım  güzel bir tatil günlüğü oluyor, bunu sizlerle de paylaşmaya karar verdim. Her zaman birilerini eleştirmeyi çok severiz de
övgüleri hep kendimize saklarız. Bu günlüğün bir amacı da bu aslında; övgüleri yerine iletmek.


Görme engelli İOS kullanıcılarının 2014’de beklediği belki de en heyecan verici uygulama KNFB Reader olmuştu. Ha çıktı ha çıkacak derken uygulama eylül ayı civarında AppStore’daki yerini aldı. Nedir insanları bu kadar heyecanlandıran derseniz, mürekkep baskılı şeylere erişim engeline gelen pratik çözüm ihtimali diyebiliriz. Maalesef Symbian telefonlar sonrası bu alanda bir gerileme yaşanmış, İOS ve Android için görme engellilerin rahat kullanabileceği bir OCR yazılımı geliştirilememişti.


Evde yalnız yaşayan, hayatınızı yalnız veya bir başka görme engelliyle birlikte idame ettiren biriyseniz, yazının başlığı size ne alaka dedirtmeyecektir sanırım. Hiç çorba yerine puding pişirdiniz mi? Peki farklı renklerdeki iki çorabı aynı diye giydiğiniz oldu mu? Ya farklı kutulardaki haplardan hangisini almanız gerektiğini unuttuğunuz? Peki, televizyon izlerken, bir anda çıkan ekran uyarısı yüzünden kanal değiştiremediğiniz ve ne oluyor dediğiniz oldu mu?


Merhaba değerli okurlar. Önce 2015’in hepinize erişilebilirliğin bol olduğu bir yıl olmasını diliyorum. Bu yazımda biraz egoizm yapıp Engelsiz Erişim ailesi açısından 2014 yılını değerlendirmek istedim. Şöyle bir dönüp baktığımda güzel ve heyecan verici projelerin parçası olduğumuzu gözlemliyorum. Projelerin tamamının bizim eserimiz olduğunu söylemiyorum elbet. Çünkü her projenin veya fikrin oluşması bir altyapı, bir birikim ve bir sinerjinin sonucudur.


Sabah televizyon karşısında kahvaltınızı yapıyorsunuz. Haberleri, gazete başlıklarını okuyan sunucu görme engelli olsa ne düşünürdünüz? Peki, çok heyecanlı bir aksiyon filminin başkarakterini seslendiren dublaj sanatçısı veyahut da ana haber bültenini sunan anchorman kör olsa?

Çok mu uçuyorum, çok mu hayal kuruyorum, haddimizi ve sınırlarımızı bilmek mi lazım? Eğer böyle düşünüyorsanız, yazının kalanını okumayın zaten. Size söyleyecek bir sözüm yok. Ama kişiyi sınırlayan tek şeyin düşüncelerinin ufuk çizgisi olduğuna inanıyorsanız, gelin bir hasbıhal edelim sizlerle.


Bir gün!

Herkesle aynı anda.

Erişilebilir biçimde.

Her filmi izleyinceye,

Her kitabı okuyuncaya,

Her eğitim kurumuna engelsizce girinceye,

Üretime eşit katılıncaya,

Her yazılım, donanım ve web sayfasını dolu dolu kullanıncaya,

Her cadde, sokak ve mekânı özgürce gezinceye,

Tüm yaşamı eşit, erişilebilir, engelsiz kılıncaya dek,

Mücadeleye devam edeceğiz.

 


Yıl Nisan 2014. Çiçeği burnunda EEEH Dergimizin İkinci sayısında Braille’den bahsediyorum ve yazının sonlarına doğru aşağıdaki paragrafı kaleme alıyorum.


Öğrencisiniz ve okumanız gereken bir yığın makale var. Bir sürü de detay var ve önemli yerleri kaçırmaktan korkuyorsunuz. Ne yapsanız acaba? <>>< Okurken bazı yerlerin altını çizseydik de sonra sadece oralara göz atsaydık ne hoş olurdu değil mi? Arkadaşınız makaleleri basarak kalemle ilgili yerleri çizip oraları incelerken siz de aynısını yapmak istemez miydiniz?

 

Birçok arkadaşımın “eveeet!” diye haykırdığını duyar gibiyim. Peki, aslında bunun mümkün olduğunu, gayet de basit olduğunu söylesem sizlere ne düşünürdünüz?

 


Merhaba Değerli okurlar.,

Bir caddenin ortasında taksi çağırmak zorunda kaldınız mı hiç? Etrafınızda bildiğiniz bir taksi durağı yok, bununla birlikte çevrede kimse de yok, varsa da adamların aceleleri var, üstüne üstlük hafiften yağmur atıştırmaya başlamış. El edilen tüm taksiler ya dolu ya da gideceğiniz yeri beğenmiyor. Sizin de aceleniz var; ama nasıl durduracaksınız o taksiyi?

 


Engelsiz Erişim Olarak, Yedinci Kemal Özceyhan seminerini turizmde erişilebilirlik konusunda gerçekleştirdik. Setur’un da katkı verdiği seminerimizi 26 Haziran Akşamı Setur tarafından ayarlanan Yapı Kredi korusunda yapma fırsatı bulduk. Seminerimize Ramada otel, Divan Otel ve Ela Quality otel temsilcilerinin de katılımı, turizmde erişilebilirlik beklentilerimizi gerçekten ilgilerine duyurabilmek açısından önemliydi.

 

 


Hayatımda her daim futbol çok önemli bir yer tutmuştur. Yo öyle becerikli falan değilim.  Önümdeki topa bile vurmaktan aciz kalıyorum bazen halı saha maçlarımızda zilli topla oynarken. Ama futbolu izlemek, o heyecanı yaşamak, kendimi bildim bileli yaşamımın vazgeçemeyeceğim bir parçası olmuştur.